21. Hukuk Dairesi 2014/20205 E. , 2015/2549 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi ve davalılardan .... Ve ... vekillerince de duruşma talep edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, kanuni gerektirici nedenlerine, taraf temyizlerinin kapsamına ve özellikle temyiz eden davalı ..."nın Dairemizin 30.10.2012 tarihli Bozması öncesinde Mahkemece verilen 09.06.2011 tarih 2007/241 Esas -2011/478 Karar sayılı ilk kararına konu alacağı davacıya ödediği itirazının İ.İ.K"nun 40. maddesi gereği 07.05.2014 tarihli son kararın infazında dikkate alınabilecek bir husus olmasına göre ..."nın tüm, davacı ile davalılardan ..."nin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, 15.06.2006 tarihli trafik-iş kazasında yaralanarak %28 oranında sürekli iş göremezliğe maruz kalan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemlerine ilişkindir.
Mahkemece, 185,945,61 TL maddi tazminat ile 30,000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 15.06.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ..."dan alınarak davacıya verilmesine, davalı ... ve ... hakkındaki davaların ve manevi tazminat talebi yönünden fazlaya dair isteğin reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından 07.05.2014 tarihli kararda sair yönlerden bir hata bulunmamakla birlikte vekalet ücretlerinin belirlenmesinde ve bakiye harcın tahsilinde hataya düşüldüğü anlaşılmaktadır.
Şöyle ki; tazminat davalarında vekalet ücreti kabul ve red olunan tazminat miktarları gözetilerek belirlenen bir miktardır. Karar tarihinde geçerli olan AAÜT"nin 3/2 maddesine göre müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek avukatlık ücretine hükmolunması gerekir. Bunun yanında davanın kabulü halinde ödenmesi gereken bakiye harç, aleyhine karar verilen davalıdan tahsili gereken bir tutardır.
Somut olayda ise, davacının talep ettiği toplam maddi tazminat tutarının tamamının davalı ..."den tahsiline karar verilmekle bu davalı yönünden reddine karar verilen maddi tazminat kısmının bulunmadığı açıktır. Hal böyle olunca davalı ... lehine olarak maddi tazminat davasının reddi gözetilerek vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır. Ayrıca davacının davalılardan Serhan aleyhine açtığı manevi tazminat davasının da bulunmamasına göre yine reddine karar verilen manevi tazminat davası gözetilerek bu davalı lehine vekalet ücreti kararlaştırılması da hatalı olmuştur. Vekalet ücreti noktasında son olarak belirtilmesi gereken yanlışlık ise ret sebebi aynı olan davalılar lehine tek vekalet ücreti kararlaştırılması kuralına aykırılıktır. Şöyle ki; karar tarihinde geçerli olan AAÜT"nin 3/2 maddesine göre davanın reddi sebebi ortak olan davalılar yararına tek vekalet ücretine karar verilmesi gerekir. Oysa Mahkemece, davalı şirket ile davalı ... aleyhlerine açılan davaların aynı neden olan husumet yokluğu gerekçesiyle reddedildiği anlaşılmakla bu davalılar lehine ayrı ayrı vekalet ücreti kararlaştırması da hatalı olmuştur. Son olarak da davalı şirket aleyhine açılan davaların reddine karar verilmesine rağmen bakiye harcın bu davalıdan tahsiline karar verilmesi de doğru olmamıştır.
O halde, davacı ile davalılardan ..."nin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği anlaşıldığından hüküm bozulmamalı HMK 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda yapılan açıklama gereğince;
1)07.05.2014 tarihli kararın 3. fıkrasında yazılı olan "Peşin harcın mahsubuyla 14,001,00 TL harcın davalılar ... ve ..."dan alınarak hazineye irad kaydına," ifadesinin silinerek yerine, "Peşin harcın mahsubuyla 14.001,00 TL harcın davalı ..."dan alınarak hazineye irad kaydına" ifadesinin yazılmasına.
2)07.05.2014 tarihli kararın 7. fıkrasında yazılı olan “Maddi tazminat talebinin reddi nedeniyle hesaplanan 16.356,73 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak ..."ne verilmesine” ifadesinin silinerek yerine “Maddi tazminat talebinin reddi nedeniyle karar tarihinde geçerli olan AAÜT"nin 3/2 ve 7/2 maddeleri de gözetilerek 1.500,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar ... ile davalı ..."ya verilmesine .” ifadesinin yazılmasına.
3)7.05.2014 tarihli kararın 8. fıkrasında yazılı olan “Maddi tazminat talebinin reddi nedeniyle hesaplanan 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak ..."ya verilmesine” ifadesinin silinmesine,
4)07.05.2014 tarihli kararın 9. fıkrasında yazılı olan “... için maddi tazminat talebi yönünden takdir olunan 1.500,00 TL ve manevi tazminat talebinin reddi sebebiyle maktu olarak hesaplanan 1.500,00TL red vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ..."ya verilmesine” ifadesinin silinmesine, kararın düzeltilmiş bu hali ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlere yükletilmesine, 16.02.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.