20. Hukuk Dairesi 2015/12721 E. , 2017/1921 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, 16.12.2008 tarihli dava dilekçesiyle,...mevkiindeki maliki ve zilyedi olduğu yaklaşık 40000 m2 yüzölçümündeki taşınmazın ... olmadığı halde, yörede yapılan ... kadastrosu sırasında ... sınırı içine alındığını ileri sürerek taşınmazının ... sınırı dışına çıkarılması ve adına tescili talebiyle dava açmıştır.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, davaya konu ... mevkiindeki bilirkişi krokisinde (A) ile gösterilen 7603,728 m² ve (B) ile gösterilen 12594,794 m² yüzölçümündeki taşınmazın, ... sınırı dışına çıkarılmasına, (C) ile gösterilen taşınmazın ... sınırı içinde bırakılmasına karar verilmiş, hüküm davalı ... Yönetiminin temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 15.02.2011 tarih ve 2010/15582 E. - 2011/1147 K sayılı kararıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: "Her ne kadar; mahkemece, davacı gerçek kişinin davası kabul edilmiş ise de, mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; yapılan incelemede, genel arazi kadastro çalışmasının 766 sayılı Kanun hükümlerine göre 1976 yılında yapıldığı ve çekişmeli taşınmazın bitişikteki Devlet Ormanları ile birlikte tesbit harici bırakıldığı gözlenmiş olup, kadastro sırasında ... niteliğindeki yerler hakkında ne gibi işlem yapılması gerektiğini gösteren 198 sayılı Genelge uyarınca ne gibi işlem yapıldığı araştırılmamıştır. Yine, 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesinde "... kadastro komisyonlarınca sınırlama ve 2. maddeye göre ... sınırları dışına çıkarma işlemlerine karşı "... hak sahibi gerçek ve tüzel kişilerin altı aylık askı ilân süresi içinde kadastro mahkemesinde itiraz edebileceklerinin" belirtildiği, kanun metninde geçen "hak sahibi" ya da "sahiplik" kavramından ne anlaşılması gerektiği, ... kadastrosunun yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanıp yürürlüğe giren ... Kadastro Yönetmeliğinin 23/j ve 24. maddelerinde açıklandığı, herhangi bir belgeye dayanmayan ya da ... kadastro tutanağının düzenlendiği tarihe kadar 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı koşulları taşımayan davacı zilyetliğinin korunmaya değer, kanunda ve yönetmelikte öngörülen "hak sahibi" olma ve dolayısıyla davacı kişiye ... kadastrosuna itiraz davası açma konusunda aktif davacı olma sıfatı verip vermeyeceği hususu araştırılmamıştır.
Bu nedenle; mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 766 sayılı Kanun hükümlerine göre 1976 yılında yapılan genel arazi kadastro çalışmasında ... niteliğindeki yerler hakkında ne gibi işlem yapılaması gerektiğini gösteren o tarihte yürürlükte bulunan 228 sayılı Genelge hükümlerine göre yapılan işleme ilişkin belge ve tutanaklar, kadastro müdürlüğünden getirtilerek dosyaya eklenmeli, keza, 6831 sayılı Kanunun 11/1.
maddesinde "... kadastro komisyonlarınca sınırlama ve 2. maddeye göre ... sınırları dışına çıkarma işlemlerine karşı "... hak sahibi gerçek ve tüzel kişilerin altı aylık askı ilân süresi içinde kadastro mahkemesinde itiraz edebileceklerinin" belirtildiği, kanun metninde geçen "hak sahibi" ya da "sahiplik" kavramından ne anlaşılması gerektiği, ... kadastrosunun yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanıp yürürlüğe giren ... Kadastro Yönetmeliğinin 23/j ve 24. maddelerinde açıklandığı, herhangi bir belgeye dayanmayan ya da ... kadastro tutanağının düzenlendiği tarihe kadar 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı koşulları taşımayan davacı zilyetliğinin korunmaya değer, kanunda ve yönetmelikte öngörülen "hak sahibi" olma ve dolayısıyla davacı kişiye ... kadastrosuna itiraz davası açma konusunda aktif davacı olma sıfatı verip vermeyeceği gözönünde bulundurularak araştırma yapılmalıdır. Mahkemece, değinilen yönler gözetilmeksizin, yazılı biçimde hüküm kurulmasının usûl ve kanuna aykırıdır" denmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davacının aktif davacı sıfatının olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiş, bu kez dairenin 28/11/2012 gün ve 2012/5940E. – 13441 sayılı kararı ile ikinci kez bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Mahkemece, davacının bozma ilamı uyarınca hak sahipliğini gösterir ve aktif davacı olma sıfatına sahip olduğunu gösteren herhangi bir belge sunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, incelenen dosya kapsamına, yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporuna göre mahkemenin değerlendirmesi yerinde değildir. Şöyle ki; bölgede 228 sayılı Genelge hükümlerine göre bir işlem yapılmadığı, dosyaya sunulan uzman bilirkişi raporlarından çekişmeli taşınmazın % 2 - 4 eğimli, tarım arazisi olduğu, eski tarihli hava fotoğrafı ve memleket haritasında (A) ve (B) ile gösterilen bölümlerinin açık alanda görüldüğü, keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına göre, davacının taşınmazı 1972 yılında satın aldığı, yaklaşık 30 yıldır zilyetliğinde bulunduğu anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, davacı yararına ... kadastro tutanağı düzenlendiği tarihe kadar 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluşup oluşmadığı değerlendirilerek, işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, hak sahipliğini gösterir ve aktif davacı olma sıfatına sahip olduğunu gösteren herhangi bir belge sunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi, usûl ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.” denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davanın kısmen kabul, kısmen reddine, dava konusu...ili...ilçesi ... Beldes...(... Mevkiinde yer alan fen ve ... bilirkişi heyetinin 15/09/2009 tarihli raporunda (A) harfi ile gösterdiği 7.603,728 m²"lik ve (B) harfi ile gösterdiği 12.594,794 m²"lik taşınmazların ... sınırları dışına çıkartılarak davacı ... adına tapuya tesciline, (C) harfi ile gösterdiği 4.109.403 m²"lik taşınmaz kısmına açılan davanın reddine, bu taşınmaz kısmının ... tahdit haritası kapsamı içinde bırakılmasına, karar verilmiş hüküm, davalı ... Yönetiminin temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 25.11.2014 tarih, 2014/6579 E.- 9814 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; "Ne var ki; Kadastro Mahkemesinin görev ve yetkileri Kadastro Kanununun 25 ve 26. maddelerinde düzenlenmiş olup, 26. madde gereğince Kadastro Mahkemesi, 10. maddeye göre kadastro komisyonu tarafından gönderilen tutanaklara ait davaları, 11. maddede belirtilen askı ilanı içinde açılan davaları, mahalli hukuk mahkemelerinden 27. madde uyarınca Kadastro Mahkemesine devredilen dava ve dosyaları, Kadastro Mahkemelerine dava açıldıktan sonra, tespitten önceki haklara dayanarak, asli müdahil olarak katılanların iddialarına dair uyuşmazlıkları, inceler ve karara bağlar.” Yine, ... Kanunun 11/1. maddesi gereğince, altı aylık askı ilan süresi içinde açılacak davalara bakmaya kadastro mahkemesi görevlidir. Dava, ... olarak sınırlandırılan yerlerin ... sayılan yerlerden olmadığı, ... olarak yapılan sınırlandırılmasının iptali istemiyle dava açıldığına göre, dava haklı bulunur ise verilecek karar, ... sayılmayan yerin ... sınırı dışına çıkartılması ve ... kadastro haritasının bu şekilde düzeltilmesi, dava haklı bulunmaz ise
davanın reddi şeklinde olmalıdır. Ayrıca, tescil isteği hakkında asliye hukuk mahkemesinin görevli olacağı düşünülerek, mahkemenin tescil istemi hakkında görevsizlik kararı vermesi gereklidir.” hususlarına değinilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu davacının ... kadastrosuna itiraz davasının kısmen kabul, kısmen reddine, dava konusu Hatay ili Yayladağı ilçesi Kışlak Beldesi Kızılgöl (Kuyubaşı) Mevkiinde yer alan fen ve ... bilirkişi heyetinin 15/09/2009 tarihli raporunda (A) harfi ile gösterdiği 7.603,728 m² ve (B) harfi ile gösterdiği 12.594,794 m²"lik taşınmazın ... sınırları dışına çıkartılmasına ve ... kadastro haritasının bu şekilde düzeltilmesine,
Dava konusu Hatay ili Yayladağı ilçesi Kışlak Beldesi Kızılgöl (Kuyubaşı) Mevkiinde yer alan fen ve ... bilirkişi heyetinin 15/09/2009 tarihli raporunda (C) harfi ile gösterdiği 4.109.403 m²"lik taşınmaz kısmına açılan davanın reddine, davacının tescil talebi hakkında mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde iki hafta içerisinde tescil talebine ilişkin dosyasın yetkili ve görevli Yayladığı Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 1976 yılında yapılan tapulama çalışmaları ve ... kadastrosu ve 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması 25/08/2008 tarihinde ilân edilmiştir.
Dava ... kadastrosuna itiraz ve tescil istemine ilişkindir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere ayrı ayrı yükletilmesine 07/03/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.