21. Hukuk Dairesi 2014/5148 E. , 2015/2386 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekillerince temyiz edilmesi ve davalılardan ... vekilincede duruşmalı talep edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının 01.09.2006-1.11.2007 tarihleri arasında, davalı ...."nin Türkmenistan ülkesindeki işyerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı adına davalı işveren tarafından işe giriş bildirgesinin verilmediği ve nizalı dönemde davalı işveren tarafından Kuruma bildirilen herhangi bir çalışma bulunmadığı, nizalı dönemde ..."a bildirilen taraflar arasında akdedilmiş yurtdışı çalışma sözleşmesinin olmadığı, davacının 30.08.2006 tarihinde yurt dışına çıkış 11.11.2007 tarihinde yurda giriş kayıtlarının olduğu, nizalı dönem içerisinde değişik tarihlerde davalı işyeri tarafından davacıya yapılan ödemelerin olduğu, anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa"nın geçici 7. maddesi uyarınca uygulama alanı bulan mülga 506 sayılı Yasa"nın 79. maddesidir. Bu tür sigortalı hizmetlerin saptanmasına ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır.
Kural olarak sigortalılar, Türkiye’de yaşadıkları ve hizmet akdine göre çalıştıkları takdirde sosyal sigorta haklarından yararlanırlar. Bu kural, kanunların mülkiliği ilkesinin doğal sonucudur. Ayrıca, Türkiye’yle yabancı bir ülke arasında sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilmişse istisnaen mülkilik ilkesine değer verilmeyebilir. Ayrıca, 506 sayılı Yasa"nın 2 ve 3’üncü maddelerine göre sigortalı olmayanlar kapsamında olmak üzere, Türkiye’yle sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan bir ülkede hizmet akdiyle çalışan Türk vatandaşları da anılan YAsa"nın 86. maddesi gereği işverenleriyle yapılacak “İş kazalarıyla meslek hastalıkları”, “Hastalık”, “Analık”, “Malullük, yaşlılık ve Ölüm” sigortalarından birine, birkaçına veya hepsine toplu olarak tabi tutulmaları mümkündür.
Somut olayda; Türkmenistan ile Türkiye arasında akdedilmiş sosyal güvenlik sözleşmesi ve dosya kapsamına göre topluluk sigortası da bulunmamaktadır. Bu durumda davacının ancak, 506 sayılı Yasa"nın 7. maddesi kapsamında geçici görevle yabancı ülkeye gönderilmişse sigortalılığının kabulü mümkündür. Ancak; anılan madde kapsamında sigortalı sayılabilmek için sigortalının malullük - yaşlılık - ölüm, işkazalarıyla meslek hastalıkları, hastalık, analık sigorta kolları bakımından sosyal güvenliğinin işin yapıldığı ülke Sosyal Sigorta Merciince karşılanmaması, Türk-işveren tüzel kişi ise, şirket merkezinin Türkiye"de bulunması, gerçek veya tüzel kişi Türk işverenin Türkiye"de iş yapmak şartı aranmaksızın Türkiye"de tescil edilmiş ya da tescil edilebilir nitelikte işyerinin olması, Türk işveren ile Türk işçi arasında yabancı ülkede yerine getirilecek iş görme edimine ilişkin bireysel iş sözleşmesinin Türkiye"de yapılması, Türk işçinin iş bu yazılı ya da sözlü hizmet sözleşmesinin Türk işçiye yüklediği iş görme ediminin yerine getirilmesi gereği olarak yurt dışında yaşamasının sürekli olmayıp geçici nitelik taşıması, geçicilik kavramının nitelendirilmesinde zaman sınırlaması yoksa da bu görevin yurt dışında sürekli yaşamayı gerekli kılmaması koşullarının birlikte gerçekleşmesi gerekir.
Mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular kapsamında herhangi bir araştırma ve irdeleme yapılmamıştır. Bu nedenle, davalı işverenin Türkiye’deki işyeri sicil dosyası ile davacının sigorta sicil ve varsa işyeri şahsi sicil dosyalarının getirtilmesi, Türk işverenin yabancı ülkede üstlendiği işin niteliği ile davacının görevdeki geçiciliğe ilişkin koşulların araştırılması, deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı gerekçelerle karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılardan ..."ye iadesine
12/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.