Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4516
Karar No: 2018/8904
Karar Tarihi: 24.09.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2018/4516 Esas 2018/8904 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2018/4516 E.  ,  2018/8904 K.

    "İçtihat Metni"

    .....

    Taraflar arasındaki nafakanın kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalı ile....sayılı kararı ile boşandığını, kararla birlikte davalı için 2.600,00 TL müşterek çocuk için 2.400,00 TL olmak üzere toplam 5.000,00TL yoksulluk ve iştirak nafakası ödemeye mahkum edildiğini, halen işsiz olduğunu, geçimini ailesinin yardımı ile sağladığını, ekonomik durum araştırılmadan hukuka aykırı elde edilen delillere itibar edilerek aleyhine nafakaya hükmedildiğini, öncelikli olarak nafakanın kaldırılmasını, mahkeme aksi kanatte ise azaltılarak 1000 TL indirilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı; aynı iş yerinde çalışmayı sürdüren davacının, boşanma davası devam ederken hükmedilen tedbir nafakalarını dahi ödemediğini, kendisinin ve çocuklarınının zor şartlar altında bulunduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece; davacının ekonomik gücünün yerinde olduğu, nafaka miktarının indirilmesi ya da kaldırılmasını gerektirir mevcut bir durumunun oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 29.02.2016 tarih, 2015/17237 esas, 2016/2780 karar sayılı ilamı ile tarafların sosyal ekonomik durumları başlangıçtaki denge gözetilerek yoksulluk nafakasında indirimin değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur.
    Mahkemece, bozmaya uyularak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebiyle açılan davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 1.200,00 TL ye indirilmesine, iştirak nafakası yönünden yargıtay ilamında sair temyiz itirazlarının reddedilmesi nedeniyle kesinleştiği ve yeniden karar tesisine yer olmadığına karar verilmiş ve hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Mahkemece, karar başlığında, dava tarihi olarak 01.03.2013 yerine 17.04.2017 belirtilmiş ise de bunun maddi hataya müstenit olduğu anlaşıldığından; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK"nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
    .......
    3-Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 9. maddesi;“ Tahliye davalarında bir yıllık kira bedeli tutarı, kira tespiti ve nafaka davalarında tespit olunan kira bedeli farkının veya hükmolunan nafakanın bir yıllık tutarı üzerinden Tarifenin üçüncü kısmı gereğince hesaplanacak miktarın tamamı, avukatlık ücreti olarak hükmolunur. Bu miktarlar, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde davanın görüldüğü mahkemeye göre belirlenmiş bulunan ücretten az olamaz.
    Nafaka davalarında reddedilen kısım için avukatlık ücretine hükmedilemez." hükmünü içermektedir.
    Diğer taraftan; nafaka davalarında miktarı takdir hakime aittir. Bu nedenle iki tarafında kısmen haklı çıkması halinde yargılama giderlerinin taraflar arasında paylaştırılacağına ilişkin HMK"nun 326/2 maddesi hükmü nafaka davalarında uygulanmaz.
    Yapılan bu açıklamalar ışığında yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka yükümlüsüne göre ekonomik yönden güçsüz olan nafaka alacaklısı tarafından açılan nafaka bağlanması veya bağlanan nafakanın değişen şartlar nedeniyle artırılması istemli davaların kısmen kabul edilmesi halinde, yargılama giderlerinin (ve bu giderlere dahil olan vekalet ücretinin) davalı tarafa yükletileceği, ayrıca davanın reddedilen kısmı nedeniyle davalı lehine yargılama giderine (ve vekalet ücretine ) hükmedilmeyeceği kabul edilmiştir.
    Ancak, ekonomik yönden daha güçlü olan nafaka yükümlüsü tarafından nafaka alacaklısı aleyhine açılan nafakanın kaldırılması veya indirilmesi istemli davalarda ise, HMK’nun 326. maddesinin uygulanması gerekmektedir.
    Buna göre, mahkemece; nafaka yükümlüsü davacı tarafından, nafaka alacaklısı olan davalı aleyhine açılan davanın kısmen kabul edilmesi nedeniyle, reddedilen kısım yönünden vekille temsil edilen davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK"nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle, karar başlığında 17.04.2017 tarihinin çıkartılarak, yerine 01.03.2013 yazılmasına, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle, temyiz olunan hükmün 9. fıkrasından sonra gelmek üzere “ Davalı davada vekille temsil olunduğundan, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 9. maddesine göre belirlenen 1.980,00 TL vekalet ücretinin davacı alınarak davalıya verilmesine” ifadesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere , 24.09.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    .....



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi