3. Hukuk Dairesi 2016/22059 E. , 2018/8966 K.
"İçtihat Metni"..........
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; tapu iptali ve tescil isteminin atiye bırakılmasına, tazminat isteminin kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, davacı vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 25.09.2018 tarihinde davacı vekili ...... geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekilin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalılar ve murislerinden yarıcılık suretiyle aldığı 215 parsel sayılı taşınmazı 45-50 yıldır kullandığını; anlaşma gereği büyük kısmının da ağaçlandırılması nedeniyle taşınmazın 1/2 payının bölgede yaygın olan gelenek ve örf-adet kuralları gereği kendisine verileceğinin kararlaştırıldığını; ancak taşınmazın ağaçlandırılıp büyük bir bahçe haline getirilmesinden sonra davalıların satma ve devretme girişiminde bulunduklarını, Yargıtay uygulamaları gözönüne alınarak taşınmazın 1/2 payının imar ve ihya edene verilmesi gerektiğini ileri sürerek; 215 parselin tapu kaydının iptali ile 1/2 payının adına tescilini; olmazsa fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 5.000 TL ağaç bedelinin davalılardan tahsilini talep etmiş; 22.05.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle ile taşınmazın kamulaştırılıp el değiştirmesi nedeniyle tapu iptali talebini âtiye bıraktıklarını, ağaç bedeli yönünden ise taleplerini 29.075 TL"ye artırdıklarını bildirmiştir.
Davalılar; taraflar arasında yarıcılık anlaşması bulunmadığını, işgalci olan davacıdan çekindikleri için sahip çıkamadıklarını, taşınmaz ve ağaçlarda hakkı olmayan davacının bu yerin kamulaştırılacağını bildiği için dava açtığını savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece; davanın reddine dair verilen hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiş ve Dairemizin 24.03.2015 günlü ve 2014/18242 E. 2015/4825 K. sayılı ilamıyla;
......
(...Somut olayda, uyuşmazlık; dava konusu taşınmazdaki ağaçların davacı tarafından yetiştirilip yetiştirilmediği, davacı tarafından dikilip yetiştirilenler yönünden davacının tazminat talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Yargılama esnasında mahkemece dinlenen davacı tanıkları; dava konusu taşınmaz üzerindeki 25-30 yaşlarındaki ağaçları, davacının babasının diktiğini, babası ölünce, mirasçıların hakkını davacıya verip, ağaçların bakımını davacının yaptığını beyan etmişlerdir. Keşifte alınan bilirkişi raporundan, yaklaşık 25 adet ağacın 20-35 yaşlarında olduğu, kalan yaklaşık 100 adet ağacın ise 10 ve daha küçük yaşta olduğu anlaşılmaktadır. Davalı vekili, bilirkişi raporuna karşı beyanında, "davacının işgal edince bu yere genç yaştaki fidanları diktiğini" belirtmiştir.
Bu durumda, taşınmaza daha sonra davacı tarafından da muhtelif ağaçlar dikildiği anlaşılmaktadır.
TMK"nun 729/1.maddesinin yollaması ile 722/1.maddesinde "Bir kimse kendi arazisindeki yapıda başkasının malzemesini ya da başkasının arazisindeki yapıda kendisinin veya bir başkasının malzemesini kullanırsa, bu malzeme arazinin bütünleyici parçası olur. Aynı kanunun, 723/3 maddesinde ise; “...malzeme sahibi iyiniyetli değilse hakimin hükmedeceği miktar bu malzemenin arazi maliki için taşıdığı en az değeri geçmeyebilir” hükmüne amirdir.
O halde, mahkemece; TMK"nun 723. maddesi gereğince inceleme ve araştırma yapılarak, davacı tarafından dikilip yetiştirilen ağaçlar yönünden tazminata hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir..."
Gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma ilamına uyan mahkemece; aldırılan kök ve ek bilirkişi raporlarıyla, davacı tarafından dikilip yetiştirilen ağaçların değerinin 15.975 TL, asgari levazım değerinin ise (%25"i olan) 3.993,75 TL olduğu gerekçesiyle, tapu iptali ve tescili talebi yönünden davanın atiye bırakılmasına, tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulü ile 3.993,75 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Dava, taşınmazlarına davacı tarafından dikilen ağaçlar nedeniyle davalıların zenginleştikleri iddiasıyla tazminat istemine ilişkindir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; dava konusu taşınmazın kamulaştırılması istemiyle ......... görülen 2012/248 Esas sayılı davada, taşınmazın kamulaştırılmasına ve (davacı tarafından dikilenler de dahil olmak üzere) tüm ağaçlar için belirlenen kamulaştırma bedelinin taşınmaz maliki olan davalılara ödenmesine karar verildiği, kararın derecaattan geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; kamulaştırma davasında davacının taşınmaza dikmiş olduğu ağaçlar için belirlenen bedeli almış olan davalıların, ağaçları benimsedikleri ve dolayısıyla davacı aleyhine sebepsiz olarak zenginleştikleri açıktır.
.......
O halde, mahkemece; davacı tarafından dikilen ağaçların bilirkişi tarafından belirlenen değerinin (kamulaştırma davasında da ağaçlar için aynı tutarda kamulaştırma bedeline hükmedilmiş olduğu gözetilerek) davalılardan tahsiline karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle ağaçların asgari levazım bedeline hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenle davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bendde açıklanan nederlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, 1.630 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı ....... atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.09.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.
........