Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/21567
Karar No: 2018/8415
Karar Tarihi: 12.09.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/21567 Esas 2018/8415 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/21567 E.  ,  2018/8415 K.

    "İçtihat Metni"

    .....
    Taraflar arasındaki maddi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içerisinde, davalı ...Ş. ve davaya dahil edilen BOTAŞ tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I


    Davacı, 24/08/2013 tarihinde davalı ...ye ait yüksek gerilim hattındaki elektrik kaçağından kaynaklanan yangın sonucu kendisine ait olan....., 46 pafta, 3563 parsel, 860 m² ve zilyetliği kendisine ait bu parselin çevresinde ve üstünde bulunan gayrimenkulde ekili toplam 150 adet tam verimli zeytin ağacının tamamen yanarak kullanılamaz hale geldiğini, söz konusu yangında davalı şirketin elektrik tellerini yasal yükseklik ve emniyet tedbirlerini almadan geçirmesi sebebiyle tamamen kusurlu olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000,00 TL"nin en yüksek mevduat faiziyle birlikte davalı şirketten tahsiline, yargılama giderlerinin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı, davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, olay günü tutanakla da hattın sahibi olduğu tespit edilen ....... davanın ihbar edilmesi gerektiğini, davacı tarafça zarar iddiasına dayanak olarak hiçbir belge veya rapor sunulmadığını, dosyaya sunulan delillerin tek başına dava konusu zararı ispata yeterli olmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
    Dahili davalı ..., davanın husumetten reddinin gerektiğini, yangında herhangi bir sorumluluğunun olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, 15.138.75 TL maddi tazminatın davalı ....... "tan, 9.083,25 TL maddi tazminatın davalı ... "tan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ....ve dahili davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.

    Uyuşmazlık, haksız fiilden kaynaklı maddi tazminat talebine ilişkindir.
    1-)Türk hukuk sisteminde hüküm, davada taraf olanlara yönelik olarak verilir. Bu kural uyarınca, dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmeyen taraf, dava açıldıktan sonra ek bir dilekçe ile davaya dahil edilemeyeceği gibi “mecburi dava arkadaşlığı” dışında ıslah yolu ile dahi taraf değiştirilemez. İhbar olunan kimse davada davalı sıfatının kazanamayacağı gibi, bu kişi aleyhine hüküm de kurulamaz.
    .......

    Hal böyle olunca mahkemece, Hukuk Muhakemesi Kanunu"nda dava açıldıktan sonra diğer kişilerin davaya dahil edilmek suretiyle davalı sıfatını kazanması ve husumetin bu kişilere yöneltilmesi konusunda bir düzenleme yer almadığı gözetilmeden, .... ........" nin dahili davalı olarak kabulü ile hakkında hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.
    2) Bilindiği üzere zarar, malvarlığında meydana gelen bir azalmayı yani eksilmeyi ifade eder. Bu eksilme, malvarlığının zarar verici eylemin işlenmesi sonucu içine düştüğü durum ile bu eylem olmasa idi mal varlığının bulunacak olduğu durum arasındaki farktan ibarettir. Nitekim tazminatın amacı da, mal varlığındaki eksilmenin giderilmesi ve onun eski duruma getirilmesinin sağlanmasıdır. Bir başka ifadeyle, tazminat miktarı hiçbir zaman gerçek zararı aşmamalıdır.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 08.12.1965 günlü ve 4/219 Esas 448 Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi, meyveli ağaçların kesilmesinden veya bunların hayatiyetine son verilmesinden doğan zararın ne şekilde hesap edileceği konusunda Borçlar Kanununda bir hüküm bulunmamaktadır. Bu durumda hayatın olağan akışı içerisinde oluşan hukuk kurallarının uygulanması suretiyle adalete uygun bir sonuca ulaşmak gerekir. Meyveli ağaçların yaşamına son verilmesinden doğan zararın, bunların kaim değerinin tespiti suretiyle takdiri gerektiği kökleşen Yargıtay içtihatlarıyla belli olmuştur. Bir ağacın kaim değerini bulmak için uygulanması gereken yöntem ise, ağaçların bulunduğu yerin ağaçlı değeri ile ağaçsız değeri arasındaki farkın tespiti ile bu farkın o yerde bulunan ağaç sayısına bölünmesi suretiyle gerçeğe en yakın zararın belirlenmesidir.
    Somut olayda; mahkemece, hükme esas alınan ziraat bilirkişi asıl ve ek raporları incelendiğinde, raporda dava konusu yerde toplam zarar miktarı 18.055, 51 TL, 2 yıllık verim kaybı ise 12.222,04 TL olarak belirlenmiş, bilirkişi tarafından zarar gören ağaçların sayısı net olarak tespit edilmiş olmasına rağmen, zarar miktarının yukarıda ifade edilen yönteme göre hesaplanmadığı anlaşılmakla; söz konusu ziraat asıl ve ek raporlarının hükme esas alınabilecek nicelik ve nitelikte olmadığı kuşkusuzdur.
    Bu durumda mahkemece; konusunda uzman kişilerden seçilecek bilirkişi heyeti aracılığı ile yukarıda belirtilen esaslar uyarınca yanan ağaçlar nedeniyle uğranılan gerçek zararın olay tarihindeki değerler üzerinden tespit ettirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, zarar kapsamının belirlenmesinde gerçek zarar ilkesine uygun olmayan hesaba dayalı bilirkişi raporu esas alınarak hüküm tesisi de doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci ve ikinci bentte açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428.maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK" nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK" un 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu ........ yönünden açık, ....... yönünden kapalı olmak üzere, 12.09.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    ......



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi