14. Hukuk Dairesi 2016/13770 E. , 2017/3912 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 22.07.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde tazminat talebi üzerine yapılan muhakeme sonunda; tapu iptali ve tescil istemi bakımından davanın reddine, tazminat istemi bakımından davanın davalı... Ltd. Şirketi yönünden kabulüne dair verilen 01.07.2016 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili, duruşmasız olarak temyizi davalı... Ltd. Şirketi temsilcisi tarafından istenilmekle, tayin olunan 09.05.2017 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Av....ile karşı taraftan davalı ... vekili Av.... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KA R A R
Davacı vekili 22/07/2014 tarihli dilekçesiyle, ... 2"de 1. Blok 11 nolu dubleks meskenin alımı konusunda inşaat halinde iken davalı yüklenici ... ... Ltd. Şti tarafından davacıya satılması konusunda 14.04.2009 tarihli protokol yapıldığını, protokole göre 15/09/2009 tarihinde tapunun devredileceğinin şirket tarafından taahhüt edildiğini, 30/10/2009 tarihi itibari ile satılan taşınmazın 105.000 Euro bedelinin şirkete ödendiğini, yurt dışına çıkacağından 30/09/2010 tarih ve 13876 yevmiye nolu vekaletnamesi ile şirket sahibinin yakını ve ortağı olan ..."in tapuyu davacıya devir etmesi için vekil olarak tayin edildiğini; ancak, buna rağmen tapunun verilmediğini, bu süre içerisinde davacıya ait olan ve satışı yapılıp henüz tapusu verilmeyen 11 nolu dubleks dairenin tapusunun borç alınan bedel karşısında teminat olarak diğer davalı ..."a tapudan 29.11.2010 tarihinde (05.08.2011 tarihli davalılar arasındaki protokole göre) devredildiğini beyanla tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminatın tahsilini istenmiştir. Davacı vekili keşif sonucu dava tarihine göre 320.000 TL dava değeri üzerinden 12.03.2015 tarihinde harcı ikmal etmiştir.
Davalı ... vekili davanın öncelikle husumet yönünden reddini, ayrıca taşınmazın tapudaki kayda güvenilip iyi niyetli olarak davalı şirketten 29/11/2010 tarihinde tapuda satış sureti ile temlik alındığını, ..."in protokoldeki yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davanın reddini savunmuştur.
Davalı şirket yetkilisi dava dilekçesindeki hususların doğru olduğunu, davayı kabul ettiğini, dava konusu taşınmazın davacıya taraflarınca satışının yapıldığını ve bedelinin de harici tahsil edildiğini, taşınmazın davalı ..."a 05.08.2011 tarihli protokole göre teminat olarak verildiğini ancak, davalının davacıya tapu devrini yapmadığını belirterek davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, tapu iptali ve tescil istemi bakımından davanın reddine, tazminat istemi bakımından davanın davalı .. Ltd. Şti yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili ve davalı ...Ltd. şirketi temsilcisi temyiz etmiştir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır.
Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır. Söz konusu taşınmazın da bir konut satış sözleşmesiyle satın alındığı belirtilerek bu dava açılmıştır.
Anılan kanunun 3. maddesinin (k) bendindeki tanıma göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,
(l) bendindeki tanıma göre de tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 73. maddesinin (1) bendi gereğince de bu kanun uygulaması ile ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılması gerekir.
Somut olayda da; davacı tüketici yüklenicinin temlikine dayalı olarak tapu iptali ve tescil mümkün olmadığı takdirde tazminat isteğinde bulunduğundan o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa çekişmenin tüketici mahkemesinde görülmesi aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması yasadan kaynaklanan bir zorunluluktur. Mahkemece kamu düzeninden olan görev hususu re’sen gözetilerek yukarıda yazılı olduğu şekilde işlem yapılması gerekirken çekişmenin esasının incelenip hükme bağlanması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 1.480 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalı ..."dan alınarak davacılara ve davalı ...Ltd. Şti"ne verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.05.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.