Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/20975
Karar No: 2018/8561
Karar Tarihi: 17.09.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/20975 Esas 2018/8561 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/20975 E.  ,  2018/8561 K.

    "İçtihat Metni"

    .......
    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içindedavalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, ......... mevkiinde bulunan 138 ada 4 no"lu parselde bulunan tarla cinsinde taşınmazında bağ ekili olup etrafında da badem ağaçları bulunduğunu, 25/07/2014 tarihinde taşınmaz içindeki yüksek gerilim havai hattından kaynaklanan arıza sonucu yangın çıktığını ileri sürerek, taşınmazda , fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500 TL tazminatın olayın meydana geldiği tarih olan 25/07/2015 tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı,davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece;Davanın kabulü ile,85.754,94 TL tazminatın 500,00 TL "sine dava tarihinden, geri kalan kısmına ıslah tarihi olan 27/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak tapudaki payları oranında davacılara verilmesine karar verilmiş,hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre,davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Bilindiği üzere zarar, malvarlığında meydana gelen bir azalmayı yani eksilmeyi ifade eder. Bu eksilme, mal varlığının zarar verici eylemin işlenmesi sonucu içine düştüğü durum ile bu eylem olmasa idi mal varlığının bulunacak olduğu durum arasındaki farktan ibarettir. Nitekim tazminatın amacı da, mal varlığındaki eksilmenin giderilmesi ve onun eski duruma getirilmesinin sağlanmasıdır. Bir başka ifadeyle, tazminat miktarı hiçbir zaman gerçek zararı aşmamalıdır.
    .......

    Yerleşmiş Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere; meyveli ağaçların yaşamına son verilmesinden doğan zararın, bunların kaim değerinin tespiti suretiyle takdiri gerekmektedir. Bir ağacın kaim değerini bulmak için uygulanması gereken yöntem ise, ağaçların bulunduğu yerin ağaçlı değeri ile ağaçsız değeri arasındaki farkın tespiti ile bu farkın o yerde bulunan ağaç sayısına bölünmesi suretiyle gerçeğe en yakın zararın belirlenmesidir.
    Somut olayda mahkemece hükme esas alınan ziraat bilirkişi raporu incelendiğinde,raporda 15-20 yaşlarında 6 adet badem ağacı ile 10-15 yaşlarındaki 448 adet bağ teveğinde oluşan toplam zarar bedelinin 85.754,94 TL olduğu belirtilmiş ise de,belirlenen bu zarar miktarının yukarıda ifade edildiği şekilde hesaplanmadığı,söz konusu bağ tevekleri ve badem ağaçları için yapılmış olan hasat,nakliye,gübreleme vb. masraflarının denetime elverişli şekilde raporda değerlendirilmediği,bu şekli ile de söz konusu raporun hükme esas alınabilecek nitelik ve yeterlilikte olmadığı kuşkusuzdur.
    3-Bundan ayrı olarak,elektrik hatlarının bakım ve onarımının düzenli olarak yapılmaması yanında kaçak elektrik kullanımının sürekli artması nedeniyle elektrik hatlarının fazla yüklenmesi, ürün sahibi kişilerin de olası yangın olaylarına karşı gerekli önlemleri almamaları sonucu yaz aylarında bu şekilde çıkan çok sayıda yangına engel olunamadığı, davalının da kamu hizmeti gören bir kurum olduğu gözetilerek, Borçlar Yasası’nın 43/1. maddesi (TBK m. 51) gereğince belirlenen zarardan hal ve mevkiin icabına ve hatanın ağırlığına göre mahkemece ayrıca hakkaniyet indirimi yapılması gerekir. Mahkemece, bu yön göz ardı edilerek hüküm kurulması da doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,ikinci ve üçüncü bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere,17.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    .....



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi