3. Hukuk Dairesi 2017/3551 E. , 2018/8484 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı kiracının işyerini ... ettiğini, ... sonrası taşınmazda hasar tespit ettiklerini, tespit yapıldığını, hasarın tahsili için başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının itirazının iptalini ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı; taşınmazı temiz teslim ettiğini, tespit raporuna itiraz ettiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece tespit raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) 6098 Sayılı TBK" nun 316. maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı tam bir özenle kullanmak ve aynı Kanun"un 334. maddesi gereğince sözleşme sonunda aldığı hali ile kiralayana teslim etmekle yükümlüdür. Ancak kiracı sözleşmeye uygun kullanma dolayısıyla oluşan eskime ve bozulmalardan sorumlu olmayıp münhasıran kötü kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasardan sorumludur. Davacının kiralananı kullandığı süre ve kullanma amacı gözetildiğinde olağan kullanımdan kaynaklanan yıpranma ve eskimelerin olacağı kuşkusuzdur.
Dava konusu kiralananda hor kullanmadan kaynaklanan bir hasar meydana gelip gelmediği, hasar meydana gelmiş ise bu hasarın ne kadar sürede ve kaç paraya giderilebileceği bilirkişi incelemesi ile tespit edilmelidir.
Mahkemece, her ne kadar tespit dosyasında alınan bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle hüküm tesisi yoluna gidilmiş ise de, davalının tespit dosyasında alınan rapora itiraz ettiği, yine davalının eldeki dosyada yapılan yargılama sürecinde de defaatle tespit raporuna itiraz ettiklerini belirttiği de nazara alındığında, söz konusu tespit dosyasında alınan raporların bilirkişi incelemesinde değerlendirilmeksizin tek başına hükme esasa alınamayacağı kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca, mahkemece;yukarıda ifade edilen yasa hükümleri ve açıklamalar dikkate alınmak suretiyle, tespit dosyasında alınan raporun hükme esas alınamayacağının gözetilmesi; tespit dosyasında yapılan mahkeme gözlemi ve o dosyada alınan bilirkişi raporları da dikkate alınarak meydana gelen zarar ile söz konusu eylem arasında herhangi bir irtibat bulunup bulunmadığının her türlü şüpheden uzak şekilde tespitinin sağlanması yönünden, alanında uzman bilirkişi heyetinden mahkeme, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınması suretiyle, sonucuna göre değerlendirme yapılması gerekirken; eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.
2-)Davalının icra inkar tazminatına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
İcra ve İflas Kanunu"nun 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının alacağını doğrudan mahkemede dava ederek haklı çıkması, alacağın likit ve muayyen olması gerekir. Eğer alacaklı itirazın iptali davasında haklı çıkar ve borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse, istek halinde alacaklı yararına, eğer borçlu haklı çıkar ve dava reddedilirse bu kez alacaklının takibinde haksız ve kötüniyetli olması koşulu ile yine istek halinde borçlu yararına tazminata hükmedilir. Yasa ile güdülen amaç borçlu olduğu miktarı bilebilecek durumda olan borçlunun ödeme emri üzerine icra borcunu inkar etmesini önlemek, gerçekte alacaklı olmayan alacaklının da borçluya zarar vermesini engellemektir.
Davacının dava dilekçesinde belirttiği alacak kalemleri likit bir alacak olmadığına göre icra inkar tazminatına hükmedilemez. Mahkemece icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile tazminata hükmedilmesi de doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
K.K/S.A