3. Hukuk Dairesi 2016/20545 E. , 2018/8412 K.
"İçtihat Metni"....
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalının unlu mamuller üretimi ve lokanta işletmeciliği yaptığı iş yerinde .... elamanları tarafından yapılan kontrollerde, davalı tarafın, atık su aboneliği olmaksızın kullanmış olduğu suyu, .... ait kanalizasyon sistemine verdiğinin tespit edildiğini, buna ilişkin olarak 15.04.2014 ve10.11.2014 tarihlerinde usulsüz atık su deşarj tutanağı düzenlendiğini, davalı tarafa, ... Tarifeler Yönetmeliğinin 28. maddesi uyarınca kaçak atık su fişi düzenlendiğini, belirlenen miktarın tahsili hususunda davalı borçlu taraf aleyhine .... 26. İcra Dairesinin 2015/290 esas sayılı dosyası üzerinden genel haciz yolu ile icra takibi yaptıklarını, borçlunun süresi içinde takibe ve borca itirazı sonucu icra takibinin durduğunu, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazın haksız ve yersiz olduğunu, bu nedenle davalı borçlu tarafın icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline, icra takibinin devamına ve davalı tarafın % 20 oranından aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, iş yerinde kullanılan suyun tamamen dışarıdan getirildiğini, hiçbir şekilde ..... ait kanalizasyon sistemine deşarj edilmediğini, tutanağın düzenlendiği tarihte lokantanın faal olmadığını, abonelik başvurusunda bulunduğunu ancak, davacı tarafça abonelik işlemleri geç tamamlandığı için cezai durum ile karşılaşıldığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davalı tarafın......2015/290 esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, icra takibinin 1.928.04 TL asıl alacak ve takip tarihi itibariyle işlemiş 27.57 TL faiz miktarı üzerinden devamına karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, atık su bedelinden kaynaklı itirazın iptali talebine ilişkindir.
1-)Dava, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra, 19.03.2015 tarihinde açılmıştır. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının
./..
-2-
her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi"nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
Yine, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 19/II. maddesinde, "Bir tacirin borçlarının ticari olması asıldır. Ancak, gerçek kişi olan bir tacir, işlemi yaptığı anda bunun ticari işletmesiyle ilgili olmadığını diğer tarafa açıkça bildirdiği veya işin ticari sayılmasına durum elverişli olmadığı takdirde borç adi sayılır. Taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler, Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, diğeri için de ticari iş sayılır" hükmü bulunmaktadır.
6335 Sayılı Kanun"un 2.maddesi ile değişik 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 5. maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununun 1.maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtay’ca re"sen incelenir.
Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında ise; davaya konu uyuşmazlığın taraflarından, davacı ..."nin faaliyetini özel hukuk kuralları altında yapması davalının ise faaliyetinin ticari işletmesiyle ilgili olması nedeniyle davaya konu uyuşmazlığın iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olduğu anlaşıldığından, bu haliyle uyuşmazlığın çözümünün yukarıdaki yasa hükümleri de gözetildiğinde Asliye Ticaret Mahkemesi"nin görevi içinde olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlık ticari dava olup, o yerde müstakil Asliye Ticaret Mahkemesi bulunduğundan görevsizlik kararı verilmesi, gerekirken Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından sonuçlandırılması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2-)Bozma kapsamına göre davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 2. bentte açıklanan nedenlerle bozma kapsamına göre davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
......