3. Hukuk Dairesi 2017/3561 E. , 2018/8490 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi- kiralananın tahliyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar vekili tarafından duruşma talepli temyiz edildiği ancak davanın niteliği gereği duruşmaya tabi olmadığı; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davaya konu taşınmazın davalılardan...... Vakfına 49 yıl süre ile 50.000 TL bedel ile kiralandığını, davalının sözleşme bedeli 50.000 TL yi ödemediğini, taşınmazda diğer davalı şirketin fuzuli şagil olarak faaliyet gösterdiğini, ...... encümenin 49 yıl süre ile kiralama yetkisinin olmadığını ve sözleşmenin geçersiz olduğunu ileri sürerek, sözleşmenin feshi ve davalıların taşınmazdan tahliyesini istemiştir.
Davalılar; işgalci olmadıklarını, sözleşmeye dayanarak taşınmazı kullandıklarını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; ...... meclis kararı olmadan yapılan sözleşmenin yetkisiz temsil ilkesince askıda olduğu, ...... yetkili organlarının sözleşmeye icazet vermediği, kira bedellerinin ödenmediği gerekçesiyle davanın kabulüne ve davalıların taşınmazdan tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Kira akdinin sona erme sebeplerinden biri de kiracının temerrüdü olup kira parasının ödenmemesi veya geç ödenmesi durumunda akdin feshinin biçim ve koşulları 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanun"unun 315.maddesinde (818 Sayılı BK.nun 260.maddesi) düzenlenmiştir. Buna göre, istenen kira parasının veya yan giderin muaccel (istenebilir) olması ve kira bedeli ile yan giderin verilen sürede ödenmemiş bulunması, ihtarnamede verilen süre içerisinde kira parasının ödenmemesi halinde akdin feshedileceğinin açıkça belirtilmesi gerekir. Kiracıya verilecek süre konut ve çatılı işyeri kiralarında en az otuz gün, ürün kiralarında en az altmış gün, diğer kira ilişkilerinde ise en az on gündür.
Davacı vekili dava dilekçesinde kira bedellerinin ödenmediğinden bahisle tahliye talep etmiş ise de, dava dilekçesinde akde aykırılık, fuzuli işgal ve sözleşmenin geçersizliği nedenlerine de dayanmıştır.
Davacı ile davalı ... arasında imzalanan 09.04.1999 tarihli protokolün incelenmesinden; taşınmazın 49 yıllığına 50.000 TL bedel ile davalıya kiralandığı, protokolün 4. ve 5. maddeleri uyarınca davalının kiralama amacı doğrultusunda taşınmazı istediği kuruluşa kiraya verebileceği düzenlenmiştir. Taraflar arasında imzalanan sözleşme geçerlidir ve tarafları bağlar.
Mahkemece ......nin yetkili organları tarafından kiraya verilme işlemi yapılmadığı ve kira bedellerinin ödenmediği gerekçesiyle dava kabul edilmiş ise de; bu sözleşme idari yoldan iptal edilinceye kadar geçerlidir, tarafları bağlar. Taraflar arasında imzalanan prokolün 4 ve 5. maddeleri uyarınca taşınmazın 3. kişiye kiralanması akde aykırırlık teşkil etmez ve davalı şirketi fuzuli şagil durumuna düşürmez. Davalı kiracının temerrüt nedeniyle tahliyesi istenmiş ise de mahkemece yukarıda açıklanan temerrüt tahliye koşulları incelenerek, davaya konu taşınmazın niteliğine uygun olarak davalıya süreli temerrüt ihtarı gönderilip gönderilmediği üzerinde durularak sonucuna göre temerrüt nedeniyle tahliye talebi hakkında bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.