3. Hukuk Dairesi 2016/21614 E. , 2018/8435 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkeme yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; aralarındaki ............ sözleşmesi çerçevesinde davalıdan haberleşme hizmeti aldığını, 0 505 476 41 9 ... numaralı hat üzerinden 49 TL"lik yurtdışı paketine üye olduğunu, hattını yurtdışına tahsil amacıyla giden oğlunun kullanımına verdiğini, oğlunun ilk on gün içerisinde internet ve ...... "i açık görerek kullandığını, oysa üye olunan paket içerisinde internet ve ...... kullanımının bulunmadığını, izni ve onayı alınmadan internet ve ...... hizmetinin açılarak, mevcut tarifesi dışında bir tarife üzerinden ve fahiş nitelikte ücretlendirme yapılarak, adına faturalar tahakkuk edildiğini, bu konuda herhangi bir bildirim yapılmadığını, fatura bedeline itiraz etiğini hattının kapatıldığını ileri sürerek, keşide edilen toplam fatura tutarı 4.500 TL"den 49 TL paket ücreti düşüldüğünde kalan 4.451 TL"den borçlu olmadığının tespitine ve ...... ayında hattın kapatılmasına rağmen devam eden aylar için tahakkuk ettirilen faturaların iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı; dava konusu faturalarda herhangi bir hata olmadığını, ... hattının yurtdışı kullanımlarına göre ücretlendirildiğini, bu konuda gerekli bilgilendirmenin yapıldığını, paket aşımı sonrasında yasal yükümlülük bulunmamasına rağmen davacıya uyarı mesajı gönderildiğini, ücretlendirmenin makul olduğunu, davacıya müşteri hizmetleri tarafından faturaların ödenmemesi halinde hattın kapatılacağı bilgisinin verildiğini zaten koşulları gerçekleşmeksizin hattın kapatılamayacağını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; bilirkişiden alınan kök ve ek rapor doğrultusunda, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; menfi tespit istemine ilişkin olup, taraflar arasında internet ve ...... kullanım miktarı yönünden bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Temyize konu uyuşmazlık; internet ve ...... kullanımlarının üye olunan yurtdışı paketi içerisinde olmamasına rağmen tüketiciye bilgi verilmeden kullandırılıp kullandırılamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta; hükme esas alınan bilirkişi raporlarında; üye olunan pakette yer almamasına rağmen, davacının oğlunun yurtdışında bulunduğu 22/05/2013-22/06/2013 tarihleri arasında ...... ve ...... ( internet) kullandığı, davalının yasal yükümlülüğü bulunmamasına rağmen, 13/06/2013 tarihinde gönderilen ...... ile internet kullanımı ile paketin ne kadar aşıldığına ilişkin uyarı bilgilendirilmesi yaptığı, bu uyarıya rağmen davacıya ait hat üzerinden bu tarihten sonra da yoğun internet kullanımının devam ettiği, tarifelerin internet ve ...... kullanımlarını engelleyen bir özelliği bulunmadığı, tüketicinin talebi ile kısıtlmaya gidildiği, davacının operatörle yaptığı görüşmeden bu şekilde bir talepte bulunmadığı, internet paketi yer almayan veya satın alınmayan tarifelerde internet kullanımlarının "standart cepten internet tarifesi üzerinden ücretlendirileceği" şeklinde bilgiye yer verildiği, ayrıca ...... İletişim Kurulu"nun "kullanım miktarı sınırlı hizmetlere" ilişkin kararının 01/07/2013 tarihinden itibaren uygulanmaya başladığından bu tarih öncesindeki faturalar bakımından uygulanamayacağı görüşlerine yer verilmiştir.
HMK"nın 266 ve devamı maddeleri uyarınca hakim; çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hakim, kendisinin sahip olmadığı özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişiye başvurur. Bu nedenle, bilirkişinin kendisinden sorulan husus hakkında, özel ve teknik bir bilgiye sahip olması, başka bir deyişle o konuda uzmanlaşmış olması gerekir.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi kök ve ek raporu, mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlanmıştır. Ancak mali müşavir bilirkişi ... aboneliği alanında uzman ve ehil değildir.
O halde, mahkemece, dava konusu uyuşmazlık hakkında, davacının bilirkişi kök ve ek raporlarına karşı gerekçeli itirazlarını da karşılayacak şekilde, bilişim ve teknoloji alanında uzman, bilirkişi/ bilirkişi kurulundan rapor alınarak, sonucu dairesinde hüküm tesis edilmesi gerekirken, konusunda uzman olmayan bilirkişi tarafından hazırlanan raporlar esas alınarak eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.