Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/872
Karar No: 2018/8675
Karar Tarihi: 18.09.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2018/872 Esas 2018/8675 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2018/872 E.  ,  2018/8675 K.

    "İçtihat Metni"

    ....
    Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil-tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın dahili davalılar yönünden kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde dahili davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin 1989 yılında davalı babasının ve annesinin ısrarı ile bina yaptığı takdirde arsasının kendisine devredileceğine inanarak, babası adına kayıtlı 24 parsele 3 katlı bina inşa ettiğini, 23 yıldır nizasız olarak oturduğunu, davalı babası olduğundan bugüne dek adına tescil istemediğini ancak, dava dışı ağabeyinin babasından aldığı usulsüz vekaletle gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladığını, babasının çocukları ile arasında pek çok ihtarnameler, tespitler v.s nedeniyle aralarına soğukluk girdiğini, ayrıca babası tarafından müvekkile karşı tahliye davası açıldığını, müvekkilinin iyiniyetli olduğundan bahisle; taşınmazın bulunduğu kısmın tapusunun iptali ile davacı adına tescilini, olmadığı takdirde binanın değerinin belirlenerek şimdilik 50.000 TL"nin (ıslah ile 55.000 TL) davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin kimseye arsa tahsis etmediğini, oğluna kendisine ait arsaya ev yapması için para verdiğini, malzeme seçimi ve inşaat işleriyle davacının ilgilendiğini, binayı yaptığı ve oturmakta olduğunu belirterek, davanın reddini dilemiştir.
    Yargılama sırasında davalının vefatı üzerine davalının mirasçıları davaya dahil edilmek suretiyle yargılamaya devam edilmiş ve mahkemece; tapu iptali-tescil davası bakımından karar verilmesine yer olmadığına, tazminat talebine ilişkin ise; taşınmaz üzerine yapılan binanın dava tarihi itibariyle ve halen davacı tarafından kullanılıp zilyet olunmakla sebepsiz zenginleşme koşulları gerçekleşmediğinden reddine dair verilen karar Dairemizin 16.09.2014 tarihli ve 2014/7019 E. 2014/11880 K. sayılı ilamıyla " Somut olayda davacının dava konusu taşınmazdan tahliyesi ve müdahalesinin önlenmesi talebiyle .....
    ./..
    -2-

    Hukuk Mahkemesinin 2012/1850 E. ile hakkında açılan davadan sonra (tahliye tehdidi altında) iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
    Ayrıca, dosyaya sunulan 16.09.2014 tarihli dilekçe ve ekindeki belgelerden, tereke hakimliğince verilen yetki üzerine yüklenici ile anlaşma yapıldığı ve binanın yıkıldığı anlaşılmaktadır.
    Bu durum karşısında, dava şartı (HMK 115.maddesi) başlangıçta dava açıldığında mevcut olmasa da sonradan giderildiğinden, mahkemece dava reddedilmeyip, davanın esası incelenerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir." gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece bozma üzerine yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulüne, 55.000,00 TL"nin davalı ve dahili davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmiş, hüküm süresi içinde dahili davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir.
    1- Bilindiği üzere, Anayasa"nın 141. maddesinde, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılacağı açıklanmış, aynı zorunluluk HMK"nun 297. maddesinde de düzenleme altına alınmıştır. Anılan yasal düzenlemeye göre; tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler hükümde gösterilmelidir. Eş söyleyişle, hakimin, uyuşmazlık konusu olan olay hakkında tüm kanıtları toplaması, tartışması, bu kanıtlardan hangilerine değer vermediğinin nedeni, hangilerini üstün tuttuğunun dayanaklarını değerlendirdikten sonra bir sonuca varmasının zorunlu ve gerekli olduğu vurgulanmıştır. Böyle bir yöntemin izlenmesi durumunda ancak kararın gerekçeli olduğunun kabul edilebileceği sonucuna varılabilir. Hükmü veren hâkimin, böyle bir yöntemi izlemesi halinde maddi olgularla hüküm fıkrası arasında bir bağlantı kurulmuş olabilecektir. Ayrıca gerekçe sayesinde kararın doğruluğu denetlenmiş ve davanın yanları tatmin ve inandırılmış olacaktır. Tüm bunlardan başka ve en önemlisi, adil bir yargılamanın yapıldığı sonucuna varılacaktır.
    Somut olayda, hükmün dayandığı hukuki esaslar açıklanmamıştır. Diğer bir anlatımla, ilamda belirtilen nedenlerden davanın kabul sebebi anlaşılamamaktadır. Şu halde, hükmün gerekçesiz olduğu kabul edilmelidir.
    2-) Bozma nedenine göre, dahili davalıların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince dahili davalılar yararına BOZULMASINA, ikinci bendde açıklanan nedenle dahili davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.09.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
    ....



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi