Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1372
Karar No: 2018/8631
Karar Tarihi: 18.09.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2018/1372 Esas 2018/8631 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2018/1372 E.  ,  2018/8631 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davalı tarafından istenilmekle daha önceden belirlenen 18.09.2018 duruşma günü için tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. ... geldi. Karşı taraf vekili Av. ... geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli gün ve saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalı şirketin davacıya ait taşınmazda 01.07.2004 başlangıç tarihli sözleşme ile kiracı olduğunu, sözleşmede aylık kira bedelinin dolar bazında ödenmesi ve her yıl %10 artırılması kararlaştırılmasına rağmen davalının 2009 Ocak ayından itibaren kira bedellerini aylık net 13.000 TL olarak ödemeye başladığını, aradan geçen sürede her hangi bir artış yapmadığını davalıya keşide edilen 27.03.2014 tarihli ihtarname ile 2009 ......-2014 ...... ayları arası eksik ödenen 1.054.130 TL kira alacağnın talep edildiğini ancak yasal süre içinde ödeme yapılmadığını belirterek temerrüt nedeniyle kiralananın ......si ve 1.054.130 TL kira farkı alacağının yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı; 19.12.2008 tarihli ek protokol ile kira sözleşmesinin kira bedeline ilişkin kısmının tadil edilerek 30.06.2009 tarihine kadar aylık 13.000 TL olarak ödenmesinin kararlaştırıldığını ve sonrasında da kira bedelinin davacının kabulü ile bu miktar üzerinden ödenmeye devam ettiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Yapılan yargılama sonucu Mahkemece; alacak isteminin kısmen kabulüne ve kiralananın ......sine karar verilmiş, hükmün davalı tarafından temyizi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 19.01.2016 tarih, 2015/9753 esas 2016/92 karar sayılı ilamıyla, “...1-Davalı vekilinin kiralananın ......sine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece

    davacı vekilinin talebi doğrultusunda T.B.K"nın 315. maddesi gereğince temerrüt nedeniyle kiralananın ......sine karar verilmiş ise de, kiralananın yargılama sırasında 30.06.2014 tarihinde ...... edildiği dosyaya ibraz edilen ve tarafların imzalarını taşıyan ...... teslim tutanağından anlaşılmış olup, ...... istemi yönünden dava konusuz kalmıştır. Bu durumda konusuz kalan ...... davası hakkında esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve yargılama giderleri ile vekalet ücreti gibi fer"i nitelikli diğer talepler yönünden de davacının dava açmakta haklı olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    2-Davalı vekilinin kira alacağına yönelik temyiz itirazlarına gelince; Davaya dayanarak yapılan ve hükme esas alınan 01.07.2004 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesini kiralayan sıfatıyla ... ve ...... ...... Türel imzaladığına göre tek başına dava açan davacının bölünebilir haklardan olan kira alacağından payına düşen kısmını istemeye hakkı vardır. Mahkemece davacı ... Türelin payına isabet eden alacak miktarı tespit edilerek, bu miktar ile sınırlı olarak alacak isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken bu husus gözardı edilerek kira alacağının tamamının tahsiline karar verilmesi doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece, Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; davacının intifa hakkı sahibi olduğundan kira bedellerinin tamamını istemeye hakkı olduğu gerekçesiyle 1.017.255,33 TL alacak yönünden davanın kabulüne ve kiralananın ...... edilmediğinden ...... yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2) Davalının ödenmeyen kira alacağına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ;
    Mahkemece, her ne kadar bozmaya uyma kararı verilmiş ise de; bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir.
    Kural olarak bozma kararına uyan mahkeme, artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Çünkü, mahkemenin bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep (kazanılmış) hak doğmuştur. Bu kazanılmış hak yeni bir hükümle ortadan kaldırılamaz.
    Bozulan bir hükmün, bozma sebepleri dışında kalan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olması nedeniyle; kesinleşen kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Zira, kesinleşmiş olan kısımlar, lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep hak teşkil eder.
    Türk Borçlar Kanununun 315. maddesi hükmü uyarınca temerrüt nedeniyle açılacak ...... davasının kural olarak kiralayan tarafından açılması gerekir. Kiralayanlar birden fazla ise aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan ihtarnameyi birlikte göndermeleri ve yine davayı da birlikte açmaları zorunludur.
    Kiralayan durumunda olmayan malik veya kiralananı sonradan iktisap eden yeni malikin önceden kiracıya ihbar göndererek kira paralarının kendisine ödenmesini istemesi, bu ihbarın sonuçsuz kalması halinde yasal içerikli ihtarname tebliğ ettirmek suretiyle dava açması gerekir. Dava hakkına ilişkin bu husus mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulmalıdır.
    Somut olayda; davada dayanılan ve hükme esas alınan 01.07.2004 tarihli, 5 yıl süreli yazılı kira sözleşmesi hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmazın tapu kaydına göre 20.07.1995 tarihinden beri taşınmazın intifa hakkı sahibi davacı ise de, sözleşmede kiraya verenler davacı ve ...... ...... Türel"dir. ...... kaydına göre, bu kişinin17.01.2007 tarihinde vefatı ile geride mirasçı olarak eşi (intifa hakkı sahibi) davacı ile oğlu kalmıştır.
    Kira sözleşmesinin tarafı olan kiraya verenin mutlaka malik olması gerekmez. Kira sözleşmesi feshedilmediği veya sözleşmenin iptali davası açılmadığı sürece geçerlidir. Nispi haklar; yalnız hukuki işleme veya ilişkiye taraf olan kişilere karşı ileri sürülebilen haklardır. Kira sözleşmesi ile taraflar arasında nispi hakka dayalı bir ilişki söz konusu olup, taraflardan birinin ölümü durumunda bu ilişkinin ölenin mirasçılarına geçtiğinin kabulü gerekir. Davacı taşınmazın intifa hakkı sahibi olmasına rağmen davalı ile yapılan sözleşmeyi tek başına değil, ölen ...... ...... Türel ile birlikte yapmıştır. Davacı, taşınmazın intifa hakkı sahibi olduğunu ve kira bedellerinin kendisine ödenmesi gerektiğini ihtar etmediğinden, ancak sözleşme ilişkisinden kaynaklı olarak 1/2 payını ve ...... ...... Türel"den miras payı kadar bedeli talep edebilir. Bu durumda, mahkemece bozma ilamına uyulmuş olmakla, davanın davalısı yararına usuli müktesep hak oluştuğu nazara alınmak suretiyle, bozma ilamı gereğini yerine getirecek şekilde hüküm tesisi gerekirken, davalının kazanılmış hakkı ihlal edilerek aleyhe hüküm verme yasağına aykırı olacak şekilde ve davacının intifa hakkı sahibi olduğu ve kira bedellerinin kendisine ödenmesini talep etmediği de göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    3) Davalının ......ye ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
    Türk Borçlar Kanununun 315. maddesi hükmü uyarınca temerrüt nedeniyle açılacak ...... davasının kural olarak kiralayan tarafından açılması gerekir. Kiralayanlar birden fazla ise aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan ihtarnameyi birlikte göndermeleri ve yine davayı da birlikte açmaları zorunludur. Kiralayan durumunda olmayan malik veya kiralananı sonradan iktisap eden yeni malikin önceden kiracıya ihbar göndererek kira paralarının kendisine ödenmesini istemesi bu ihbarın sonuçsuz kalması halinde yasal içerikli ihtarname tebliğ ettirmek suretiyle dava açması gerekir. Kiralanan paylı mülkiyete konu ise, pay ve paydaş çoğunluğunun sağlanması, elbirliği mülkiyetine tabi ise, tüm ortakların davaya katılmaları gerekir. Dava hakkına ilişkin bu husus mahkemece kendiliğinden gözönünde bulundurulmalıdır.
    Bu durumda 2 numaralı bentteki bozma gerekçeleri dikkate alınarak ve davacının dava açmakta haklı olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Hüküm bu nedenle de bozulmalıdır.
    SONUÇ : Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve üçüncü bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı taraf yararına BOZULMASINA, 1.630 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi