Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/2661
Karar No: 2010/4231
Karar Tarihi: 21.09.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/2661 Esas 2010/4231 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/2661 E.  ,  2010/4231 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil


    ... ve müşterekleri ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 11.11.2009 gün ve 167/509 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 21.09.2010 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden ... ve müşterekleri vekili Avukat ... geldi. Başka kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar vekili dava dilekçesinde; 1027 ada 12 sayılı parselin kadastro çalışmaları sırasında 2/3 payının vekil edenlerinin miras bırakanı ... ... (...), 1/3 payının ise davalıların ortak miras bırakanı ... adına tesbit ve tescil edildiğini, imar çalışmalarının yapılması sonucu 1027 ada 12 sayılı parselin imarın 5431 ada 8, 9, 10 ve 11 nolu parsellerine ayrıldığını, maliklerinin paylarının aynen yeni oluşan parsellerde devam ettiğini, 1/3 pay sahibi ...’nın 1960 yılında öldüğünü, geriye mirasçı olarak davalıları bıraktığını, davacıların murisi ...’in 5.8.2004 tarihinde öldüğünü, taşınmazın tamamının vekil edenlerinin miras bırakanı ve mirasçıları tarafından kullanıldığını, halen zilyetliklerinin devam ettiğini, zilyetlik sürelerinin en az 35-40 yılı aşkın olduğunu, tapuda 1/3 pay sahibi ...’ya ait tapu kaydının intikal görmediğini açıklayarak ...’ya ait 1/3 payın iptali ile vekil edenleri adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılardan ... vekili, iddianın yerinde olmadığını, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Davalı ... ise, davayı kabul ettiğini bildirmiştir.
    Diğer davalılara yöntemine uygun bir biçimde dava dilekçesi tebliğ edilmesine karşın yargılama oturumlarına katılmamışlardır.
    Mahkemece, 743 sayılı TMK.nun 612 ve 4721 sayılı TMK.nun 677. maddesine göre tapulu taşınmazdaki hisse satışının yazılı şekilde yapılması gerektiğini, davacı tarafın ise, böyle bir yazılı belgeyi sunmadığını, kaldı ki satış tarihi itibariyle TMK.nun 634 ve BK.213.maddesinde, tapulu taşınmazların tamamının nasıl satılacağının kurallara bağlandığını, davacı tarafın bu kurallardan hiç birine uymadığını, tanık anlatımlarına göre icarlanmak suretiyle davacıların taşınmazı kullandığını, elbirliği mülkiyetin söz konusu olması nedeniyle ...’in kabul beyanının bir önem taşımadığını, mirasçıların birlikte hareket etme zorunluluğu bulunduğunu gerekçe göstermek suretiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava; kazanmayı sağlayan zilyetlik, eklemeli zilyetlik ve 4721 sayılı TMK’nun 713/2.maddesinde ifadesini bulan “maliki ….20 yıl önce ölmüş…” hukuki sebebine dayalı olarak tapu kütüğünün hukuki değerini yitirdiği gerekçesiyle TMK.nun 713/1, 2. fıkraları ile 3402 sayılı Kanunun 14.maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
    Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş ise de mahkemenin gösterdiği gerekçe dosya kapsamıyla örtüşmemektedir. Dava dilekçesinin kapsamı ve davacı tarafın sonraki beyanları birlikte değerlendirildiğinde açıkça; TMK.nun 713/2. fıkrasında açıklanan “maliki 20 yıl önce ölmüş” hukuki sebebine dayalı olarak tapu kütüğünün hukuki değerini yitirdiği gerekçesiyle açılan tapu iptali ve tescil davası olduğunun kabulü gerekir. Davacılar vekili dava dilekçesinde açıkça; 1/3 pay sahibi ...’nın 1960 yılında öldüğünü, öteden beri zilyetliğin vekil edenleri ve murislerinde olduğunu açıklamış, tapu kaydının bugüne kadar intikal görmediğini bildirmiştir. Bu nedenle davanın TMK.nun 713/2.fıkrasına dayalı olarak açıldığı konusunda bir duraksamanın söz konusu olmaması gerekir.
    Somut olayda miras payının devri söz konusu olmadığından TMK.nun 677. maddesinin uygulama yeri yoktur. Davacı tarafın dayandığı 17.04.1963 tarihli harici satış senedinin yapılan nitelendirmeye ve varılan sonuca bir etkisi bulunmamaktadır. Bu nedenle TMK.nun 706 ve BK.nun 213. maddelerine de dayanılamaz.
    Uyuşmazlık konusu yapılan 5431 ada 8, 9, 10 ve 11 sayılı imar parsellerinin esası 2613 sayılı Kanuna göre yapılan kadastronun 1027 ada 12 sayılı parseli olmaktadır. 1027 ada 12 sayılı parselin kadastro tutanağına göre tesbitin tapuya dayalı olarak 1968 yılında yapıldığı belirlenmiş olup kadastro tutanağı 10.4.1968 tarihinde kesinleşmiştir. Yapılan kadastroda; taşınmazın 2/3’ü Kamil kızı ... ..., 1/3’ü ise Ali kızı ... adına paylı mülkiyet şeklinde tesbit ve tescil edilmiştir. 22.4.2008 tarihinde yapılan imar çalışmaları sonucu oluşan parsellerde aynı paylar aynı kişiler adına varlığını sürdürmüştür. Yani imar sonucu oluşan imar parsellerinde de Hafize’nin 1/3 payı olduğu belirlenmiş ve gerek kadastro ve gerekse imar sonucu oluşan tapu kayıtlarının intikal görmedikleri saptanmıştır. Dosyadaki bilgi ve belgeler ile keşif tutanağı kapsamına göre, 1970 yılından beri dava konusu 1/3 payın davacıların murisi ve davacılar tarafından kullanılageldiği ve imardan sonra taşınmazların arsaya dönüştüğü anlaşılmıştır. Taşınmazların icarlanmak suretiyle davacılar ve murisleri tarafından kullanıldığı konusunda kesin sonuca ulaşacak biçimde inandırıcı bir kanıta rastlanamamıştır. Dosya arasında bulunan davalıların miras bırakanı ...’nın veraset belgesine göre Hafize"nin 15.7.1960 tarihinde öldüğü ve davanın açıldığı 18.4.2008 tarihine kadar Hafize adına bulunan 1/3 payın intikal görmediği TMK.nun 713/2.fıkrasında öngörülen 20 yıllık sürenin çoktan dolduğu, TMK.nun 713/1, 2 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesinde açıklanan zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının davacılar yararına gerçekleştiği tüm dosya kapsamıyla anlaşıldığından hukuki değerini yitiren Hafize’ye ait 1/3 pay bakımından tapu kaydının iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş bulunması usul ve kanuna aykırıdır.
    Davacılar vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulüyle yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA,Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 750,00 TL avukatlık ücretinin davalılardan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davacılara verilmesine, 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine 21.09.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi