Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/33713
Karar No: 2016/8442
Karar Tarihi: 05.04.2016

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2014/33713 Esas 2016/8442 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2014/33713 E.  ,  2016/8442 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    DAVA : Davacı, ücret alacağı farkı, ikramiye alacağı farkı, fazla sürelerle çalışma alacağı, fazla mesai ücreti, hafta tatil ücreti, ikale ikramiyesi fark alacağı, yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş, davalı avukatı tarafından duruşma talep edilmiş ise de; HUMK.nun 438.maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:


    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili davacının, 27/10/2000-29/02/2012 tarihleri arasında davalı Şirkette çalıştığını, davalı Şirketin ..."daki Genel Müdürlüğü’nde finans direktörlüğüne bağlı ... görevini yürüttüğünü, 21/07/2000 tarihinde davalı Şirketin özelleştirilmesi sırasında uygulanacak ücret politikasının "nakle tabi kapsam dışı personele uygulanacak paket" adı altında tüm çalışanlara yazılı olarak duyurulduğunu, bu paket doğrultusunda belirtilen ücret politikasını kabul ederek iş sözleşmesi imzaladığını, ancak davalı Şirketin bu düzenlemelere ve iş sözleşmesine uymadığını, düzenlemeye göre yapılması gereken ücret artışlarının gerçekleştirilmediğini ve eksik ödeme yapıldığını, bu eksik ödemeye bağlı olarak, ödenmesi gereken ikramiyelerin de eksik ödendiğini, yaptığı görev ve işyerindeki personel azlığı nedeniyle hafta tatilleri de dahil olmak üzere yaptığı fazla çalışmaların karşılığının da ödenmediğini, dava konusu ücret artışları nazara alınmadığından, iş akdinin sona ermesi sırasında ödenen izin ücreti ile ikale sözleşmesine dayanarak yapılan ödemelerin eksik olduğunu iddia ederek, ücret farkı, ikramiye farkı, fazla sürelerle çalışma alacağı, fazla çalışma ücreti alacağı, hafta tatili ücreti alacağı, yıllık izin ücreti farkı ve ikale ikramiyesi fark alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı, öncelikle zamanaşımı def"inde bulunduklarını, 27/10/2000-29/02/2012 tarihleri arasında Şirketlerinde çalışan davacının 29/02/2012 tarihinde emekliliğe hak kazandığını bildirmesi üzerine aynı tarihte yapılan ikale sözleşmesi ile yasal haklarına ek ödemeler de yapılmak suretiyle taraflar arasındaki iş ilişkisinin sona erdirildiğini, her ne kadar davacı, Şirketin 21/07/2000 tarihinde özelleştirilmesinden sonra 27/10/2000 tarihinde ..."da çalışmaya başladığını ve daha sonra ..."a nakledildiğini iddia etmiş ise de, ..."da ikamet eden davacının ...da çalıştırılmak üzere işe alınmadığını, Şirket merkezinin ..."a taşınması nedeniyle ..."da çalıştırılmak üzere işe alındığını, ancak o tarihte işyeri ..."a taşınmamış olduğundan, zorunlu olarak ... bildiriminin ..."daki işyerinden yapıldığını, bu nedenle davacının taşınmasıyla işyerinin ..."a nakledildiği ve nakle tabi personel sıfatına haiz olduğu yönündeki beyanlarının kötü niyetli olduğunu, davacının iddiasını dayandırdığı duyurunun Şirkete aidiyetini gösterir bir imza ve işaret olmadığı gibi, Şirket ve yönetim kurulunca da onaylanmış böyle bir duyurunun bulunmadığını, aksi kabul edilse dahi davacı özelleştirme öncesinde Şirkette çalışmadığından, bu duyuruya dayalı olarak davacının bir talep hakkı olamayacağını, davacı, duyuruda belirlenen paketi kabul ederek sözleşme imzaladığını ve bu sözleşmeye dayalı olarak fark alacağı doğduğunu iddia etmiş olmasına rağmen, taraflar arasında imzalanmış böyle bir sözleşmenin mevcut olmadığını, taraflar arasında akdedilmiş tek sözleşmenin 18/11/2003 tarihli sözleşme olduğunu, bu sözleşmenin 4.2 maddesindeki düzenlemeye göre şirket yönetimince belirlenen dönem ve oranlarda yapılan ücret zamlarından davacının yararlandığını ve tüm hak ve alacaklarının eksiksiz ödendiğini, davacının fazla çalışma, hafta tatilinde çalışma iddialarının gerçek dışı olduğunun işyeri giriş çıkış kayıtlarıyla sabit olduğunu, 18/11/2003 günlü sözleşmenin 4.1 maddesine göre de, fazla mesai ücretlerinin kararlaştırılan ücrete dahil olduğunu beyanla; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkeme, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanarak, davacının ücretine 01/01/2001 tarihinde her yıl Ocak ve Temmuz aylarında 6 aylık TÜFE artışı oranında zam yapılması gerektiğine ilişkin düzenlendiği iddia edilen 27/10/2000 tarihli sözleşme sunulamamış ise de, dava dilekçesine eklenen nakle tabi personele teklif edilecek paket başlıklı duyuru niteliğindeki belgede, Ocak 2001 maaşlarına 6 aylık TÜFE oranında zam yapılacağı ve ilgili birimin ..."a taşınması halinde Temmuz 2001"de 6 aylık TÜFE oranının maaşlara ilave edileceğinin ve 6 aylık oranlarda DİE-TÜFE artışı kadar ücret artışı yapılacağının yazılı olduğunun tespit edildiği, davacı vekili tarafından emsal olarak sunulan ...n"e ait 06/11/2000 günlü sözleşmenin 4. maddesinde de personelin ücretine her yıl 1 Ocak ve 1 Temmuz itibari ile geçmiş 6 aylık TÜFE endeksi oranında artış uygulanacağının ve yine performansa bağlı her yılın Nisan ayında 3 maaşa kadar ikramiye ödeneceğinin, Mart ayında performansa bağlı liyakat zammı yapılacağının kararlaştırıldığının görüldüğü, çalışma koşullarında esaslı değişikliğin yapılmasına ilişkin olarak 1475 Sayılı Yasa"da düzenleme bulunmamakla birlikte işçinin eylemli olarak iş koşullarındaki değişikliğe karşı haklı nedenle fesih yoluna başvurmaması ve uzun süre sessiz kalmasının, işçinin zımni kabulü ile çalışma koşullarının değiştirildiği sonucunu doğuracağı, 4857 Sayılı Yasa"nın yürürlüğe girmesinden sonra çalışma koşullarındaki işçi aleyhine değişikliğin İş Kanunu 22. Maddesine göre tarafların yazılı anlaşması veya işçinin yazılı onayı ile yapılabileceği Yargıtay"ın yerleşik içtihatlarıyla da kabul edildiği, davacının 01/01/2001 tarihinden itibaren işyerinde ücretlere 6 ayda bir TÜFE oranında ücret zammı uygulanmasına ilişkin çalışma koşulunu 10/06/2003 tarihinden sonra imzaladığı kabul edilen 18/11/2003 günlü sözleşme ile değiştirildiği ve bu tarihten sonra da sözü edilen sözleşme hükümlerine göre belirlenen zamların davacının ücret alacaklarına uygulandığı, davacının 2003 yılından önceki dönem için talep hakkının bulunmadığı, 2003 yılından sonra zam oranlarının da işverenin inisiyatifine bırakıldığı ve davacının ücret fark alacağına bağlı olarak talep edebileceği alacakları bulunmadığına kanaat getirildiği, diğer taraftan Mahkememizde davacıyla aynı koşullara sahip, aynı nitelikte çalışan ve aynı alacak talepleriyle dava açan davacı ... ile ilgili Mahkememizin 2013/89 Esas sayılı dosyasıyla verilen kararla ilgili, Yargıtay"ın bozma ilamında belirtildiği gibi, davacının nakle tabi personel olarak çalışmadığı ve 01/11/2000 tarihinde %50 zam oranına ve verilen zamlara göre daha fazla ödeme yapıldığından, fark ücret, ikramiye, fazla çalışma, fazla sürelerle çalışma ve tatil ücret alacaklarının reddine karar verilmesi gerektiği yönündeki görüş dikkate alınarak, 05/07/2013 tarihinde 2013/89-2013/646 EK sayılı kararı ile "Dava konusu alacaklara dayanak edilen 2000 tarihli sözleşme ve nakle tabi personele teklif edilecek paket başlığı altında düzenlenen işveren iç yazısı ile personelin 01/11/2000 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere almakta olduğu ücret baz alınmak suretiyle, 01/11/2000 tarihinden itibaren baz maaş üzerinden %50 oranında, 01/01/2001 tarihinden itibaren baz maaşı üzerinden en son 6 aylık TÜFE oranında, personelin görev yaptığı birimin ..."a taşındığı tarihi izleyen ilk aydan itibaren baz maaş üzerinden %50 oranında, 01/07/2001 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 30/06/2011 tarihinde almakta olduğu ücret üzerinden hesaplanacak en son 6 aylık TÜFE oranında, bu tarihten itibaren her yıl 01 Ocak ve 01 Temmuz tarihleri itibariyle personelin almakta olduğu ücretin en son 6 aylık TÜFE oranında artırılacağının düzenlendiği, sözleşmenin bu düzenlemesinin 2003 yılında imzalanan ve miktar olarak ücret içermeyen yeni sözleşmeyle ortadan kaldırılmış olduğu, bu tarihten sonra zam oranlarının işverenin inisiyatifine bırakıldığı tespit edilmiştir.
    Davacı tarafça, 2000 tarihli sözleşme hükümlerine göre, ücret artışı hükümlerinin uygulanmadığı ve ücretin eksik ödendiği iddia edilmiş ise de, davalı işverenin 2000 tarihli sözleşme ve iç yazışma hükümlerine göre, nakle tabi olsun olmasın tüm işçilerin ücretlerine %100 oranında zam yaptığı, ancak 01/01/2001 tarihinden 2003 tarihinde imzalanan sözleşmeye kadar, 6 aylık TÜFE oranlarından daha az oranda zam uyguladığı ve 2001-2003 yılları arasında 6 aylık TÜFE oranlarını uygulamadığı tespit edilmekle birlikte, davalının 01/11/2000 tarihinde davacıya, tarafların anlaşmalarına göre %50 yerine %100 zam uyguladığı, belirlenen zam oranının 2 katı uygulanan zam oranının %50 zam + 6 aylık dönemlerde TÜFE artışlarının uygulandığı, zam oranlarından çok daha yüksek olduğu, davacı lehine olan bu uygulamanın sonraki dönemlerde yapılan ücret artışlarının sözleşmede belirlenen oranlardan düşük uygulanmış olmasına karşılık, o dönemler itibariyle aldığı ücretin başlangıçta yapılan yüksek miktardaki artış nedeniyle sözleşmeye göre alması gerekenden çok yüksek olduğu ve buna göre davacıya işveren tarafından 01/11/2000 tarihli sözleşmeye dayalı olarak yapılması gereken artıştan çok daha fazla artış yapılmış olması karşısında, davacının 01/11/2000 tarihinde %50 zam oranına ve takip eden tarihlerde ilave TÜFE oranlarına göre maaşında meydana gelecek artıştan daha fazla ödeme yapıldığından, davacının fark ücret, ikramiye, fazla çalışma, fazla sürelerle çalışma ve tatil ücret alacağı bulunmadığı kabul ve kanaatine varılmakla, davanın reddine" dair verilen hükmün, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi"nin 18/02/2014 tarih 2013/14861-2014/4978 E.K. Sayılı kararıyla onanarak kesinleştiği ve bu şekilde başka emsal mahkeme kararları ile Yargıtay ilamları dikkate alındığında, dava konusu dönemde iddia edilen ücret farklarının uygulanmaması nedeniyle, buna bağlı olarak ücret fark alacağı, ikramiye fark alacağı, yıllık izin ücreti fark alacağı, ikale ikramiye fark alacağı bulunmadığı, ayrıca dinlenen taraf tanık beyanlarından, davacının günlük ve haftalık çalışma süresi, hafta tatili ile ilgili farklı beyan ve anlatımları nedeniyle somut olarak sonuca varılamamış olması ve emsal mahkeme kararları dikkate alınarak, bilirkişi raporunda belirlenenin aksine, fazla çalışma, fazla sürelerle çalışma ve hafta tatili ücreti alacağının bulunmadığı yönündeki gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davalı vekili gerekçe yönünden, davacı vekili ise dava dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerle temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1-Davalı tarafın incelenen temyiz nedenlerine, dosyadaki değerlendirmelere, mahkemenin gerekçesine göre, davalının gerekçeye yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2-Davacı vekilinin temyizine gelince;
    a)Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

    b) Uyuşmazlık davacının 2000 yılında imzalanan ve 2003 yılında yeni sözleşme ile düzenlenen ücret artışlarının tam uygulanıp uygulanmadığı, buna göre fark ücret ikramiye, fazla çalışma, fazla sürelerle çalışma ve tatil ücret alacaklarının noktasında toplanmaktadır.
    Fark alacakların doğmasına neden olan 2000 tarihli sözleşme ve nakle tabii personele teklif edilecek paket başlığı altında düzenlenen işveren iç yazısına göre, personelin 01.11.2000 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere almakta olduğu ücret baz alınmak sureti ile, 01.11.2000 tarihinden itibaren baz maaş üzerinden % 50 oranında, 01.01.2001 tarihinden itibaren baz maaşı üzerinden en son 6 aylık TÜFE oranında, personelin görev yaptığı birimin ...’a taşındığı tarihi izleyen ilk aydan itibaren baz maaş üzerinden % 50 oranında, 01.07.2001 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 30.06.2011 tarihinde almakta olduğu ücret üzerinden hesaplanacak en son 6 aylık TÜFE oranında, bu tarihten itibaren her yıl 01 Ocak ve 01 Temmuz tarihleri itibari ile personelin almakta olduğu ücretin en son 6 aylık TÜFE oranında arttırılacağı düzenlenmiştir. Sözleşmenin bu düzenlemesi 2003 yılında imzalanan ve miktar olarak ücret içeremeyen yeni sözleşme ile ortadan kaldırılmış ve bu tarihten sonra zam oranları işverenin inisiyatifine bırakılmıştır.
