Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/20543
Karar No: 2018/8914
Karar Tarihi: 24.09.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/20543 Esas 2018/8914 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/20543 E.  ,  2018/8914 K.

    "İçtihat Metni"

    ......

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; site yöneticiliği adına 2222758 abone numarası ile tesis edilen elektrik aboneliği kapsamında aylık olarak düzenlenen faturalarda, kayıp kaçak, perakende satış hizmeti, sayaç okuma, iletim sistemi kullanım ve dağıtım bedelleri adı altında haksız ve hukuka aykırı tahsilat yapıldığını belirtilerek, belirsiz alacak davası olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 5.000 TL"nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
    Davalılara dava dilekçesinin tebliğine dair tebligat çıkarılmadığı anlaşılmıştır.
    Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davacı site yöneticiliğinin kat malikleri adına dava açmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
    Dava, elektrik abonesinden tahsil edilen kayıp-kaçak vb. bedellerin istirdadı istemine ilişkindir.
    Davada sıfat, tarafın, dava konusu maddi hukuk ilişkisinin süjesi olup olmamasıyla ilgilidir. Sıfat, davanın tarafı ile dava konusu hak arasında "hak ilişkisine dayalı bağ" dır. Taraf ve dava ehliyeti; davanın tarafları ile ilgili olduğu halde, sıfat, dava konusu hakka ilişkindir.
    Taraf sıfatı, bir hakkı dava etme yetkisi (dava hakkı) kural olarak o hakkın sahibine aittir. Bir hakkın sahibinin kim olduğu, dolayısıyla o hakkı dava etme yetkisinin kime ait olduğu, (o davada davacı sıfatının kime ait olacağı) tamamen maddi hukuk kurallarına göre belirlenir. Ancak, bir davanın davacısının o dava yönünden davacı sıfatına sahip bulunmadığının belirlenmesi halinde, mahkeme dava konusu hakkın mevcut olup olmadığını inceleyemeyeceğinden sıfat yokluğundan davanın reddine karar vermek zorunda olduğu için, taraf sıfatı usul hukukunun da düzenleme alanındadır.
    ./..
    -2-


    Görülmektedir ki, mahkemenin taraflar arasında dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verebilmesi için, bu kişilerin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatlarına sahip olmaları gerekir. Bir davada taraf olarak gösterilen kişiler, taraf ve dava ehliyetine ve davayı takip yetkisine sahip olsalar bile, taraflardan birinin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatı yoksa, davanın esası hakkında bir karar verilemeyeceğinden, dava sıfat yokluğundan (husumetten) reddedilir.
    Uygulamada sıfat yerine genel olarak "husumet", davacı bakımından "aktif husumet ehliyeti", davalı bakımından "pasif husumet ehliyeti" tabirleri kullanılmaktadır.
    Husumet dava şartı olup, kamu düzenine ilişkin bulunduğundan, yargılamanın her aşamasında mahkemece re"sen gözetilmesi gereken bir husustur.
    Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde dava konusu.....no.lu aboneliğin davacı site yönetimi adına olduğu, diğer bir ifade ile abonelik sözleşmesinin davacı site yönetimi ile akdedildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacı site yönetiminin davada davacı sıfatı (aktif husumet ehliyeti) bulunmaktadır.
    Bu durumda mahkemece, değinilen bu yön gözetilerek, dava tarihinden sonra 17.06.2016 tarihli bbbbbbbyayınlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanun ile değişik 6446 sayılı Kanun hükümleri de dikkate alınmak suretiyle davacının istemi hakkında, davanın esasına girilerek oluşacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya uygun görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.09.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    ........




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi