3. Hukuk Dairesi 2018/4301 E. , 2018/8582 K.
"İçtihat Metni"......
Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; kiracı olduğu meskende 08.02.2011 tarihinde su abonesi olduğunu, kiracı olmadan önceki döneme ait (ilk okuma tarihi 15.01.2010, son okuma tarihi 10.03.2011 olan) 2.691 TL"lik su borcunun abone olmasıya birlikte kendisine ait bu aboneliğe aktarıldığını, su kullanımı yapabilmek için bu bedeli (ihtirazi kayıtla) mecburen ödediğini, oysa kendisinin bu taşınmazı 01.02.2011 tarihinde kiraladığını, ayrıca dava dışı taşınmaz malikinin de burayı 07.12.2010 tarihinde boş olarak satın aldığını, bu borcun kendisine ait olmadığını davalı kurumun başkaları tarafından abonesiz olarak kullanılan suyun bedelini kendisinden tahsil etmeye çalıştığını ileri sürerek, ödediği 2.691 TL fatura bedelinin, malikin taşınmazı satın aldığı 07.12.2010 tarihinden öncesine denk gelen kısmının tespit edilerek bu bedelden sorumlu olmadığının tespitine ve bu bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı; davacının abonelik başvurusu üzerine dava konusu adreste yapılan incelemede, bir aparat ile kullanıma kapalı olan sayacın aparatının kıralarak kaçak su kullanıldığının tespit edildiğini, kaçak su kullanımını yapan kişilerin belli olmadığını, dava dışı taşınmaz maliki ......... kendi isteği ile bu borcu üstlendiğini ve davacı kiracı ile yeni sözleşme yapılması ve bu borcun yeni sözleşmeye aktarılması halinde borcu kendisinin ödeyeceğini bildirdiğini, gerçekten de dava konusu borcu dava dışı malik ...... ödediğini, rıza ile yapılmış olan ödemenin şimdi kötüniyetli bir biçimde kiracı üzerinden geri alınmak istendiğini belirterek, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 2.659,00 TL"nin ödeme tarihi olan 23/03/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir.
.......
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-HMK 26.maddesi hükmüne göre, mahkeme tarafların iddia, savunma ve talepleri ile bağlıdır. Kural olarak mahkemenin talepten fazlasına veya başka bir şeye hükmetmesi olanak dışıdır.
Açılan bir davada hakim istenilenden fazlasına veya başka bir şeye hükmedemez. Öğreti ve uygulamada taleple bağlılık olarak adlandırılan bu kural sadece sonuç istem yönünden değil, sonuç istemi oluşturulan her bir alacak kalemi yönünden de uygulanır.
Somut olayda davacı dava dilekçesinde, dava konusu 2.691 TL"lik borcun, 07.12.2010 tarihinden öncesine denk gelen kısmından sorumlu olmadığının tespiti ile bu dönem için ödenen bedelin iadesini talep etmiş, ancak hükme esas alınan 06.10.2011 tarihli bilirkişi raporunda davacının sorumlu olmadığı dönemi, 01.02.2011 tarihinden öncesi olarak hesap etmiş ve mahkemece de bu rapor doğrultusunda hüküm kurulmuştur. Bu durumda mahkemece (07.12.2010 ile 01.02.2011 arası yaklaşık 2 aylık bir dönem için) davacının talep ettiği kısımdan daha fazlası için borçlu olmadığı bir miktar belirlenmiştir.
O halde mahkemece, davacının talebi göz önüne alınarak, dava konusu 2.691 TL"lik borcun, 07.12.2010 tarihinden öncesine denk gelen kısmı hesaplanarak davacının bu miktarından sorumlu olmadığının tespitine ve ödenen bu bedelin iadesine karar verilmesi gerekirken, talep aşılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17.09.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
......