23. Hukuk Dairesi 2014/10762 E. , 2015/1634 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacılar vekili müvekkilleri ile davalılardan ... arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılarak, ..."a vekaletname verildiğini, sözleşmede kararlaştırılan inşaat süresi geçmesine rağmen inşaatın bitirilerek teslim edilmediği gibi, yükleniciye verilen vekaletname kullanılarak bir kısım taşınmaz hissesinin diğer davalı şirkete temlik edildiğini, iddia ederek sözleşme uyarınca gecikme tazminatı tahsili ve temlik edilen hisselerin tapu kaydının iptali ile müvekkilleri adına tahsilin talep ve dava etmiştir.
Mahkemece iddia ve dosya kapsamına göre; mesleki ve ticari amaçlarla hareket etmeyen arsa sahibi davacılar ile ticari ve mesleki amaçla tüketiciye mal sunma gayesi ile hareket eden davalı yüklenici arasında yapılan eser sözleşmesinden kaynaklanan bu tür 6502 sayılı Kanunun 3/1 maddesi kapsamında kalan davalara Tüketici Mahkemelerinde bakılması gerektiğinden bahisle göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dava; taraflar arasındaki arsa payı karşlığı inşaat sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil ve tazminat istemlerine ilişkindir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı kanunun 3. maddesi (I) bendinde "gerçek veya tüzel kişilerle tüketiciler arasında kurulan eser sözleşmelerini tüketici işlemi kapsamına almıştır. Kanunun 73/1. maddesi ise tüketici işlemlerinden doğan davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirlenmiştir.
6502 sayılı kanunun 3. Maddesi gerekçesinde eser sözleşmelerinin kanun kapsamına alınmasına herhangi bir açıklama getirilmemiştir. Ancak kanunun sistematiği nazara alındığında kanunda zikredilen eser sözleşmelerinden kastın; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, salt kişisel ihtiyaçları için kullanma ve tüketme amacıyla gerçek ve tüzel kişi ile tüketici arasında yapılan eser sözleşmeleri olduğu anlaşılmaktadır. Arsa payı karışlığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı B.K."nun 155 vd. Maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin tüketici kanununda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır.
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı yasada .../...
tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu işin üst düzey teknolojiyi gerektirmesi, sözleşme kapsamında taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu nazara alındığında 6502 sayılı kanunda kanun koyucunun salt kullanma ve tüketme amacına yönelik mutfak, dolap yaptırmak araç tamiri yapmak gibi dar kapsamlı eser sözleşmelerini kastettiği, arsa karşılığı inşaat sözleşmelerinin ise bu kapsamda olmadığının kabulü gerekir.
Bu durumda eldeki davada uyuşmazlık 6502 sayılı kanuna göre Tüketici Mahkemelerinde değil genel hükümlere göre çözümlenmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.