3. Hukuk Dairesi 2018/4459 E. , 2018/8436 K.
"İçtihat Metni".....
Taraflar arasındaki istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı ... şirketinin .....numaralı tarımsal sulama abonesi olduğunu, kullandığı elektrik tüketim miktarına göre davalı ... şirketi tarafından aylık fatura tahakkuk edildiğini, düzenli olarak ödediği faturalarda hizmet bedeli karşılığı olmayan bedeller tahsil edildiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, dava tarihinden geriye dönük 10 yıllık süre içerisinde (abonelik tarihine kadar), haksız ve hukuka aykırı olarak tahsil edilmiş olan bedellerin, uzman bilirkişiler tarafından hesaplandığında arttırılmak üzere 10,00 TL kayıp kaçak bedeli, 10,00 TL sayaç okuma bedeli, 10,00 TL PSH bedeli, 10,00 TL iletişim bedeli ve 10,00 TL dağıtım bedeli olmak üzere şimdilik toplam 50,00 TL"sinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı; yargı yolu, derdestlik ve husumet itirazlarında bulunarak, dava konusu bedellerin ilgili mevzuat çerçevesinde abonelere yansıtıldığını ve uygulanmasının yasal bir zorunluluk olduğunu, tacir olan davacının sözleşmeyi imzalamakla kayıp kaçak bedellerinin hesaba dahil edileceğini kabul ettiğini, dava tarihinden önce davalıya yapılan bir ihtarat bulunmadığından temmerrüdün gerçekleşmediğini bu nedenle davacının ticari faiz isteminin yasal dayanaktan yoksun bulunduğunu savunarak, davanın usul ve esastan reddini dilemiştir.
Mahkemece; davanın derdestlik olumsuz dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
Dava, elektrik abonelerinden tahsil edilen kayıp kaçak bedeli, perakende satış hizmet bedeli, iletişim sistemleri kullanma bedeli, dağıtım bedeli ve sayaç okuma bedellerinin istirdatı istemine ilişkindir.
......
Mahkeme gerekçesinde; daha önce aynı hukuki sebebe dayalı olarak açılan taraflar arasındaki ..... Mahkemesinde görülen ve henüz yargı yolu tüketilerek kesinleşmeyen dava bulunduğu tespitine yer vererek, derdestlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Derdestlik 6100 sayılı HMK"nın 114/I-ı. maddesinde olumsuz bir dava şartı olarak düzenlenmiş olup, davanın görülmekte olması anlamına gelmektedir. Derdestlik nedeni ile davanın reddi üç koşula bağlıdır. Bunlar; davanın daha önce aynı veya başka bir mahkemede açılmış olması,birinci davanın görülmekte olması ve daha önce açılmış ve görülmekte olan dava ile ikinci davanın yani bu davanın aynı olması şeklinde sayılabilir. Bir dava ile görülmekte olan başka bir davanın aynı dava olduğunu söyleyebilmek için ise, maddi anlamda kesin hüküm gibi her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve konusunun aynı olması gerekir. ......
Somut uyuşmazlıkta; ........ Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2015/118 esas sayılı dosyası incelendiğinde, davacı ... tarafından, davalılar .... ve ...... Genel Müdürlüğü aleyhine, yine elektrik aboneliği sözleşmesi kapsamında, ve 10000000410 nolu aboneliğe ilişkin kayıp kaçak bedeli, dağıtım bedeli, iletim sistemi kullanma bedeli, perakende satış hizmet bedeli ve sayaç okuma bedeli adı altında tahsil edilen bedellerin iadesi için dava açıldığı, yargılama neticesinde mahkemenin 11/02/2016 tarih, 2015/118 E.,2016/60K. sayılı kararı ile davalı .... Genel Müdürlüğü yönünden davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle reddine, davalı .... yönünden ise davanın kabulüne ve 51.257,64 TL"nin davalı ...."den tahsiline karar verildiği, kararın temyiz aşamasında olmakla henüz kesinleşmediği, anlaşılmıştır.
Her ne kadar mahkemece, ...... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2015/118 esas sayılı dosyası ile temyizen incelenmesi istenen dosyanın aynı olduğu gerekçesi ile davalının derdestlik itirazı kabul edilerek davanın usulden reddine karar verilmiş ise de; davaların konusu aynı değildir. Eldeki dosyanın konusu ..... aboneliğe ilişkin kayıp kaçak bedeli, dağıtım bedeli, iletim sistemi kullanma bedeli, perakende satış hizmet bedeli ve sayaç okuma bedeli olarak tahsil edilen bedeller olduğu daha önce açılan davanın konusunun ise 10000000410 nolu farklı bir aboneliğe ilişkin olduğu görülmekle derdestlikten söz edilemeyecektir.
Bu haliyle, ....... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2015/118 esas sayılı dosyasının iş bu dava açısından derdestlik oluşturmayacağı gözetilerek, mahkemece işin esasına girilmek suretiyle, hasıl olavak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddi kararı verilmesi doğru olmamış, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
2)Kabule göre, davalının temyiz istemi yönünden;
Davalı; eldeki davada kendisini temsil ettirmek amacıyla .....vekil tayin etmiş olup, mahkemece, vekaletnamenin aslının sunulmadığı ve vekalet suret harcının yatırmadığı tespitine yer verilerek, " usulüne uygun vekaletname ibraz edilmemiş olması sebebiyle ......davalı vekili olarak dava ve duruşmalara kabul edilmemesine, ..... vekil kaydının silinmesine ve cevap dilekçesinin verilmemiş sayılmasına dair ara karar kurularak davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına" şeklinde hüküm tesis edilmiştir.
./..
-3-
6100 sayılı HMK"nun 76. maddesine göre; “Avukat, açtığı veya takip ettiği dava ve işlerde, noter tarafından onaylanan ya da düzenlenen vekaletname aslını veya avukat tarafından onaylanmış aslına uygun örneğini, dava yahut takip dosyasına konulmak üzere ibraz etmek zorundadır.” aynı yasanın 77. maddesine göre ise; “vekaletnamesinin aslını veya onaylı örneğini vermeyen avukat, dava açamaz ve yargılamayla ilgili hiçbir işlem yapamaz…” Avukatlık Kanununun 4667 sayılı Yasa ile Değişik 27 maddesine göre de“ Avukatlarca vekaletname sunulan merciler, pul yapıştırılmamış veya pulu noksan olan vekaletname ve örneklerini kabul edemez. Gerektiğinde ilgiliye on günlük süre verilerek, bu süre içinde pul tamamlanmadıkça vekaletname işleme konulamaz…”
Yukarıda yazılı yasal hükümler uyarınca; taraf vekili olan kişi mahkemeye vekaletnamesinin aslını veya usulüne uygun şekilde örneğini ibraz etmek zorundadır. Vekaletnamenin mahkemeye verilmemesi halinde o kişi vekil olarak duruşmaya alınmaz ve herhangi bir usul işlemi yapmasına izin verilmez.
6100 sayılı HMK"nun 114/1-f maddesinde ise; vekil aracılığıyla takip edilen davalarda, vekilin davaya vekâlet ehliyetine sahip olması ve usulüne uygun düzenlenmiş bir vekâletnamesinin bulunması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
Dava şartlarından birisinin eksik olması halinde nasıl hareket edileceği de HMK’nın 115. maddesinde düzenlenmiştir. Uyuşmazlık konusu olan dava şartı eksikliği tamamlanabilir bir eksiklik olduğuna göre HMK’nın 115/2. maddesi uyarınca davalı tarafa HMK’nın 74. maddesine uygun vekâletname ibraz etmesi için kesin süre verilmesi, verilen kesin süre beklenildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
Somut uyuşmazlıkta; davalı vekilinin vekaletnamenin onaylı suretini sunduğu ancak suret harcını yatırmadığı, mahkemece, davalı vekiline eksikliğin tamamlanması için kesin süre verilerek ihtaratta bulunmaksızın tespit üzerine doğrudan davalı vekili olarak dava ve duruşmalara kabul edilmemesine dair ara karar kurulduğu anlaşılmaktadır.
Bu haliyle, yukarıda açıklanan yasal hükümler uyarınca ......suret harcı yatırmak üzere kesin süre verilerek gerekli yasal ihtaratın yapılması ve sonucu beklenerek bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece yazılı şekilde kurulan ara karar ile, bu karara atıf ile tesis edilen hüküm davalı tarafın savunma hakkının kısıtlanması mahiyetinde olup, usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus da bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci ve ikinci bentte açıklanan nedenlerle tarafların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.....