3. Hukuk Dairesi 2016/20579 E. , 2018/8813 K.
"İçtihat Metni"....
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; .....tesisat nolu aboneliğe sahip olduğunu, aniden elektriğinin kesildiğini, her türlü yükümlülüğünü yerine getirmesine rağmen davalı şirketin hiçbir yasal dayanağı olmayan, 41.519,10 TL bedelli fatura düzenlediğini ve aleyhine icra takibi yapıldığını ileri sürerek, dava konusu faturadan ve ....... sayılı dosyası alacaklarından dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
Davalı; davacıya ait elektrik faturalarının ödenmemesinden dolayı elektriğinin kesildiğini, akabinde davacının kaçak elektrik kullandığını ileri sürerek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 41.519,40 TL bedelli faturadan dolayı davacının davalı şirkete dava tarihi itibariyle 29.942,46 TL borçlu olmadığının tespitine, (.....icra müdürlüğünün 2014/90 sayılı takip dosyasındaki alacaklar yönünden ) karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun 28.11.2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmış ve Kanun"un 87. maddesi uyarınca, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde......konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddi malları, Satıcı: Kamu tüzel kişileri de
.....
dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olarak tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında ise; dava, kaçak elektrik kullanımına dayalı borç tahakkukundan kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir ve abonelik tarımsal sulama aboneliğine ilişkin olup; uyuşmazlığın 6502 sayılı Kanun kapsamında da kalmadığından Asliye Hukuk Mahkemesi olarak davanın görülmesi gerekir.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. Görev konusunda kazanılmış hak da sözkonusu olmaz.Bu durumda davaya bakmaya Genel Mahkemeler görevlidir.
Öyle ise mahkemece, bu ilkeler esas alınarak ve genel mahkemelerin görevli olduğu gerekçesi ile davaya Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu Tüketici Mahkemesi sıfatıyla işin esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2-) Bozma nedenlerine göre, davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bendde açıklanan nedenle davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/09/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.
.....