12. Ceza Dairesi 2017/11393 E. , 2019/7531 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : CMK’nın 231/11. maddesi gereğince TCK’nın 89/1, 62, 50/1-a, 52/2-4, 5275 sayılı yasanın 106/3. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Taksirle yaralama suçundan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, TCK"nın 89/1, 62. maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına ve yine aynı Kanunun 231/8-c maddesi gereğince 1 ay süre ile trafik güvenliğini tehlikeye düşürebilecek şekilde araç kullanmanın suç olduğunu anlatacak ve bu hareketi tekrarlamaması gerektiği konusunda kendisine öğütte bulunacak bir uzman kişi görevlendirilmesine ve yine bu 1 aylık süre içerisinde sanığa toplumda ve gündelik yaşamda bazı kurallara uymanın önemini anlatacak 1 adet kitap okutulmasına dair Şebinkarahisar Asliye Ceza Mahkemesinin 09.09.2014 tarihli ve 2014/114-2014/227 sayılı kararının 03.10.2014 tarihinde kesinleştiği, Şebinkarahisar Cumhuriyet Savcılığının 03.12.2014 tarih ve 2014/315 ve 2014/316 sayılı yazıları ile sanığın denetimli serbestlik tedbirine uymaması nedeniyle infaz evraklarının bila infaz gönderilmesine müteakip dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair Şebinkarahisar Asliye Ceza Mahkemesinin 11.05.2015 tarihli ve 2014/375 Esas, 2015/137 Karar sayılı kararını kapsayan dosya incelendi:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141 ve 5271 sayılı CMK’nın 34. maddeleri uyarınca bütün mahkeme kararlarının, karşı oy da dahil olmak üzere gerekçeli olarak yazılması zorunludur. Hükmün gerekçeyi ihtiva etmemesi ise 1412 sayılı Kanunun 308/7 ve 5271 sayılı CMK’nın 289/1-g bendi uyarınca hukuka kesin aykırılık halini oluşturacaktır. Ayrıca Ceza Muhakemesi Kanununun 230. maddesi uyarınca, hükmün gerekçesinde, suç oluşturduğu kabul edilen eylemin gösterilmesi, bunun nitelendirmesinin yapılması, Ceza Kanununda öngörülen sıra ve esaslara göre cezanın ve ayrıca cezaya mahkûmiyet yerine veya yanı sıra uygulanacak güvenlik tedbirinin belirlenmesi, cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adli para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine ya da ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususa ilişkin istemlerin kabul veya reddine dair dayanakların gösterilmesi zorunludur. Gerekçe, hükmün dayanaklarının, akla, hukuka ve dosya içeriğine uygun açıklamasıdır. Bu nedenle, gerekçede hükme esas alınan veya reddedilen bilgi ve belgelerin belirtilmesi ve bunun dayanaklarının gösterilmesi, bu dayanakların da, geçerli, yeterli ve yasal olması gerekmektedir. Bu itibarla keyfiliği önlemek, tarafları tatmin etmek, sağlıklı bir denetime olanak sağlamak bakımından, hükmün gerekçeli olmasında zorunluluk bulunmakta olup, bu ilkelere uyulmadan yalnızca hükmün açıklanmasının koşullarının oluştuğuna yönelik tartışma içerir ancak delil tartışılması içermeyen kararla hükmün kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün sair yönleri incelenmeksizin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA; 19.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.