3. Hukuk Dairesi 2017/16092 E. , 2018/8637 K.
"İçtihat Metni"........
Taraflar arasındaki asıl davada tazminat, birleşen davadava menfi tespit, tazminat ve teminat mektubunun iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davalı-birleşen dosya davacısı tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 18.09.2018 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davalı-birleşen dosyada davacı vekili...... geldi. Karşı taraf davacı-birleşen dosyada davalı vekil...... geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Asıl davada, davacı kiraya veren, taraflar arasında, 03/10/2007 tarihli sözleşme düzenlendiğini, davalının 31/12/2008 tarihi itibariyle kira sözleşmesinden rücu ettiğini bildirdiğini, sözleşmeden rücu koşullarının oluşmadığını, kiracının fesihte haklı sayılamayacağını belirterek kira sözleşmesini haksız fesheden kiracı davalıdan kira sözleşmesinin 30/1 maddesi gereğince bir yıllık kira bedeli olan 98.525,28 Euro cezai şartın şimdilik 10.000 TL"sinin fesih tarihi olan 31.12.2008 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
.......
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada, davacı kiracı, kiralananın kaba inşaat olarak teslim edildiğini, mutfak teçhizatının ve boru bağlantısı yapımı sırasında baca düzeneğinin bağlı olduğu tüm şaftların kapatıldığı ve bu yerde baca düzeneği için gereken düzenlemelerin olmadığının görüldüğünü, bu aşamada kiraya verenin sorunun derhal giderileceği garantisini vererek tadilat ve dekorasyonu tamamlattırdığını, devam eden süreçte de sürekli olarak oyaladığını, bacanın söz konusu işletme için zorunlu olduğunu, ayıbın giderilmemesi nedeniyle kira sözleşmesinden haklı sebeplerle rücu edildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 303.538,54 TL haklı sebeplerle rücudan doğan tazminat, 148.182,31 TL ödenmeyen faturalara dayanan meblağlar için yapılan ....... 2008/23860, 23861, 25184, 25185, 26401, 27942, 27944 olmak üzere 7 ayrı icra dosyasındaki takip sebebi ile borçlu olmadığının tespitine ve davalının % 40"dan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, ciro-kazanç kaybı adı altında zarar olarak 10.000,00 TL ile teminat mektubunun müvekkiline iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, asıl davanın reddine, birleşen.......sayılı davasında davacının davasının kısmen kabulü ile taraflar arasındaki kira sözleşmesi kapsamında davalı tarafça keşide edilen 05.11.2008 keşide tarihli 8.210,44 Euro bedelli İstanbul 4.İcra Müdürlüğünün 2008/26401 esas sayılı icra dosyasında takibe konu kira bedeline ilişkin fatura, 05.12.2008 tarihli, 8.210,44 Euro bedelli,.......sayılı dosyasında takibe konu kira bedeline ilişkin fatura, ...... Esas sayılı dosyasında takibine 06.10.2008 tarihli, 7.832,46 Euro bedelli kira bedeli faturası ile aynı takibe konu 05.09.2008 tarihli 7.819,86 Euro bedelli fatura ve 07.06.2008 tarihli faturanın 6.610,22 Euro bedelli kısmı olmak üzere toplam 38.683,42 Euro karşılığı 81.784,40TL davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, birleşen davada davacı yanın yerinde görülmeyen ve şartları oluşmayan kötü niyet tazminat isteminin reddine, birleşen davada fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı-birleşen dosya davacısı tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalı-birleşen dosyada davacının birleşen dosyaya yönelik temyiz itirazları yerinde değildir.
2-) Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesinin birinci fıkrasına göre “Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10 uncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
Somut olayda; Mahkemece, asıl davanın reddine karar verildiğine göre kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine AAÜT ‘nin 13/1. Maddesi gereğince vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, asıl davanın davacısı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
.....
Ne var ki yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK 436/2 maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan birleşen davaya yönelik hükmün ONANMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan asıl davada verilen hükmün 2.bendinde yer alan "Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan ...Ü.T. Göre hesaplanan 1.800,00 TL ücret-i vekaletin davalıdan tahsili ile asıl davanın davacısına verilmesine," ibaresi çıkarılarak yerine "Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan ...Ü.T. Göre hesaplanan 1.800,00 TL ücret-i vekaletin davacıdan tahsili ile asıl davanın davalısına verilmesine," ibaresinin yazılmasına, asıl dava verilen hükmün bu suretle düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen taraflar için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.630 TL"şer vekalet ücretinin yekdiğerinden alınıp yekdiğerine verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.......