22. Hukuk Dairesi 2016/27182 E. , 2020/591 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkette çalıştığını ve iş bitimi nedeni ile işten çıkarıldığını belirterek bakiye kıdem tazminatı, bakiye ihbar tazminatı, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ve fazla mesai ücreti alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının tazminat ve alacaklarının ödendiğini, alacak talep hakkının olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller, tanık anlatımları ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu davacının fazla mesai yapıp yapmadığı ve fazla mesai süresinin hesaplanması noktasındadır.Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu"nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının yaz kış ayrımı yapılmadan 08:30 – 18:30 saatleri arasında haftanın altı günü çalışarak 9 saat fazla mesai yaptığının kabulü ile fazla mesai alacağı hesaplanmıştır. Tek davacı ..., davacı ile birlikte 2009 – 2010 yılları arasında 4 ay çalışmış olup , davalı ... da Mayıs – Ekim ayları arasında asfalt çalışması yapıldığı için fazla çalışma yaptıklarını beyan etmiştir. Buna göre; gerek davacı tanığının davacı ile birlikte 4 ay çalışmış olması gerek de davacının asfalt silindir operatörü olup işverence havanın fennen asfalt çalışmasına uygun olduğu dönemler itibariyle ücret bordrolarında fazla çalışma tahakkuku yaparak karşılığı ücretlerin ödendiğinin anlaşılması karşısında fazla çalışma alacağının reddi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile kabulü hatalıdır.Davalı tanığının dini bayramlar haricinde milli bayramlarda çalıştıklarını beyan ettiği , bilirkişinin de raporunda bu durumu dikkate alarak hesaplama yaptığı anlaşılmakla ulusal bayram genel tatil alacağının kabulü isabetli olmuştur.
3- Islaha karşı süresinde zamanaşımı def"inde bulunulmuştur. Ancak mahkemece bu konuda bir değerlendirme yapılmadan sonuca gidilmiştir. Mahkemece ek rapor alınarak davalının ıslaha karşı zamanaşımı def"i değerklendirilmelidir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.01.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.