Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkında İstanbul Anadolu 51. Asliye Ceza Mahkemesince 24/03/2015 tarihinde verilen 2014/936 esas ve 2015/223 sayılı kamu davasının düşmesine ilişkin kararın kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 02/11/2020 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-)Konuyla İlgili Bilgiler:
İncelenen dosyadan;
1-Sanık hakkında Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığının 14/06/2010 tarihli, 2010/9513 soruşturma, 2010/5480 esas ve 2010/3063 sayılı iddianamesi ile açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda Üsküdar 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 26/11/2010 tarihli ve 2010/1059 esas, 2010/1105 sayılı kararı ile; sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 191/2.maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 06/12/2010 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği ve infaza gönderildiği,
2-Üsküdar Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"nün 11/10/2011 tarihli ve 2010/2600 DS sayılı çağrı yazısının adreste tanınmadığından bahisle bilatebliğ iade edilmesi üzerine çıkarılan 02/11/2011 tarihli çağrı yazısının MERNİS adresinde 07/12/2011 tarihinde aynı konutta oturan eşi imzasına tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurmaması üzerine dosyanın kapatılarak Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
3-Üsküdar 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 25/01/2012 tarihli, 2010/1059 esas ve 2010/1105 karar sayılı ek kararı ile; sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmaması nedeniyle 1 yıl hapis cezasının aynen infazına karar verildiği,
4-Sanığın 24/04/2012 tarihli dilekçesi ile 25/01/2012 tarihli ek kararın kaldırılmasını talep ederek ek karara itiraz ettiği,
5-İtiraz mercii Üsküdar 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/04/2012 tarihli ve 2012/82 değişik iş sayılı kararı ile sanık ismi sehven dosyanın diğer sanığı olan Dursun Aykırı olarak belirtilerek itirazın kabulüne, Üsküdar 2.Sulh Ceza Mahkemesinin 2010/1059 esas ve 2010/1105 sayılı ek kararının ortadan kaldırılmasına ve Üsküdar 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 26/11/2010 tarihli, 2010/1059 esas ve 2010/1105 sayılı kararı ile verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına dair kararın aynen infazına kesin olarak karar verildiği,
6-Üsküdar Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce infaz işlemlerine başlandığı, sanık hakkında Üsküdar 1.Sulh Ceza Mahkemesinin 22/03/2012 tarihli ve 2011/348 esas, 2012/404 sayılı kararı ile verilmiş denetimli serbestlik tedbiri kararının 2012/1918 DS numarasına kaydedildiği, infaz işlemlerine başlandığı, ayrıca Üsküdar 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 24/04/2012 tarihli ve 2010/134 esas, 2010/687 sayılı kararı ile verilmiş başka bir tedbir dosyası bulunduğu gerekçesiyle 26/07/2012 tarihinde infaz bekletme tutanağı düzenlendiği, incelemeye esas tedbir dosyasında 05/06/2013 tarihinde uyulması gereken kurallar formu imzalatılarak infaza başlandığı, 06/12/2013 tarihli seminere katılmaması nedeniyle uyarılmasına karar verildiği, uyarı yazısının 03/01/2014 tarihinde tebliğ edildiği, uyarılmasından sonra 10/01/2014, 07/02/2014 ve 04/04/2014 tarihli görüşmelerine katıldığı, 09/05/2014 tarihli vaka sorumlusu ile olan son görüşmesine de katıldığı, ancak 09/05/2014 tarihli semire katılmadığı,bunun üzerine dosyanın kapatılmasına karar verilerek 23/05/2014 tarihinde dosyanın İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
7-Dosyanın İstanbul Anadolu 11. Sulh Ceza Mahkemesinin 2014/697 esasına kaydedildiği, sulh ceza mahkemesinin kapatılması üzerine dosyanın İstanbul Anadolu 51. Asliye Ceza Mahkemesine devredildiği, İstanbul Anadolu 51. Asliye Ceza Mahkemesininin kanun yararına bozma istemine konu 24/03/2015 tarihli ve 2014/936 esas ve 2015/223 sayılı kararı ile; “Suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 6545 sayılı yasanın 68. maddesi ile değişik TCK"nın 191/3. maddesi gereği tedavi ve denetimli serbestlik süresinin toplam 1 yıla düşürüldüğü ve bu hükmün suç tarihinde yürürlükte bulunan TCK hükümleri ile kıyaslandığında sanığın lehine olduğu ve sanık hakkında uygulanması gerektiği anlaşıldığından sanık hakkında açılan kamu davasının TCK"nın 191/5. maddesi gereği DÜŞÜRÜLMESİNE” karar verildiği, kararın 01/04/2015 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği,
8-Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce kanuna aykırılık ihbarında bulunulduğu,
Anlaşılmıştır.
B-)Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında,
“Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan sanık ..."un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1. maddesi gereğince 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 191/6. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair Üsküdar 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 26/11/2010 tarihli ve 2010/1059 esas, 2010/1105 sayılı kararının infazını müteâkip, hükümlünün tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyduğunun anlaşılması sebebiyle açılan kamu davasının düşürülmesine ilişkin İstanbul Anadolu 51. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/03/2015 tarihli ve 2014/936 esas, 2015/223 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre,
1-Sanık hakkında verilen 24/03/2015 tarihli düşme kararından önce, 28/06/2014 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile 5237 sayılı Kanun"un 191. maddesinde değişiklik yapıldığı cihetle, sanığın hukukî durumunun yeniden belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinde,
2-5237 sayılı Kanun"un 191/7. maddesi uyarınca, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması hâlinde mahkûm olduğu cezanın infaz edilmiş sayılacağı ve Cumhuriyet savcılığınca sadece yerine getirme fişi tanzim edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde kamu davasının düşürülmesine karar verilmesinde, isabet görülmemiştir.” denilerek, İstanbul Anadolu 51. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/03/2015 tarihli ve 2014/936 esas, 2015/223 sayılı kararının, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca kanun yararına bozulması istenilmiştir.
C-)Konunun Değerlendirilmesi ve Karar :
1-Sanık hakkında verilen 24/03/2015 tarihli düşme kararından önce, 28/06/2014 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile 5237 sayılı Kanun"un 191. maddesinde yapılan değişiklikler karşısında sanığın hukuki durumunun yeniden belirlenmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
2-5237 sayılı Kanun’un 191/1. maddesi gereğince hapis cezasıyla birlikte aynı kanunun 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedilen sanık hakkında 191/7. maddesi uyarınca, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması halinde mahkum olduğu cezanın infaz edilmiş sayılacağı ve Cumhuriyet savcılığınca sadece yerine getirme fişi düzenlenmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın denetimli serbestlik tedbirine uyduğu gerekçesiyle kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; İstanbul Anadolu 51. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/03/2015 tarihli ve 2014/936 esas, 2015/223 sayılı kararının kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 17/02/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.