Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5052
Karar No: 2017/2068

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/5052 Esas 2017/2068 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, 1992 yılında satın aldığı taşınmazın kadastro sırasında yanlış ölçüldüğünü ve daha sonra düzeltildiğini iddia ederek zararının tazmini istemiyle Hazine'ye dava açmıştır. Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay kararında, mahkemenin yeterli inceleme yapmadığı ve düzeltme işlemine karşı açılmış dava varsa sonucunun beklenmesi gerektiği belirtilmiştir. Eğer zarar tespit edilirse, taşınmazın niteliğine göre değer tespitinin yapılması gerektiği ve bu nedenle kararın bozulduğu ifade edilmiştir. Kanun maddeleri olarak, 4721 sayılı Tapu Kanunu'nun 1007. maddesi ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi zikredilmiştir.
20. Hukuk Dairesi         2015/5052 E.  ,  2017/2068 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : .... 6. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili 28/05/2014 tarihli dilekçe ile; müvekkilinin ..... ilçesi, ..... köyü 152 ada 3093 parsel sayılı 694 m2 yüzölçümündeki taşınmazı 24.06.1992 tarihinde satın aldığını, kadastro müdürlüğünün 09.03.2011 tarihli işlemle anılan taşınmazın yüzölçümünü 3402 sayılı Kanunun 41. maddesi uyarınca 176,57 m² olarak düzelttiğini, düzeltme işlemi sonucu parselin yüzölçümünün azalmasından dolayı zararın oluştuğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı tutup şimdilik 100.000,00.-TL tazminatın düzeltme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte Hazineden tahsiline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
    Davalı Hazine vekili; davacının ayıba karşı tekeffül veya sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca akidine dava açması gerektiğini, davacının taşınmazı satın almadan önce ölçüm yaptırmadığını Hazinenin sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; çekişmeli taşınmazın yüzölçümünün kadastro sırasında hatalı hesaplandığı, zeminde tersimatının doğru yapıldığı, tapuda 694 m² yüzölçümüyle kayıtlı taşınmazın zeminde 176,57 m² olduğunun basit bir muayene ile anlaşılabileceği, davacının taşınmazı satın aldıktan sonra 20 yıl süreyle herhangi bir talepte bulunmadığı, davacının zarara uğradığı iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, 4721 sayılı Kanunun 719. maddesi uyarınca tapu planları ile arz üzerindeki işaretlerin birbirini tutmaması halinde asıl olanın plandaki sınır olduğu, aksinin kabulü halinde ise davacının satılan taşınmazın ayıplı olması nedeniyle ayıba karşı tekeffül ve sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca tazminat davasını satan kişiye yöneltilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu sicilinin hatalı tutulması sebebiyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
    Mahkemece yapılan inceleme, araştırma hükme yeterli değildir. Şöyle ki; dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1970 yılında yapılan kadastro sırasında ... ilçesi, ... köyü 152 ada 3093 parsel sayılı 694 m² yüzölçümündeki taşınmazın .... adına tespit ve tescil edildiği, el değiştirmeler sonucu son olarak 24.06.1992 tarihinde 1.600.000.-TL bedelle davacı A.. A.."e satıldığı, anılan kişinin 03.03.2011 tarihli dilekçe ile yaptırdığı aplikasyon sonucu 152 ada 3093 sayılı parselin yüzölçümünün 176 m² olarak belirlendiğini ileri sürerek düzeltme istemiyle kadastro müdürlüğüne başvurduğu, kadastro müdürlüğünün 09.03.2011 tarihli işlem ile "152 ada 3093 parsel sayılı taşınmazın paftası ile zeminin uyumlu olduğunu, 1/1000 ölçekli mülkiyet paftasından 1/2000 ölçekliymiş gibi okunan tomson hesabı ile yüzölçümünün sehven hatalı tespit edildiğini, tersimatının doğru yapıldığını, düzeltme işleminin komşu parselleri etkilemediğini" belirterek taşınmazın yüzölçümünü 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi uyarınca 176,57 m² olarak düzelttiği, 12.02.2014 tarihinde yapılan imar uygulamasıyla çekişmeli taşınmazın 384 ada 1 ve 385 ada 2 sayılı parsellere gittiği anlaşılmaktadır.
    4721 sayılı TMK"nın sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007. maddesi ""Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur."" hükmünü içermekte olup, bu maddede düzenlenen sorumluluk, kusura dayanmayan (objektif) bir sorumluluk türü olup, tapu müdür ya da memurunun kusuru olsun ya da olmasın, sicilin tutulmasında, kişilerin malvarlığı çıkarlarını koruyan hukuk kurallarına aykırı davranılmış olması yeterlidir. Kusurun varlığı ya da yokluğu Devletin sorumluluğu için önem taşımamakta, sadece, Devletin memuruna rücu halinde iç ilişkide etkili olmaktadır.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 gün ve 2009/4 - 383 E. - 2009/517 K.; 16.06.2010 gün ve 2010/4 - 349 E. - 2010/318 K. sayılı kararlarında da vurgulandığı gibi; tapu işlemleri kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğundan ve tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan, bu kayıtlarda yapılan hatalardan TMK"nın 1007. maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Ancak 4721 sayılı Tük Medenî Kanununun 1007. maddesi hükmüne göre, tazminata hükmedilebilmesi için, diğer koşulların yanı sıra, tapu sicilinin tutulması nedeniyle bir zarar doğmuş olmalıdır.
    Genel arazi kadastro çalışmaları sırasında tespit ve tescile tabi tutulan çekişmeli taşınmazın, sonradan 3402 sayılı Kanunun 41. maddesi uyarınca yapılan uygulama ile yüzölçümü azalmış ise de düzeltme işlemi yararına olan kişi ya da kişiler hasım gösterilerek düzeltme işleminin iptali istenebilir. Düzeltme işleminin iptal edilmesi halinde davacının zararı da oluşmayacaktır.
    Nevarki mahkemece; düzeltme işlemine karşı dava açılıp açılmadığı araştırılmamış, çekişmeli taşınmazın yüzölçümündeki azalmanın nedeni tespit edilmemiş, kadastro müdürlüğü tarafından düzenlenen düzeltme tutanağı esas alınarak karar verilmiştir.
    Bu durumda düzeltme işlemine karşı açılmış dava bulunup bulunmadığının araştırılması, dava var ise sonucunun beklenmesi, taşınmazın yüzölçümündeki azalmanın hangi işlem sebebiyle oluştuğunun tespit edilmesi, davacının zararının bulunduğunun belirlenmesi halinde yüzölçümü düzeltilen taşınmazın düzeltme işleminin kesinleştiği tarihteki niteliği ve değeri belirlenmelidir. Değerlendirme tarihi (düzeltme işleminin kesinleştiği tarih) itibariyle taşınmazın niteliği arazi ise net gelir metodu yöntemi ile, arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle davacının gerçek zararı tespit edilmeli, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 09/03/2017 günü oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi