11. Hukuk Dairesi 2017/2139 E. , 2018/7569 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 23/02/2017 tarih ve 2016/226-2017/115 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Kürşat Ayza tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili müvekkilinin finansal kiralama yolu ile aldığı iş makinesinin şantiye alanında çalışırken 10.11.2013 tarihinde hasarlandığını, hasara yönelik yetkili servisten parça değişiminin uygun bulunduğunu davalının parça değişimi yapılmadan sadece söz konusu arızaların kaynakla giderilebileceğini, onarım bedeli olarak 13.585 Euro verileceğini bildirerek parça değişiminin reddedildiğini, yaptırılan tespitte parça değişiminin zorunlu bulunduğunun belirlendiğini, dava konusu iş makinesinin arıza yaptığı 10/11/2013 tarihinden bu yana çalışmadığını, müvekkilinin zararının mevcut olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL orjinal parça değişim bedelinin ve iş kaybı zararının 10.11.2013 tarihinden itibaren ticari faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle talebini 125.726,56 TL "ye yükseltmiştir.
Davalı vekili husumet itirazında bulunarak yapılan incelemelerde ana ve arm bomlarında çatlama, kırılma suretiyle hasar meydana geldiği ve geçici kaynak yapılarak çalışılmaya devam edildiğinin tespit edildiğini, çatlağın zamanında onarılmaması veya sigortacıya haber verilmeksizin çalışmaya devam edilmesiyle hasarın büyütüldüğünün anlaşıldığını, dolayısıyla hasarın bilinerek ve dikkate alınmaksızın büyütülmesinde kusurun davacıya ait olduğunu, 13.585 Euro üzerinde kalan hasar tazminatının fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre bozma sonrasında dosya arasına alınan ek bilirkişi raporunda, oluşan hasarın tamir işlemi ile giderilmesinin mümkün ve ekonomik olmadığını, bu sebeple kök rapordaki kanaatin değişmediğinin tespit edildiği, yine ek bilirkişi raporuna göre iş makinesinin çalışamaz halde iken poliçe dışı tazminat talebiyle alakalı nihai değerlendirmenin 3.897,00 TL olduğunun belirtildiği, bozma öncesi düzenlenen 02.10.2014 tarihli rapor ile bozma ilamından sonra düzenlenen 11.11.2016 rapora itibar edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 109.272,56 TL alacağın 10.000,00 TL sine dava tarihinden, 99.272,56 TL sine ıslah tarihi olan 07.11.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacı ve davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, leasing all risk sigorta poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu durumda davanın reddedilen kısmı bakımından kendisini bir vekille temsil ettiren davalı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca belirlenecek nisbi vekalet ücretinin takdiri gerekirken bu miktarı aşacak şekilde 12.808,12TL vekalet ücreti takdiri doğru değilse de anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulüyle mahkeme hüküm fıkrasının 6 numaralı bendinde yer alan “12.808,12 TL" ibaresinin çıkarılarak yerine “1.980,00 TL” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6.638,01 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden davalıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 03/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.