Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/21274
Karar No: 2018/8417
Karar Tarihi: 12.09.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/21274 Esas 2018/8417 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/21274 E.  ,  2018/8417 K.

    "İçtihat Metni"

    ....

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, düğünde takılan ziynet eşyaları ve nakit paraları almadan müşterek konuttan ayrıldığını, bu nedenle belirsiz alacak davasına esas olmak üzere 9.000,00 TL değerindeki ziynet alacağı, 1000 TL nakit para ve 200 EURO" nun davalıdan tahsiline yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı, davacı ile boşandıklarını, düğünde davacıya takılan takıların dökümü yapılarak annesine bırakıldığını, balayı dönüşü bunları kendi evlerine götürdüklerini, altınların bir kısmını davacının bozdurarak bilezik aldığını, diğerlerinin akıbetini ise bilmediğini, kovulma durumunun olmadığını, kendisi müşterek konutu terk ettikten sonra davacı ve ailesinin müşterek konuta geldiklerini, davacının tüm eşyalarını ve ziynet eşyalarını alıp götürdüğünü, evlilik töreninde takılan paraların davacıda kaldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Anılan karar Dairemizin 2015/8927 Esas- 2015/14195 Karar sayılı ve 15.09.2015 tarihli kararı ile “Davalı kocanın, ziynet eşyalarının düğünden sonra annesine teslim edildiği yönündeki kabul beyanları ile davacı kadın ziynet eşyalarının zilyetliğinin davalı tarafa geçirildiği yönündeki iddiasını ispat etmiş olup, bu kez ziynet eşyalarının balayından sonra davacı kadına iade edildiği yönündeki iddiasını ispat yükü davalı kocaya geçmiştir. Bu kapsamda, davalı koca ziynet eşyalarının, annesine teslim edilmesinden bir süre sonra davacı kadına iade edildiğini (geri verildiğini) ispat etmekle yükümlüdür ve davalı bu hususu ispat edemediği takdirde ziynet eşyalarının iadesinden sorumlu olacaktır. O halde mahkemece, ziynet eşyalarının düğünden hemen sonra davalı tarafa (davalının annesine) teslim edildiğinin
    ./..
    -2-

    sabit olması karşısında, davalı kocanın bu ziynet eşyalarının davacı tarafa geri verildiği yönündeki iddiasını ispat ile yükümlü olduğu gözetilerek, buna göre yapılacak değerlendirme ile hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile davanın reddine dair hüküm tesisi isabetsiz olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildikten sonra verilen 22.02.2016 tarihli son kararında; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından tarafından temyiz edilmiştir.
    Uyuşmazlık, ziynet alacağı talebine ilişkindir.
    Kural olarak bozma kararına uyulmakla orada belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda yerel mahkeme için zorunluluk doğar.
    Belirtilmelidir ki; bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Y.İ.B.K.).
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 2013/13-597 E, 2014/62 K sayılı ilamında da vurgulandığı üzere; “Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen biçimde inceleme ve araştırma yapmak ve yine o kararda belirtilen hukuksal esaslar gereğince karar vermek yükümlülüğü oluşur. Bu itibarla mahkemenin sonraki hükmünün bozmada gösterilen ilkelere aykırı bulunması, usule uygun olmadığından bir bozma nedenidir. Bozma kararı ile dava, usul ve yasaya uygun bir hale sokulmuş demektir. Bozmaya uyulduktan sonra buna aykırı karar verilmesi usul ve yasaya uygunluktan uzaklaşılması anlamına gelir ki, böyle bir sonuç kamu düzenine açıkça aykırılık oluşturur. Buna göre, Yargıtay’ın bozma kararına uymuş olan mahkeme, bu uyma kararı ile bağlıdır. Bozma kararında gösterilen biçimde inceleme yapmak, yada gösterilen biçimde yeni bir hüküm vermek zorundadır. Aynı ilke, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 05.02.2003 gün ve 2003/ 8-83 E., 2003/72 K.; 17.02.2010 gün ve 2010/9-71 E., 2010/87 K. sayılı ilamlarında da benimsenmiştir.
    Bu ilke kamu düzeni ile ilgili olup, Yargıtay"ca kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Hakimin değişmesi dahi açıklanan bu hukuki ilkeye etki yapamaz.
    Yukarıda açıklanan ilke ve esaslar çerçevesinde; 15.09.2015 tarihli bozma ilamında davalı kocanın dava konusu ziynet eşyalarını davacı tarafa geri verdiği yönündeki iddiasını ispat ile yükümlü olduğu hususu açıkça belirtilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmesinden sonra bozma öncesi dinlenen davalı tanığı ..."in beyanları ile davalının iddiaları esas alınmak sureti ile davaya konu ziynet eşyalarının davacıya teslim edildiği kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir. Oysa ki, bir davada ispat yükü üzerinde olan kişinin beyanları hükme gerekçe oluşturmayacağı gibi davalının tanığı olan ..."in beyanları da davalının savunmasını ispat eder nitelikte değildir.
    Hal böyle olunca mahkemece, davanın kabulü gerekirken bozma öncesi dinlenen davalı tanığı ve davalının beyanları esas alınarak davanın reddi şeklinde hüküm tesisi doğru görülmemiş,bu husus bozmayı gerektirmiştir.

    ...
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12.09.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    ......








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi