Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/2630
Karar No: 2010/4232
Karar Tarihi: 21.09.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/2630 Esas 2010/4232 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/2630 E.  ,  2010/4232 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tescil

    ... ve ... ile Hazine, ... ve Akdam Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 12.06.2009 gün ve 287/311 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davacılar vekili, duruşmasız olarak incelenmesi ise davalı Hazine vekili taraflarından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 21.09.2010 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacılar vekili Avukat Kemal Aytek ve karşı taraftan davalı Hazine vekili Avukat Hatice Göktepe geldi. Başka kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacılar vekili, dava dilekçesinde mevkii ve sınırlarını açıkladığı 25-30.000 m2 yüzölçümlü taşınmazın 31.01.1972 tarihinden beri vekil edenlerinin zilyet ve tasarrufunda bulunduğunu, 30 yılı aşkın bir süreden beri taşınmazı kullandıklarını, dava konusu taşınmazın Ayşe Şahin, Hüseyin Şahin ve arkadaşlarından 31.01.1972 tarihinde vekil edenleri tarafından satın alındığını açıklayarak vekil edenleri adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... ve Akdam Köyü Tüzel Kişiliğine yöntemine uygun bir biçimde dava dilekçesi tebliğ edilmesine karşın yargılama oturumlarına katılmamışlardır.
    Davalı Hazine vekili, uyuşmazlık konusu taşınmazın ormanla ilişkisinin bulunduğunu, orman araştırmasının yapılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, teknik bilirkişi Hanifi Gönültaş tarafından düzenlenen 14.05.2008 havale tarihli raporda B harfiyle gösterilen 5508 m2 yüzölçümlü taşınmaz hakkındaki davanın kabulüyle birer pay oranında davacılar, aynı krokide A ve C harfleriyle işaretlenen taşınmaz bölümlerinin ise Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine hükmün davacılar adına tesciline karar verilen bölümü davalı Hazine vekili, Hazine adına tesciline karar verilen A ve C harfleriyle belirlenen kısımları ise, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
    Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik 31.01.1972 tarihli harici satış sözleşmesi, eklemeli zilyetlik, imar ve ihya hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1, 996, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri gereğince açılan tescil isteğine ilişkindir.
    Uyuşmazlık konusu yapılan taşınmaz bölümlerinin 1958 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırasında “çalılık niteliğiyle” tespit dışı bırakıldıkları dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden anlaşıldığı gibi teknik bilirkişilerin raporunda da taşınmazların çalılık niteliğiyle tespit dışı bırakıldıkları belirtilmiştir. Taşınmazların belirlenen bu niteliğine göre 3402 sayılı Kanunun 17.maddesinde belirtilen imar ve ihya’nın koşulları davacılar yararına gerçekleşmediği sürece bu tür taşınmazların kazanmayı sağlayan zilyetlikle edinilmeleri mümkün bulunmamaktadır.
    Teknik bilirkişinin raporunda A harfiyle gösterilen ve Hazine adına tesciline karar verilen taşınmaz bölümü keşfin yapıldığı tarihte dahi henüz imar ve ihya edilmediği dosyadaki bilgi ve belgeler ile ziraat yüksek mühendisi Hüseyin Şahin’in 3.6.2004 günlü raporundaki gerekçeyle sabit olduğundan ve bu tür yerler üzerinde imar ve ihya koşulları gerçekleştirilmediği sürece özel mülkiyete konu olamayacağı açık bulunduğundan davacılar vekilinin teknik bilirkişi Hanifi Gönültaş’a ait 14.5.2008 havale tarihli raporunda A harfiyle işaretli taşınmaz bölümüne yönelik temyiz itirazları yerinde bulunmadığından reddi ile hükmün A harfine ilişkin bölümünün ONANMASINA,
    Davacılar vekilinin aynı bilirkişinin raporunda C harfiyle belirlenen taşınmaz bölümüne yönelik temyiz itirazlarına gelince; 20.05.2004 günü yapılan keşifte dinlenen teknik bilirkişi Soykan Yaşar’ın dosyaya sunduğu 02.06.2004 günlü raporunda; krokide C harfiyle gösterilen taşınmaz bölümünün daha önce 657 sayılı parsel numarasıyla tarla olarak tespit ve tescil edilen parsel içerisinde kaldığı açıklanmıştır. Teknik bilirkişi Hanifi Gönültaş’a ait 14.5.2008 tarihli ek raporda da aynı yöne değinilmektedir. Yani C harfiyle belirlenen yerin 657 sayılı parsel içerisinde kalan taşınmaz olduğu anlaşılmıştır. Alanya Tapu Sicil Müdürlüğünün 12.01.2009 tarih, 368 sayılı karşılık yazılarında ise, 657 sayılı parselin tapu kaydında malik hanesinin boş bırakıldığını Tapulama Mahkemesinin 07.11.1958 tarih, 1957/176 Esas, 1958/507 Karar sayılı ilamı gereğince “orman” olarak belirlendiği açıklanmış, ekte gönderilen 657 sayılı parselin tapu kaydına göre de C harfinin de içinde yer aldığı 657 sayılı parselin hükmen orman olduğu saptanmıştır. Davacılar tarafından 657 sayılı parsele karşı açılan herhangi bir dava ve istekleri olmadığı halde krokide C harfiyle gösterilen ve 657 sayılı parsel içerisinde kaldığı teknik bilirkişilerin raporlarıyla saptanan taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesi HUMK.nun 74. maddesine aykırıdır. HUMK.nun 74. maddesi gereğince hakim, iki tarafın iddia ve savunmalarıyla bağlı olup, ondan fazlasına ve başka bir şeye karar veremez. Taşınmaz orman olarak hükmen belirlendiğine göre orman alanları üzerinde sürdürülen zilyetlik süresi neye ulaşırsa ulaşsın bu tür taşınmazların kazanmayı sağlayan zilyetlikle edinilmeleri zaten mümkün bulunmamaktadır. O halde krokide C harfiyle belirlenen ve 657 sayılı parsel içerisinde kaldığı anlaşılan bu taşınmaz bölümüne yönelik davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken Hazine adına tescile karar verilmiş bulunması usul ve kanuna aykırıdır.
    Davalı Hazine vekilinin kabulüne karar verilen ve krokide B harfiyle işaretlenen taşınmaz bölümüne ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
    Dava konusu ve kabulüne karar verilen B harfiyle gösterilen taşınmaz bölümü az yukarıda açıklandığı gibi 1958 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırasında “çalılık niteliğiyle” tespit dışı bırakılmıştır.Dosyadaki bilgi ve belgelere göre bu yerin aynı zamanda makilik alan olduğu anlaşılmıştır. Böyle bir yerin kazanmayı sağlayan zilyetlikle edinilebilmesi için 3402 sayılı Kanunun 17.maddesinde açıklanan tüm imar-ihyayla ilgili olumlu koşulların davacılar yararına gerçekleşmiş bulunması zorunludur. Hanifi Gönültaş’ın 20.02.2004 günlü raporunda dava konusu edilen taşınmazların yaklaşık olarak 800 metre orman sınır noktalarına uzakta olduğu bildirilmiştir. Sözü edilen taşınmazın orman sınırına yakınlığı, çalılık ve makilik niteliğiyle tespit dışı bırakılmış olması gözetilerek orman ve makilik alanlarla ilgili araştırma ve incelemenin yapılması gerekmektedir. Şu halde uyuşmazlık konusu taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastro çalışmalarının yapılıp yapılmadığının Orman İdaresinden sorulması, yapılmış ise kesinleşen orman kadastrosuna ait harita, tutanak, karar ve kesinleşmeye ilişkin belgeler orman yönetiminden getirtilerek dosya arasına konulması, yeniden yapılacak keşifte dinlenecek uzman bilirkişi orman mühendisi veya yüksek mühendisi aracılığıyla zemine uygulanması, taşınmazın kesinleşen orman sınırları içerisinde kalıp kalmadığının belirlenmesi, şayet dava konusu yerin bulunduğu bölgede orman kadastro çalışmaları yapılmamış ise, bu taktirde gizli memleket haritası, orman amenajman haritası ve hava fotoğraflarının bulundukları yerlerden getirtilerek dosya arasına konulması, az önce açıklandığı biçimde adı geçen belgelerin uzman bilirkişi aracılığıyla keşifte uygulanması, kabulüne karar verilen taşınmazın 6831 sayılı Yasanın 1. maddesi gereğince orman veya orman toprağı sayılan yerlerden olup olmadığının saptanması, aynı zamanda 5653 sayılı Yasa hükümleri uyarınca taşınmazın bulunduğu yörede maki ayrımının yapılıp yapılmadığının uzman bilirkişice belirlenmesi, maki ayrımına ilişkin harita ve belgelerin getirtilerek aynı şekilde keşifte uygulanması, şayet taşınmaz makiye ayrılan alanda kalan bir yer ise bu taktirde 30.04.2010 tarih ve 2004/1 E., 2010/1 K. sayılı YİBBGK Kararının kapsamının uyuşmazlığın çözümünde gözönünde tutulması, taşınmazın çevresinde yer alan komşu parsellere ait kadastro tutanakları ve ekleriyle kadastro sırasında revizyon gören tapu ve vergi kayıtları bulundukları yerlerden getirtilerek teknik bilirkişi aracılığıyla keşifte uygulanması, komşu parsellere ait kayıt ve belgelerin taşınmaz yönünü ne olarak gösterdikleri üzerinde durulması, taşınmazın kesin niteliğinin belirlenmesi, belirtilen konularda uzman ve teknik bilirkişiden gerekçeli, denetime açık rapor alınması gerekmektedir.
    Öte yandan çifte tapunun oluşumunun önlenmesi için teknik bilirkişilerin rapor ve krokisi de eklenmek suretiyle kabulüne karar verilen ve B harfiyle gösterilen taşınmaz bölümünün tapuda kayıtlı yerlerden olup olmadığının Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulması, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek B harfiyle ilgili bölüm hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle hüküm kurulmuş bulunması doğru değildir.
    Davalı Hazine vekili ile davacılar vekilinin C ve B harflerine yönelik temyiz itirazları bu bakımlardan yerinde olduğundan kabulüyle yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle sadece C ve B harfleriyle gösterilen hüküm bölümleri bakımından HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 260,25 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine 21.09.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi