Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/22123
Karar No: 2018/8564
Karar Tarihi: 17.09.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/22123 Esas 2018/8564 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/22123 E.  ,  2018/8564 K.

    "İçtihat Metni"

    ......
    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı ...... parsel üzerindeki evi yaptığını, ancak belediyenin imar düzenlemesi yaparken bu evi davalının parseli üzerine denk getirdiğini, davalıya parselleri değiştirme teklifinde bulunduğunu, davalının kabul etmediğini, bunun üzerine söz konusu eve ilişkin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL"sini mahkemenin 2015/364 esas sayılı dosyasında açtığı dava ile talep ettiğini,bu davanın lehine sonuçlandığını ve davalının 10.000,00TL"yi kendisine ödemesine karar verildiğini, evin levazım değeri üzerinden bu kararın verildiğini,bu ek dava ile de o dosyada alınan bilirkişi raporuna göre bakiye 34.002,00 TL"yi davalıdan talep ettiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 34.002,00TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı , kendisinin taşınmazı, miras taksimi sonucu murisin mülkiyetine yakın olması nedeniyle satın aldığını, davacının ise babadan kalan ana gayrimenkulü m² büyüklüğü daha çok olduğu için taksim anlaşmasına göre kendi tercihi ile aldığını, davacının bu taşınmazın yanında babadan kalma evi ve kendisinin bir evi daha olduğunu, davacının ihtiyacı olmadan ve kendisinin rızasını almadan kendisine ait gayrimenkulün içine bir ev yaptırdığını,davacının taşınmazını uzun süredir fuzuli işgal ettiğini ve kötü niyetli olduğunu, asıl davanın reddi gerektiğini, 2015/364 esas sayılı dosyada davacının haksız bulunduğunu savunarak; davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; davacı tarafça açılan davanın, kısmen kabulü ile; 32.585,81 TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava;davalıya ait taşınmaza davacı tarafça inşa ettirildiği sabit olan yapı bedelinin bakiye kısmının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
    ....
    Türk Medeni Kanunu"nun 722/1.maddesi gereğince; “Bir kimse kendi arazisindeki yapıda başkasının malzemesini ya da başkasının arazisindeki yapıda kendisinin ya da bir başkasının malzemesini kullanırsa, bu malzeme arazinin bütünleyici parçası olur. 2.fıkra hükmüne göre; ancak, sahibinin rızası olmaksızın kullanılmış olan malzemenin sökülmesi aşırı zarara yol açmayacaksa, malzeme sahibi, gideri yapıyı yaptırana ait olmaz üzere bunların sökülüp kendisine verilmesini isteyebilir. 3.fıkra hükmüne göre de; Aynı koşullar altında arazinin maliki de, rızası olmaksızın yapılan yapıda kullanılan malzemenin, gideri yapıyı yaptırana ait olmak üzere sökülüp kaldırılmasını isteyebilir."
    Aynı Kanunun 723.maddesi gereğince ise; “Malzeme sökülüp alınmazsa arazi maliki, malzeme sahibine uygun bir tazminat ödemekle yükümlüdür. Yapıyı yaptıran arazi maliki iyiniyetli değilse hakim, malzeme sahibinin uğradığı zararın tamamının tazmin edilmesine karar verebilir. Yapıyı yaptıran malzeme sahibi iyiniyetli değilse, hakimin hükmedeceği miktar bu malzemenin arazi maliki için taşıdığı en az değeri geçmeyebilir.”
    Bu bağlamda davacının talep edebileceği tazminat miktarının belirlenmesinde, 14.02.1951 tarih ve 1949/17-1951/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı uyarınca davacının iyi niyetli olup olmadığının mahkemece kendiliğinden gözönünde tutulması gerekir.
    Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında ise,mahkemenin 2015/364 esas sayılı dava dosyasının dosya kapsamında bulunan sureti incelendiğinde,eldeki davanın, o davada uyuşmazlık konusu olan evin hüküm altına alınan 10.000 TL"lik bedelinden bilirkişi raporuna göre bakiye kalan 34.002 TL"sinin tahsili istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.Mahkemenin 2015/364 esas sayılı dava dosyasında tespit edilen tanık beyanları dikkate alındığında ise ,davacının eldeki dava bakımından kötüniyetli olduğunun kabulü gerektiği de kuşkusuzdur.Ne var ki,mahkemece o dosyanın eldeki dava dosyası ile ilintili olduğu dikkate alınmadan,o davanın kesinleşmesinin bekletici mesele yapılması suretiyle hüküm tesisi yoluna gidilmesi gerekirken,bu husus nazara alınmadan karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    2-Bunun yanı sıra,gerek öğreti, gerekse sapma göstermeyen uygulama ile asgari levazım değerinin yapı ve eklentilerinin yapımında kullanılan tüm malzemelerin işçilik ve yapımcı kârı gibi unsurlar gözetilmeksizin piyasadaki en düşük değerlerinden, yapım yılı veya yıllarına göre yıpranma düşüldükten sonra elde edilecek miktar şeklinde hesaplanması gerektiği yerleşik içtihatlar ile de sabittir.
    Bu itibarla, mahkemece, mahkemenin 2015/364 esas sayılı dava dosyasının kesinleşmesinin bekletici mesele yapılması, o dava kesinleştikten sonra ise,eldeki dava bakımından davacının söz konusu evi kötüniyetli olarak davalının taşınmazı içerisine inşa ettirdiği dikkate alınarak,o dosyada alınan inşaat bilirkişi raporu ile bağlı kalınmaksızın eldeki dava bakımından alanında uzman bilirkişi heyetinden yukarıda ifade edilen yönteme göre dava konusu yapının asgari levazım değerinin hesaplanması suretiyle sonucuna uygun hüküm tesisi gerekirken,eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    ......

    SONUÇ: Yukarıda birinci ve ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere,17.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    ....



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi