Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4951
Karar No: 2018/15617
Karar Tarihi: 17.12.2018

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2017/4951 Esas 2018/15617 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2017/4951 E.  ,  2018/15617 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... ...... MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ


    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece iddianın kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu 235 ada 2 ...... ile 234 ada 10 ...... ...... sayılı taşınmazların tapu kaydının iptaline ve davacılar adına tesciline karar verilmiş, anılan karara karşı davacılar vekili ile davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin istinaf başvurusu üzerine, ... ...... Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince vekalet ücretinin hesabında hata yapıldığı gerekçesiyle tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar ......... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde tazminat isteğine ilişkindir.
    Davacılar, işletmekte oldukları ......ve Tic. Ltd. şirketinin ortakları olup şirketin yönetim ve idare işleri ile de davacılardan ...... Kemerli"nin görevlendirildiğini, davalı ..." nın ise kapital sahibi olup paraya sıkışan kişilere borç para verdiğini, ekonomik krizler sebebiyle oluşan borçları ödemek için bankalardan krediler kullandıklarını, şahıslara borçlandıklarını, bu durum sebebiyle müzayaka haline düştüklerini, bu borçları kapatabilmek amacıyla davalı ...’dan borç aldıklarını, borca karşılık teminat amaçlı maliki oldukları 234 ada 10 ...... ile 235 ada 2 ......i davalıya devrettiklerini, tapudaki tescil işleminin gerçekte satış olmayıp amacı varılan bu anlaşmaları gerçekleştirtmek olup muvazaalı olduğunu, davalılarla yapılmış olan 25/09/2008 günlü ve 16/07/2008 günlü bunları teyit eden 17/06/2009 günlü yazılı belgelerin, işlemlerin borç para ve teminat amaçlı yapılmış olduğunun kanıtı olduğunu ileri sürerek çekişmeli taşınmazların tapu kaydının iptali ile adlarına tesciline, olmazsa uğradıkları zarar karşılığı tazminata karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, iddianın kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu 235 ada 2 ...... ile 234 ada 10 ...... ...... sayılı taşınmazların tapu kaydının iptaline ve davacılar adına tesciline karar verilmiş, anılan karara karşı davacılar vekili ile davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin istinaf başvurusu üzerine, ... ...... Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince vekalet ücretinin hesabında hata yapıldığı gerekçesiyle tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 234 ada 10 ...... sayılı taşınmaz davacılara ait iken 25.09.2008 tarihinde satış suretiyle davalılardan ...’ya temlik edildiği, diğer dava konusu 235 da 2 ...... sayılı taşınmaz da davacılara ait iken 11.04.2008 tarihinde satış suretiyle davalılardan ...’ya temlik edildiği, Halil’in de 03.04.2009 tarihinde davalılardan Tuna İnşaat isimli şirkete satış suretiyle devrettiği, anılan şirketin de 26.05.2009 tarihinde davalılardan ......’a satış yoluyla devrettiği, ......’un da 12.11.2012 tarihinde davalı ...’na satış yoluyla devrettiği, davacılardan ...... ile davalılardan ......’un imzasını taşıyan 25.09.2008 tarihli "Protokol" başlıklı belge ile davacılardan ...... ile davalılardan Halil’in imzasını taşıyan 16.07.2008 tarihli "Protokol" başlıklı belgenin düzenlendiği anlaşılmaktadır.
    Hemen belirtmek gerekir ki, davacılardan ...... ile davalılardan Halil’in imzasını taşıyan 16.07.2008 tarihli "Protokol" başlıklı belgede, 235 ada 2 ...... sayılı taşınmaz karşılığında herhangi bir borç alınıp, borç ödendiğinde taşınmazın geri iade edileceğine yer verilmediği göz önüne alındığında anılan belgenin satış vaadi niteliğinde olup inançlı işlem belgesi olmadığı gözetilerek karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile anılan belgenin inançlı işlem belgesi olduğunun kabulü ile sonucu gidilmesi isabetli değildir.
    Öte yandan; inanç sözleşmeleri, tarafların karşılıklı iradelerine uygun bulunduğu için, onlara karşılıklı borç yükleyen ve alacak hakkı veren geçerli sözleşmelerdir (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun (TBK) 97. madde -818 sayılı Borçlar Kanunu (BK) mad.81 ). Anılan sözleşmelerde, taraflar, sözleşmenin kendilerine yüklediği hak ve borçları belirlerken, inançlı işlemin sona erme sebeplerini; devredilen hakkın inanılan tarafından inanana iade şartlarını, bu arada tabii ki süresini de belirleyebilirler. Bunun dışında, akde aykırı davranışın yaptırımına da sözleşmelerinde yer verebilirler. Buna dair akit hükümleri de TBK"nin 26. ve 27. (BK"nin 19. ve 20.) maddelerine aykırılık teşkil etmediği sürece geçerli sayılır.
    İnanç sözleşmesine ve buna bağlı işlemle alacaklı olan taraf, ödeme günü gelince alacağını elde etmek için dilerse; teminat için temlik edilen şeyi ‘’ifa uğruna edim‘’ olarak kendisinde alıkoyabileceği gibi; o şeyi, açık artırma yoluyla veya serbestçe satıp satış bedelinden alma yoluna da başvurabilir. Bu sonuçlar kendine özgü bu akdin tabiatında mevcuttur. Sözleşme ile öngörülen ifa süresi içerisinde, sırf sözleşmeyi imkansız kılmak amacıyla muvazaalı olarak yapılan temliklerin yasal koruma altında tutulamayacağı izahtan varestedir. Meri hukuk sistemimizde her hangi bir düzenleme olmamasına karşın; inanç sözleşmelerinin, yukarıda değinilen ilkeler çerçevesinde uygulama yeri bulan kendine özgü bir müessese olduğu, öğreti ve uygulamada kabul edile gelen bir olgudur.
    Somut olaya gelince, çekişme konusu 235 ada 10 ...... sayılı taşınmazın tamamı davacılar adına kayıtlı iken 25.09.2008 tarihinde satış suretiyle davalılardan ...’ya temlik edildiği, davacıların borç ilişkisinin kaynağını davacı ... ve davalı ...’un imzasını taşıyan 25.09.2008 tarihli "PROTOKOL"" başlıklı belgeye dayandırdıkları anlaşılmaktadır. Dosya kapsamına ve incelenen delillere göre, inançlı işlem olgusunun varlığı imzası inkar edilmeyen ve kabul edilen 25.09.2008 tarihli "PROTOKOL"" başlıklı belge ile sabittir. Bir başka deyişle, borç ihtilafsızdır.
    Ancak davalılardan ......, 25.09.2008 günlü protokol gereğince İş Bankası ... şubesine 163.542,60 USD borçlanmak suretiyle kredi aldığını, bu borcun 60 ayda ve aylık 2.724,62 USD"lik taksitler halinde ödeneceğini, davacı ..."nin taksitleri ve kredi borcunu ödediği takdirde çekişmeli taşınmazı geri alabileceğini, ancak davacı ..."un protokole rağmen hiçbir zaman 1 tek taksit dahi ödemediğini, o tarihten bugüne kadar geçen sürede bütün taksitleri kendisinin ödediğini savunmuştur.
    Diğer taraftan, davacıların karşılıklı edimler içeren inanç sözleşmesine dayanarak taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescilini isteyebilmesi için 6098 sayılı TBK"nin 97 maddesi (818 sayılı BK"nin 81. md.) uyarınca öncelikle kendi edimlerini yerine getirmesi zorunludur. Ne var ki, davacı ..."un davalı ...’dan aldığı borcun miktarı ve ne kadarlık kısmının ödendiği noktasında hükme yeterli bir araştırma yapılmamıştır.
    Hâl böyle olunca;...... Bankası’nın 08.11.2016 tarihli cevabi yazısında belirtilen davalı ...’nın 26.09.2008 tarihinde 137.000,00 USD döviz kredisi kullandığı, anılan krediyi 16.10.2009 tarihinde 170.500,00 TL tutarında yeni kredi çekerek kapattığı, döviz kredisine toplam 222.763,48 TL ödeme yapıldığı, diğer kredinin ödemesine devam edildiği ve 22.10.2013 tarihinde kapatıldığına ilişkin olgular dikkate alınarak, öncelikle davacı ..."un davalı ...’dan aldığı borcun ödenip ödenmediğinin, ödenmiş ise ne kadarının ödendiğinin tespit edilmesi, anılan kredi borcuna ait ödemelerin kim tarafından hangi tarihte ve ne miktarda yapıldığının ilgili bankadan sorulması, daha sonra eldeki dekontlarla birlikte değerlendirilerek uzman bilirkişilerden anılan borcun kim tarafından ne miktarda ödendiğini tespit eden denetime elverişli rapor alınması, borcun hangi miktarda ödenip ödenmediğinin açıklığa kavuşturulması, 6098 TBK"nin 97.maddesi (818 sayılı BK"nin 81.maddesi) gereğince borcun tespiti halinde borcu mahkeme veznesine depo etmesi için davacılara önel verilmesi gerekirken, değinilen bu yön üzerinde durulmaksızın yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
    Davalıların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373/1. maddesi uyarınca ...... Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6100 sayılı HMK’nın 371/ç maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren ... Asliye Hukuk Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin ... ...... Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi