Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/19584
Karar No: 2018/8952
Karar Tarihi: 25.09.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/19584 Esas 2018/8952 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/19584 E.  ,  2018/8952 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 25.09.2018 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davalı asil ......geldi. Karşı taraf davacı adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan asilin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; elektrik abonesi olan davalının kaçak ve normal kullanım bedeline ilişkin borcunu ödememesi nedeniyle davalı hakkında icra takibi yapıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ve takibin durmasına neden olduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptalini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, itirazın iptali davasının 1 yıllık süre içinde açılmadığını, müvekkilinin takip konusu edilen iş yerinden 27.04.2004 tarihinde cebri icra yolu ile tahliye edildiğini, bu taşınmazın 23.01.2003 tarihinde ihale ile 3. kişiye satıldığını kaçak elektrik tespit tutanağının 14.01.2005 tarihli olup, müvekkiline husumet düşmeyeceğini, savcılık aşamasında verilen takipsizlik kararı ile müvekkilinin bu iş yeri ile ilgisi kalmadığının tespit edildiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün taraf vekillerince temyizi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesi"nin 19.02.2013 gün ve 2012/15368 Esas- 2013/3108 Karar sayılı ilamı ile taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek "....Davacı tarafın temyizi bakımından, alacağın likit (bilinebilir, belirlenebilir) olduğu gözetilerek, İİK 67 madde hükmü gereğince davacı yararına bu miktar üzerinden %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği, davalının temyizi yönünden ise;
    .......

    Davacı taraf, icra takibinde 32.634,35 TL asıl alacak, 35.807,31 TL gecikme zammı ve KDV"si toplamı 68.441,66 TL üzerinden takibe geçmiş, itiraz üzerine açtığı itirazın iptali davasında da dava değerini bu miktar üzerinden göstermiştir. Davacının bu talebinin, dosya içinde mevcut 30.03.2005 tarihli Borç Açıklamasına dayandığı anlaşılmaktadır. Bu tabloya göre; geriye dönük tüketim borcu için 20.04.2000-26.07.2002 döneminde 19.022,43 TL asıl alacak, 35.293,33 TL gecikme cezası ve KDV toplamı 54.315,76 TL olarak kaçak tüketim borcu için, 20.05.2001-10.02.2005 arası döneminde 13.611,92 TL asıl alacak, 513,98 TL gecikme cezası ve KDV toplamı 14.125,90 TL olarak hesaplaması yapılmış, bu miktar üzerinden takibe başlanılmıştır.Hükme esas alınan üçüncü bilirkişinin 02.12.2010 havale tarihli Ek raporuna göre, geriye dönük kullanım borcu yönünden 15.784,71 TL asıl alacak bunun gecikme zammı ve KDV"si toplamı 26.652,66 TL bulunarak toplamda 42.435,37 TL olarak hesaplanmış, kaçak tüketim için ise; 8.103,27 TL asıl alacak bulunurken gecikme zammı ve KDV toplamının talep tarihi aşılarak 22.12.2005 tarihine kadar hesaplanması sonucu 6.677,06 TL olarak belirlenmiş, sonuçta kaçak tüketim toplamı 14.780,33 TL, kabul edilmiş mahkemece de bu miktarlar üzerinden hüküm kurulmuştur.
    1086 sayılı HUMK 74. maddesine (6100 sayılı HMK. 26 maddesi) göre, “Hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır. Ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir...” açıklamasına göre, davalı aleyhine karar verilen kaçak elektrik kullanım bedeline uygulanan gecikme zammı ve KDV toplamının bu konudaki talep aşılarak 6.677,06 TL olarak kabulünün ile HUMK 74 ( HMK 26) maddesine aykırılık teşkil ettiği gözetilmeden yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. ...." gerekçesi ile bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yarılama sonucunda, alınan ek bilirkişi raporu doğrultusunda, davacının davasının kabulü ile ......sayılı dosyasına itirazın iptaline, takibin 23.885,98 TL asıl alacak, 30.299,26 TL gecikme zammı ve Kdv olmak üzere 54.185,24 TL üzerinden devamına, davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacak ve gecikme faizi üzerinden %40 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
    2- Kural olarak, bozma kararına uyulmakla; orada belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda mahkeme için zorunluluk doğar.Öte yandan, bozma kararı dışında kalan yönler ise kesinleşir.
    Belirtilmelidir ki; bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Y.İ.B.K.).
    ......

    Bu ilke kamu düzeni ile ilgili olup, Yargıtay"ca kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Hakimin değişmesi dahi açıklanan bu hukuki ilkeye etki yapamaz.
    Somut olayda, mahkemece; bozmaya uyma kararı verilmiş ise de, bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmeden hüküm tesis edilmiştir. Bozma ilamında, davacı tarafın, icra takibinde 32.634,35 TL asıl alacak, 35.807,31 TL gecikme zammı ve KDV"si toplamı 68.441,66 TL üzerinden takibe geçtiği, itiraz üzerine açtığı itirazın iptali davasında da dava değerini bu miktar üzerinden gösterdiği, davacının bu talebinin, dosya içinde mevcut 30.03.2005 tarihli Borç Açıklamasına dayandığı, bu tabloya göre; geriye dönük tüketim borcu için 20.04.2000-26.07.2002 döneminde 19.022,43 TL asıl alacak, 35.293,33 TL gecikme cezası ve KDV toplamı 54.315,76 TL olarak kaçak tüketim borcu için, 20.05.2001-10.02.2005 arası döneminde 13.611,92 TL asıl alacak, 513,98 TL gecikme cezası ve KDV toplamı 14.125,90 TL olarak hesaplaması yapıldığı, bu miktar üzerinden takibe başlanıldığı,kaçak elektrik kullanım bedeline uygulanan gecikme zammı ve KDV toplamının bu konudaki talep aşılarak 6.677,06 TL olarak kabulünün doğru olmadığı belirtilmiştir.
    Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; kaçak tüketim bedeli için 8.103,27 TL asıl alacak bulunurken gecikme zammı ve KDV toplamı 3.346,60 TL olarak belirlenmiştir. Bozma ilamında da belirtildiği üzere davacının icra takibine dayanak borç açıklamasına göre kaçak tüketim borcu için 13.611,92 TL asıl alacak, 513,98 TL gecikme cezası ve KDV talep ettiği görülmektedir. Kaçak tüketim borcu için gecikme cezası ve KDV toplamı 513,98 TL "ye hükmedilmesi gerekirken bu konudaki talep aşılarak 3.346,60 TL olarak kabul edilerek sonucu dairesinde hüküm tesisi HMK 26 maddesine aykırılık teşkil ettiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    ............




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi