3. Hukuk Dairesi 2016/22018 E. , 2018/8529 K.
"İçtihat Metni".....
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalıya 15/05/2013 tarihinde 100.000 TL verdiğini ancak davalının parayı iade etmediğini, bu nedenle davalı aleyhine icra takibi başlattığını, davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın %20"sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davacı ile ..... mevki 5638 parselde kayıtlı taşınmaz üzerine inşa edilen binadan bir dairenin satışı hususunda 15/05/2013 tarihinde anlaştıklarını, satış bedeline mahsuben 100.000 TL kaparo aldığını, bakiye 100.000 TL nin iki ay içerisinde ödeneceğini kararlaştırdıklarını, davacının kalan kısmı ödeyemediğini, kalan kısmın ödenmesini beklerken hakkında icra takibi başlatılarak 109.300 TL talep edildiğini, yapılan bu icra takibine karşılık haklı olarak borçlu olmadığını, yapılan anlaşma gereği alacaklı olduğundan borca itiraz ettiğini, kaporayı davacıya ödemek istemesine rağmen davacının parayı almadığını ve faiz talep ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalının ...... sayılı dosyasına vaki itirazının 100.000 TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, itirazın iptaline karar verilen 100.000 TL asıl alacak üzerinden %20 oranında 20.000 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Temerrüt, ya bir ihtar ile ya da dava açılması suretiyle gerçekleşir. (TBK m. 117; BK m.101)
./..
-2-
Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre borçludan faiz talep edilebilmesi için zenginleşenin bir ihtar ile ya da aleyhine bir takip ya da dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur.
Somut olayda; davacı 14.05.2014 tarihinde 100.000 TL asıl alacak, 9.300 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 109.300 TL"nin tahsili için davalı aleyhine icra takibinde bulunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, 100.000 TL asıl alacak yönünden takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Eldeki davada, davacı; takipten önce davalı borçluyu temerrüde düşürdüğünü iddia ve ispat edememiştir. Ancak 14.05.2014 tarihli takip talebinde asıl alacağa %9 yasal faiz talep etmiş olduğundan takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekmektedir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK"nun 438/7.maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 2. bendine “100.000 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9 yasal faiz işletilmesine” ifadelerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden tarafa iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu davacı yönünden kapalı, davalı yönünden açık olmak üzere, 13.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
....