1. Hukuk Dairesi 2016/2457 E. , 2018/15600 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, çekişme konusu 4257 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 910020/11374140 hissesini dava dışı ...... Dilmaç’tan 18.01.2011 tarihinde satın aldığını, taşınmazın ...... uygulaması öncesinde 6905 nolu parselde dubleks mesken vasfıyla kat mülkiyeti kütüğünde kayıtlı olduğunu, ...... Kanunu"nun 18 maddesine göre şuyulandırma işlemine tabi tutularak dava konusu 4257 ada 3 parsele dönüşmesine rağmen eski 6905 nolu parselin kaydının kapatılmadığını ve kaydı kapatılmayan bu parsel üzerinden el değiştirmeler ile satış işlemlerinin devam ettiğini ve en son 12/12/2012 tarihinde davalı ... tarafından satın alındığını, bu yanlışlığın fark edilmesi üzerine tapu müdürlüğü tarafından kütüğe şerh konulduğunu, usulsüz ve huhuka aykırı ve muvazaalı işlemlerle, aynı yerin hem kendisine hem de dava dışı şahıslara ve en son da davalıya satıldığını, mükerrer satış yapılan taşınmazın ilk kayıt malikinin dava dışı ...... Porsuk olduğunu ve davalı ile akraba olduklarını, bu nedenle davalının iyiniyetinden söz edilemeyeceğini, 42587 ada 3 nolu parseldeki 1 nolu bağımsız bölüm dubleks mesken taşınmazın tapu kaydının yolsuz olarak oluştuğunu ileri sürerek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tapuya tesciline, mümkün olmadığı takdirde taşınmazın gerçek değerinin faiziyle birlikte davalı ... Müdürlüğünden tahsilini istemiştir.
Davalı ..., ...... uygulamasından habersiz olduğunu, dava dışı oğlu ...... Porsuk"un borçları sebebiyle evini sattığını öğrenmesi üzerine tapu kaydına güvenerek evi satın aldığını, davada taraf sıfatının olmadığını, iyiniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş, davalı ... davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davalının iyiniyetli olduğu gerekçesiyle iptal tescil isteğinin, tapuda terkin işleminin henüz gerçekleşmediği gerekçesiyle de bedel isteğinin reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 6.70 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 17/12/2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(Muhalif)
-KARŞI OY-
Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
Dava konusu taşınmaz öncelikle dava dışı ...... Porsuk adına kayıtlı iken 09.05.2007 tarihinde dava dışı ...... Çelik"e, ondan 01.08.2007 tarihinde dava dışı ...... Bakan"a oda 05.10.2007 tarihinde dava dışı ...... Dilmaç"a satmıştır. ...... Dilmaç malik iken taşınmaz ...... görmüş, ...... Dilmaç mükerrer şuyulandırma ile aynı taşınmazı önce 05.08.2009 tarihinde dava dışı ... Efe"ye, ... 05.07.2010 tarihinde dava dışı ...... Fidanten"e, ...... da 02.02.2012 tarihinde ilk malik ......"in annesi Heves Porsuk"a satmıştır. ...... Dilmaç"a vekaleten aynı taşınmaz ...... Porsuk tarafından davacıya 18.01.2011 tarihinde mükerrer satılmıştır. Bilirkişi raporunda da açıklandığı gibi; ...... Dilmaç"ın 05.08.2009 tarihinde ... Efe"ye yaptığı satışta, ana gayrimenkulun kütük sayfasında işlem irtibat sağlanarak gerçekleştirilmediğinden ... Efe adına yapılan tescil yolsuzdur. Ancak bundan sonraki kayıt maliklerinin TMK"nun 1023.maddesi koruyuculuğundan yararlanıp yararlanamayacakları değerlendirilmelidir. Taşınmaz ... tarafından dava dışı ......"ya satılmadan önce 29.08.2009 tarihinde dava dışı şirket lehine 430.000 TL lik ipotek konulmuş, ipotekli olarak ......"ya satılmıştır. (Taşınmazın ... Efe"den ......"ya satışına ilişkin bilgi tapu kütüğünden alınmıştır.) Son kayıt maliki Heves taşınmazın ilk maliki aynı zaman da mükerrer işlemi yapan ......"in vekili ......"in annesidir. Davalı ... 20.10.2014 tarihli dilekçesinde taşınmazı oğlundan değil dava dışı ......"den aldığını bildirmiştir.
Bilindiği gibi, " kötü niyet iddiasının def"i değil itiraz olduğu, iddia ve müdafaanın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve mahkemece resen nazara alınacağı ilkeleri 08.11.1991 tarih 1990/4 esas 1991/3 sayılı İBK da kabul edilmiş, bilimsel görüşlerde aynı doğrultuda gelişmiştir.
O halde, mahkemece yapılacak iş öncelikle dava konusu taşınmazın dava dışı ... Efe"den ...... Fidanten"e temlikine ilişkin akit tablosu ile taşınmaz üzerine konulan ipoteğe ilişkin belgelerin celbedilmesi özellikle ara malik ......"nın kötüniyetli olup olmadığı hususunda toplanan ve toplanacak delillerle bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bozulmalıdır. Çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.