3. Hukuk Dairesi 2016/22139 E. , 2018/8570 K.
"İçtihat Metni"....
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı......çalışan asistanların net performans puanının hesaplanması konusunda düzenlenen inceleme raporuna göre, bir kliniğe bağlı olarak çalışan her bir asistanın kendi çalıştığı kliniğe ait olan klinik hizmet puan ortalamasının esas alınması gerekirken, aynı branştaki birden fazla kliniğin tabip muayene ve girişimsel işlemler puanlarının toplamının puanı olan asistanlar dahil tabiplerin aktif çalışma gün katsayılarının toplamına bölümü sonucu bulanan bir puanın esas alındığı ve bulunan bu puanın hastane hizmet puanından düşük olduğu durumlarda, net performans puanının hesaplanmasında hastane hizmet puan ortalaması dikkate alınarak 154 asistana 490.269,98 TL tutarında fazla ve yersiz ödemede bulunulduğunu ileri sürerek, 4.267,14 TL fazla ödeme yapılan davalıdan ,yapılan ödemenin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı, kendisinin de kardiyoloji bölümündeki tüm asistanlar gibi iki aylık rotasyonlar halinde çalıştığını,evrak üzerinde bir şefliğe bağlı gibi görünse de ,fiili durumun böyle olmadığını,bu nedenle tarafına fazla ödeme yapılmadığını savunarak,davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kabulüne yönelik olarak verilen kararın davalı tarafından temyiz edilmesi neticesinde Dairemizin 24.09.2014 tarih ve 2014/5227 E.-2014/12433 K. sayılı ilamı ile ""...mahkemece, dava konusu yapılan ödemelerin, hatalı ve mevzuata aykırı olarak ödenip ödenmediği konusunda, konusunda uzman bilirkişilerden rapor alınmak suretiyle, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği..."" gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
./..
-2-
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde ise, davalıya yapılan 4.267,13 TL"lik ek ödemenin net performans puan hesabına göre fazla ödeme olmadığı ve davacının bu ödemeyi geri talep etmesinde haklı bir neden görülmediği yönündeki bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle davanın reddine karar verilmiş,hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dava,davacıya fazla ödendiği iddia edilen döner sermaye ek ödemesinin davalıdan tahsili talebine ilişkindir.
Kural olarak, bozma kararına uyulmakla; orada belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda, lehine bozma yapılan taraf yararına kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda mahkeme için zorunluluk doğar. Öte yandan, bozma kararı dışında kalan yönler ise kesinleşir.
Belirtilmelidir ki; bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Y.İ.B.K.).
Bu ilke kamu düzeni ile ilgili olup, Yargıtay"ca kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Hakimin değişmesi dahi açıklanan bu hukuki ilkeye etki yapamaz.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında ise,Dairemizin bozma ilamında, alanında uzman bilirkişiden rapor alınması suretiyle sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği belirtilmiş ise de,mahkemece alanında uzman olmayan mali müşavir bilirkişiden rapor alınarak karar verildiği görülmekle,söz konusu raporun hükme esas alınabilecek nicelik ve nitelikte olmadığı kuşkusuzdur.
Bu itibarla mahkemece,alanında uzman ..... bilirkişiden rapor alınması suretiyle hüküm tesisi yoluna gidilmesi gerekirken,yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olamdığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere , 17.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
........