3. Hukuk Dairesi 2016/22003 E. , 2018/8745 K.
"İçtihat Metni"......
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; kendi adına kayıtlı olan ...... bulunan 107/12 no’lu parsel sayılı taşınmazın tarla vasfında olup üzerinde bağ, buğday ve muhtelif sayıda ağaç bulunduğunu, davalı şirketin sorumluğunda bulunan elektrik direğinden çıkan kıvılcım nedeniyle yangın çıktığını, belirsiz alacak davalarının kabulü ile meydana gelen zararın tespiti ile şimdilik 10.000 TL maddi tazminatın haksız fiil tarihinden tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 14.12.2015 tarihinde talebini 5.455,05 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı; yangının şirkete ait saiklerden meydana geldiğinin ispatlanamadığını, gıyabında yapılan ve yapılacak olan delil tespiti ve alınan bilirkişi raporlarını kabul etmediğini, nedensellik bağının kesilip kesilmediği konusunda araştırma yapılmadığını, olayın meydana gelmesinde şirkete kusur yüklenemeyeceğini ve illiyet bağının bulunmadığını, dava konusu yerin kime ait olduğu ve kim tarafından ekildiğinin tespiti gerektiğini, işin esasına girilecekse kaçınılmazlık ilkesinin de göz önünde bulundurulması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; 10.09.2015 tarihli elektrik bilirkişi raporunda davalı Kurumun %85 kusur oranı ile sorumlu olduğu, 14.09.2015 tarihli ziraat bilirkişi raporunda ekili buğdayın tamamının yanmış olduğu toplam zararın 6.417,70 TL olduğu, %85 kusur oranına göre net zararın 2015 yılı için 5.455,05 TL olarak belirlendiği, Kurumun kusur oranı %85 olarak hesaplandığından ayrıca herhangi bir indirime gidilmediği davanın kısmen kabulü ile 5.455,05 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
......
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-) Dava konusu talep,....... bulunan 107/12 no’lu parselde çıkan yangından dolayı uğranılan zararın tazmini olup, 24.06.02015 tarihli keşif tutanağında keşfin 107/12 no’lu parsel üzerinde yapıldığı, ayrıca dosya içerisinde yer alan tapu kaydında 107/12 no’lu parsel sayılı taşınmazın davacı adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan 14.09.2015 tarihli ziraat bilirkişi raporunda ise, yangından zarar gören buğday hesabının 107 ada 11 ve 12 no’lu parseller için hesaplandığı görüldüğünden bu haliyle söz konusu raporun hükme esas alınabilecek nitelik ve yeterlilikte olmadığı anlaşılmaktadır.
3-) Dava dilekçesinde yangın nedeniyle bağ, buğday ve muhtelif sayıda ağacın yandığı belirtilerek bu hususta tespit ve zararın hesaplanılmasının istenilmesine rağmen mezkûr ziraat bilirkişi raporunda davaya konu edilen bağ ve muhtelif sayıda ağacın zarar görüp görmediği konusunda bir tespit ve değerlendirme yapılmamış olup anılan rapor bu sebeple de hüküm vermeye elverişli değildir. Eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve üçüncü bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
......