3. Hukuk Dairesi 2017/9846 E. , 2018/8629 K.
"İçtihat Metni".....
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle daha önceden belirlenen 18.09.2018 duruşma günü için tebligat üzerine gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve taraflardan kimsenin gelmediği anlaşılmakla, işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalıdan 01.11.2010 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile mesken olarak taşınmazı kiraladığını, tahliyede iade edilmek üzere davalıya 12.500 USD depozito verildiğini, .....24.08.2011 tarihli ihtarnamesi ile taşınmazın 01.11.2011 tarihinde tahliye edileceğinin bildirilmesine ve aynı gün anahtarların teslimi için yer bildirmesinin istenmesine rağmen anahtarları almaya gelmediği,.... 04.10.2011 tarihli ihtarı ile de depozitonun iadesi ve taşınmazın teslimi için tarih bildirmesinin istenmesine rağmen davalının cevap vermediğini, bunun üzerine,......10.11.2011 tarihli tespit tutanağı taşınmazın durumunun tespit edilerek anahtarlarında notere teslim edildiğini, davalının 12.500 USD depozito bedelini ödemesi gerektiğini, ancak depozito bedelinin ödenmediğini, depozitonun tahsili için...... esas sayılı dosyasında icra takibi başlattıklarını, davalı tarafından takibe itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı; davacı kiracının taşınmaza hasar verdiğini, tespit yaptırdıklarını ve anahtarların teslim edildiği 11.11.2011 tarihine kadar olan ödenmeyen kira bedeli olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini dillemiştir.
....
Mahkemece, davalının savunmaları doğrultusunda; hasar bedeli, ve 15 günlük tamir süresi kira bedeli ile anahtar teslim tarihine kadar olan kira bedelleri toplamı 14.360,27 USD alacaklı olduğundan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı vekilinin hor kullanma tazminatına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Taraflar arasında 01.11.2010 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu kiralanın gözden geçirilmesi ve kiracıya bildirme başlıklı 335. maddesinde; "Kiraya veren, geri verme sırasında kiralananın durumunu gözden geçirmek ve kiracının sorumlu olduğu eksiklikleri ve ayıpları ona hemen yazılı olarak bildirmek zorundadır. Bu bildirim yapılmazsa, kiracı her türlü sorumluluktan kurtulur. Ancak, teslim alma sırasında olağan incelemeyle belirlenemeyecek olan eksikliklerin ve ayıpların varlığı hâlinde, kiracının sorumluluğu devam eder. Kiraya veren, bu tür eksiklikleri ve ayıpları belirlediğinde, kiracıya hemen yazılı olarak bildirmek zorundadır." şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
Davaya konu taşınmazın anahtarlarının notere tevdi edildiğine ilişkin ihtarın 14.11.2011 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, davalı tarafından taşınmazdaki hasar durumunun tespiti için ......2012/6 d.iş. sayılı dosyasında 19.01.2012 tarihli davalı talebi üzerine; keşif yapılarak taşınmazın boya ve parkelerinin cilalanması için 8.000 TL hasar bedeli belirlendiği görülmektedir. Davalı kiraya veren tahliyenin hemen sonrası taşınmazdaki hasarlar yönünden davacı kiracıya yazılı bildirimde bulunmamıştır.
Davalı kiraya veren TBK 335 uyarınca kiralananı teslim aldığı 14.11.2011 tarihinden hemen sonra davacı kiracıya yazılı olarak hasar bildirimde bulunmadığından, davacı kiracı hor kullanma tazminat sorumluluğundan kurtulmuştur. Mahkemece bu husus dikkate alınarak davacı kiracının talebi konusunda karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı taraf yararına HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
......