    Davacı işçi, kendisine 2000 tarihli sözleşme hükümlerine göre ücret artış hükümlerinin uygulanamadığını, eksik ödendiğini iddia etmiş, davalı ise sözleşmedeki oranların üzerinde uygulandığını savunmuştur. Dosya içeriğine ve emsal geçen uyuşmazlıklara göre davalı işveren, 2000 tarihli sözleşme ve iç yazışma hükümlerine göre nakle tabi olsun olmasın tüm işçilerin ücretlerine % 100 oranında zam yapmış, ancak 01.01.2001 tarihinden 2003 yılındaki sözleşmeye kadar 6 aylık TÜFE oranlarından daha az oranda zam uygulamıştır. Davalının 2001 yılından, 2003 yılına kadar TÜFE oranlarını uygulamadığı davalının da kabulündedir. Ancak davalı 01.11.2000 tarihinde davacıya %50 zam uygulanacakken, %100 zam uyguladığını, bu nedenle daha sonraki zam oranları ile de sözleşmede öngörülen zam oranlarından daha fazla ödeme yaptığını savunmuştur. Gerçekten de davalının savunmasında belirttiği gibi emsal ve Dairemiz incelemesinden geçen dosyalarda, nakle tabi olmayan işçiler için davalının %50 zam yerine %100 zam uygulaması yaptığı, %50 zam oranı uygulanması halinde devam eden 6 aylık dönemlerde TÜFE zamlarının uygulanması gerekliliğine göre davalının daha fazla oranda ödediği, davalının % 50 yerine %100 zam uygulamasının işçi için kazanılmış hak kazanmayacağı kabul edilmiştir(Dairemizin 02.05.2011 gün ve 2009/12792 Esas, 2011/12786 Karar, Dairemizin 21.12.2011 gün ve 2009/28889 Esas, 2011/ 49057 Karar.
    Dosya içeriğine göre; Davacının dosya içindeki ... işe giriş kaydına göre davacı işçi 25.10.2000 tarihinde ... işyerinde işe girmiştir. 01.11.2000 tarihinde nakle tabi personel olup olmadığı anlaşılamamaktadır. 01.08.2001 tarihinde ... ilindeki işyerine girişi bulunmaktadır. davacı işçi nakle tabi ise sözleşme ve paket gereği 01.11.2000 tarihindeki baz ücretine %50+50:%100 zam uygulaması sözleşme gereği olacağından, davalının TÜFE oranlarını uygulamaması nedeni ile fark ücret ve fark ikramiye alacağı doğacağından, fark ücret ve fark ikramiye alacağı ile ödenmeyen fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma ile tatil ücretlerinin ödenmesi gereken ücretten hesaplanması ve hüküm altına alınması isabetli olacaktır. Davacı nakle tabi personeldir. Sözleşme ve işverenin ücret zammına ilişkin iç yazısı işvereni bağlar ve işçi yönünden hak teşkil eder. Kararlaştırılan bu zamların uygulanması gerekir, uygulanmaması yahut eksik uygulanması işyeri uygulaması haline getirmez.
    Zira, hak zamanaşımına uğramaz, alacak zamanaşımına uğrar. Nakle tabi personle olduğu anlaşıldığı takdirde, davacının ücretine zam uygulanmaması nedeniyle fark alacakları belirlenip hüküm altına alınması gerekir. Daha sonraki sözleşmelerde ücret açıkça belirli olmadığından bu zam oranlarının kaldırıldığından söz edilemez.
    Eksik inceleme ile karar verilmesi hatalıdır.
    c) Davacının fazla çalışma ücret alacağının bulunup bulunmadığı, bu bağlamda üst düzey yönetici olup olmadığı, şayet bu alacağa hak kazandığı kabul edilir ise hesabının nasıl olacağı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Dosyadaki bilgi, belge ve bilhassa taraf tanık beyanlarından davacının üst düzey yönetici olmadığı, dolayısıyla fazla mesaisini kendisinin belirlemediği anlaşılan işyerinde her ne kadar 40 saat çalışma kabul edilmiş ise de sözleşmede açıkça fazla mesainin aylık çalışma ücretinin içinde olduğu açıklandığından bu sözleşme hükmü gereğince haftalık 45 saat ile yılda 270 saat haftada 5.20 saat toplam 50.2 saat için ücret kararlaştırıldığını, bilirkişice tespit edilen haftalık 55 saat mesai nedeniyle (55-50,2=4,8) saat haftalık mesai için fazla mesai ücreti hesaplanıp hüküm altına alınmalıdır. Mahkemece bu alacağın reddi hatalıdır.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 05.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi