3. Hukuk Dairesi 2016/18571 E. , 2018/8942 K.
"İçtihat Metni"...
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, ..... içi mevkiinde kain iki katlı, birinci katı betonarme, ikinci katı ahşap olan ev ve müştemilatının,davalının sorumluluğunda olan elektrik iletişim tellerindeki arızadan meydana gelen 27/08/2008 tarihindeki yangında tamamen yandığını, ev ve müştemilatının üzerinden davalı şirkete ait elektrik iletişim tellerinin geçtiğini, bu tellerin birbirine çarpması sonucunda yangın olayının meydana geldiğini,kendisi dışında komşularının ev ve müştemilatlarının da yandığını, tellerin çekildiği günden itibaren tehlikeler arz ettiğini, durumun şifahi dahi olsa davalı şirketin yetkililerine iletildiğini,hatta köy muhtarlığı tarafından 19/03/2008 tarihli dilekçenin de verildiğini de ileri sürerek,fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere ev ve ev içerisindeki eşyalarının yanmasından dolayı toplam 66.450,00 TL zararının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı,davacının evinin yanından geçen alçak gerilim hattı ile ev arasında yatay olarak 2 metre mesafe olduğunu,yanan ev ile ilgili ihbar geldiğinde olay mahalline gidildiğini, yangının kepçe ile söndürülmüş olduğunu tespit ettiklerini,yangın söndürülürken kepçe tarafından elektrik telinin kırıldığını, ekip tarafından elektrik telinin bağlanarak tekrar tele enerji verildiğini ve bunun da tutanak altına alındığını,söz konusu yangının evin içinden başladığını,daha sonra dış tarafı etkisi altına aldığını, meydana gelen yangında kusur ya da ihmallerinin bulunmadığını savunarak,davanın reddini istemiştir.
Mahkemece,davanın kısmen kabulü ile,51.222,15 TL tazminatın 25/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş,hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
....
1-Dava;davalı şirkete ait elektrik tellerinden çıktığı iddia edilen yangın nedeniyle davacının ev ve müştemilatında meydana gelen maddi zararın tazmini istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yangının davacının evinde bulunan elektrik tesisatından mı yoksa davalıya ait elektrik direklerinden mi başladığı noktasında toplanmaktadır.
TBK. m.69"de öngörülen sorumluluğun söz konusu olması için, yapı eserinin yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden kaynaklanan bir zararın doğması gerekir. Eş söyleyiş ile meydana gelen zarar ile yapı eserinin bozukluğu veya bakım eksikliği şeklindeki eylem arasında illiyet bağı olması gerekir. Yapı eseri sahibi ancak, davacının ağır kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru ve mücbir sebebin varlığı ile bu illiyet bağının kesildiğini ispatlaması halinde sorumluluktan kurtulabilecektir.
Somut olayda;dosya kapsamında yer alan ifadeler incelendiğinde,yangının nasıl çıktığına dair görgüye dayalı bir bilginin olmadığı anlaşılmaktadır.Dosya kapsamında yer alan kolluk tutanakları incelendiğinde ise,27.08.2008 tarihli olay yeri inceleme raporunda ‘’...köy içi mevkiinde bulunan İbrahim Ulaba’ya ait iki katlı, çatısı bulunan evin giriş sol kısmındaki elektrik panosunun patlaması neticesinde çıkan kıvılcımların evin ahşap kısmına sıçraması dolayısıyla yangın çıktığı,çıkan yangının binanın yan tarafında bulunan ev ile bitişik ahşap kirişin tutuşması nedeniyle çıkan kıvılcımların aynı blok içerisinde bulunan ...’ya ait eve sıçraması neticesinde iki katlı evin tamamen yandığı, bu yangının da .........nun evine sıçradığı ve bu evin de yandığı...’’ belirtilmişken,tutanağın sonuç kısmında ise ‘’...tahminen yangının aşırı rüzgar nedeni ile köy içerisindeki elektrik direklerinin şase yapması sonucu çıktığı...’’ nın belirtildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, her ne kadar elektrik bilirkişiden rapor alınmış ise de; yangının çıkış nedeninin tam olarak tespit edilemediği,söz konusu raporda yangının çıkış nedenini ortaya koyacak yukarıda ifade edilen kolluk tutanağı ,tanık ifadeleri ve diğer verilerin taraf ve Yargıtay denetimine elverişli şekilde tartışılıp ortaya konulmadığı açık olmakla,söz konusu raporun hükme esas alınabilecek nitelik ve nicelikte olmadığı kuşkusuzdur.
2-Ayrıca, dosya kapsamında alınan inşaat bilirkişi raporunun da denetime elverişli olmadığı, tarafların aşamalarda ileri sürdükleri itirazları karşılamadığı açık olmakla, bu raporun da hükme esas alınamayacağı açıktır.
3-Bundan ayrı olarak, davacının, dava dilekçesinde yanan bina değerinin yanı sıra, eşya değerine ilişkin olarak da talepte bulunduğu; ancak, mahkemece kurulan hüküm incelendiğinde söz konusu eşyalara ilişkin bir değerlendirme yapılmadığı, yine bu eşyalara ilişkin zarar bedelinin alanında uzman bilirkişi tarafından belirlenmediği anlaşılmakla, davacının eşya zararı talebinin karşılanmamış olması da doğru değildir.
Bu itibarla, mahkemece;önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak alanında uzman farklı bir bilirkişi heyetine dosyanın tevdi edilmesi suretiyle, öncelikle, yangının çıkış nedeninin her türlü kuşkudan uzak şekilde saptanması, bundan sonra davacının yanan bina değerine ilişkin talebi ve yanan eşya talebine ilişkin olarak alanında uzman bilirkişi heyetinden rapor alınarak davacının bina ve eşya zararının tam olarak tespit edilmesi, bu belirleme yapılırken taraf vekillerince aşamalarda ileri sürülen itirazların da karşılanması suretiyle sonucuna
./..
-3-
uygun hüküm tesisi yoluna gidilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci, ikinci ve üçüncü bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.09.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.
.........