Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/20984
Karar No: 2018/8571
Karar Tarihi: 17.09.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/20984 Esas 2018/8571 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/20984 E.  ,  2018/8571 K.

    "İçtihat Metni"

    .....

    Taraflar arasındaki tapu iptali tescil-alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacılar, davalı ile kendileri arasında 03/06/1986 tarihinde düzenlenen harici taşınmaz satış sözleşmesi kapsamında 105.000.000 TL(yüz beş milyon TL) sözleşme bedelini ödeyerek dava konusu 15 no"lu bağımsız bölümü satın aldıklarını ,bu konutun halen kendilerinin zilyetliğinde olduğunu; ancak bağımsız bölümün tapusunun davalı tarafından kendilerine devredilmediğini ileri sürerek; dava konusu bağımsız bölüme isabet eden taşınmaz payının kendileri adına tescilini; bunun mümkün olmaması halinde ise, denkleştirici adalet kuralına göre davalıya ödedikleri 105.000.000 TL" nin alım gücünün ilk ödeme tarihindeki gücüne ulaştırılmak suretiyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
    Davalı , 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu,davacıların bu yönde açtıkları davanın........sayılı kararı ile reddedildiğini, davacıların kendi hisselerine düşen dava konusu edilen bağımsız bölümü 10.000.000.000 TL bedelle dava dışı ..... sattıklarını,bu nedenle alacaklı sıfatını taşımadığını, davacılardan ..."ın dava dış.....aleyhine sözleşmenin iptali istemi ile .....esas sayılı dosyası üzerinden açtığı davanın reddedilmesi ve kararın onanması üzerine davacıların İstanbul 3. Tüketici mahkemesinin 2009/1236 esas sayılı dosyasındaki davaya devam etmediklerini ileri sürerek; davanın reddini istemiştir.
    ....

    Mahkemece; davanın kabulü ile; taraflar arasında 03.06.1986 tarihinde haricen düzenlenen taşınmaz mal satışına ilişkin sözleşmenin geçersiz olduğunun tespitine, davacıların yaptıkları ödemelerin denkleştirici adalet kuralına göre hesaplanan güncel değeri olan 527.087,40 TL"nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara,kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre taraf vekillerinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Dava;harici taşınmaz satışından kaynaklı alacağın denkleştirici adalet ilkesine göre davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
    Geçersiz satış sözleşmesi gereğince; diğerinin mal varlığına kayan değerlerin iadesi "Denkleştirici Adalet" düşüncesine dayanmaktadır. Denkleştirici Adalet İlkesi ise, haklı bir sebebe dayanmadan başkasının mal varlığından istifade ederek, kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği kazanımı geri verme zorunda olduğunu ve gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğünü ifade eder.
    Bu bakımdan, sebepsiz zenginleşmeye konu alacağın iadesine karar verilirken, taşınmazın satış bedelinin alım gücünün ilk ödeme günündeki alım gücüne ulaştırılması ve bu şekilde iadeye karar verilmesi gerekir. Bu güncelleme yapılırken, güncellemeye esas alınan somut veriler tek tek uygulanarak, ödeme tarihinden ifanın imkânsız hale geldiği tarihe kadar paranın ulaştığı değer her bir dönem için hesaplanmalı, sonra bunların ortalaması alınmalıdır.
    Başka bir deyişle, denkleştirici adalet kuralı gereğince iadeye karar verilirken, satış bedeli olarak verilen paranın alım gücünün, ifanın imkansız hale geldiği tarihteki alım gücüne uyarlanması zorunluluğu bulunmaktadır.
    Mahkemece; ödenen satış bedelinin, ifanın imkansız hale geldiği tarih itibariyle (çeşitli ekonomik etkenlerin....... oranları, altın ve döviz kurlarındaki artışlar, memur maaş ve işçi ücretlerindeki artışlar, faiz ve benzeri ekonomik göstergelerin ortalamaları alınmak suretiyle) ulaşacağı alım gücü, yukarıda açıklanan ilke ve esaslar çerçevesinde, uzman bilirkişi heyetinden denetime elverişli rapor alınmak suretiyle belirlenmeli; bu yolla belirlenecek miktara hükmedilmelidir.
    Somut olayda;davacıların davalı ile aralarında yaptıkları 03.06.1986 tarihli harici taşınmaz satış sözleşmesi ile davaya konu edilen 15 no"lu bağımsız bölümü satın aldıkları ve bedeli olan 105.000.000TL(yüz beş milyon TL)"yi de ödedikleri; ancak, davalı tarafça söz konusu taşınmazın tapuda davacılara devrinin yapılmadığı sabit olmakla; davacılar tarafından davalılara ödenen bedelin yukarıda ifade edilen denkleştirici adalet ilkesine göre davalıdan talep edilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Mahkemece yapılan keşif sonrasında alınan 30.06.2014 tarihli 3"lü heyet raporunda taşınmazın rayiç değeri 450.000 TL olarak bulunmuş,daha sonra mahkemece farklı bir bilirkişiden alınan 12.02.2015 tarihli ikinci raporda ise, dava konusu taşınmazın değeri denkleştirici adalete göre 604.173,80TL olarak bulunmuş,mahkemece de davacıların yaptıkları ödemelerin denkleştirici adalet kuralına göre hesaplanan güncel değeri olan 527.087,40 TL hüküm altına alınmıştır.

    ./..
    -3-

    Ancak, mahkemece hükme esas alınan ve denkleştirici adalete göre hesaplama yapılan ikinci raporun yukarıda ifade edilen tüm ekonomik etkenlerin ortalaması alınmak suretiyle belirlenmediği,sadece ...... dolarına göre hesaplandığı anlaşılmakla, söz konusu raporun hükme esas alınamayacağı kuşkusuzdur.
    Hal böyle olunca, mahkemece; yukarıda ifade edilen yasa hükümleri ve açıklamalar dikkate alınmak suretiyle,""denkleştirici adalete göre belirlenen değerin rayiç değeri geçemeyeceği"" ilkesi de gözetilerek,alanında uzman ayrı bir bilirkişi heyetinden Yargıtay ve taraf denetimine elverişli rapor alınması suretiyle sonucuna uygun hüküm tesisi gerekirken,yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine,ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    .......



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi