3. Hukuk Dairesi 2016/22448 E. , 2018/8988 K.
"İçtihat Metni"......
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı ... Belediyesi,13658 nolu su abonesi olan daval....... sayılı dosyası ile toplam 180.000,00 TL"lik su borcu için düzenlenmiş olan 19.09.2013 tarihli faturaya istinaden ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalı borçlunun takibe itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... İl Özel İdaresi, söz konusu fatura borcundan ayrı tüzel kişiliğe haiz olan Köylere Hizmet Götürme Birliğinin sorumlu olduğunu, takibe dayanak faturada, fatura bedelinin Köylere Hizmet Götürme Birliği tarafından ödeneceğinin düzenlenmesine rağmen kullanıcı olarak çeşitli köy isimlerinin yer aldığını, köylerin de bağımsız tüzel kişiliği olmasının yanı sıra su faturasına konu edilen birden fazla su sayacının hangi kullanım alanı kapsamında kaldığının belli olmadığı gibi, söz konusu kullanımların sayaçlı olup olmadığı ve abone sözleşmesi yapılıp yapılmadığının da anlaşılamadığını, bireysel kullanım bedellerinin tüzel kişiliklerden tahsilinin mümkün olmadığını, faturada yer alan köylere ait birden fazla su sayacının aynı abonelik sözleşmesine konu edilip edilmediğinin dahi belirsiz olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte tahakkuk edilen miktarın yüksek olmakla birlikte zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, ......i ile ... ve.....ilçeye bağl....... köyleri içme suyu ihtiyaçlarının....içme suyundan karşılanması için taraflar arasında protokol imzalanmış olup, ilamsız icra takibinin dayanağı olan faturalarda söz konusu köylerinin isimlerinin yer almadığı, protokol dışında başka köylerin kullanımlarına ilişkin faturaların mevcut olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
-2-
Dava, ödenmemiş su borcu nedeniyle başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosya kapsamı itibariyle; davacı ... Belediyesi ile ... ve dava dış....köylerinin içme suyu ihtiyaçlarının .....içme suyundan faydalandırılmaları yönünde protokol imzalandığı, söz konusu protokol gereğince, köylerin kullandıkları su miktarına göre ücretlendirme yapılarak tüketim bedellerinin İl Özel İdaresince üçer aylık dilimler halinde..... ödeneceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Ancak takibe dayanak faturada protokolde belirtile......köylerin isminin yer almayıp farklı köylerin isminin yer aldığı görülmüştür.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun ve Dairemizin istikrar kazanmış uygulamalarına göre, abonelik iptal ettirilmedikçe o abonelik üzerinden tüketilen su, elektrik ve doğalgaz gibi abonelik bedellerinden fiili kullanıcı haksız fiil hükümleri uyarınca, abone de sözleşmeden doğan sorumluluk uyarınca sorumludur.
Somut olayda, her ne kadar mahkemece taraflar arasında imzalanmış olan protokolde belirtilen köylerin icra takibine konu faturada belirtilen köylerden farklı köyler olduğu gerekçesiyle davanın reddi kararı verilmişse de, dava konusu alacağa yönelik dosya içindeki diğer faturalarda söz konusu köylerin bir kısmının isminin yer aldığı görülmekle; davalı tarafın fiili kullanıcı olarak dava konusu su bedelinden sorumlu tutulup tutulamayacağı hususu mahkemece değerlendirilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
O halde mahkemece, davalı tarafın fiili kullanıcı olarak dava konusu su bedelinden sorumlu tutulup tutulamayacağı hususu araştırıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma neticesinde yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ ; Yukarıda yazılı nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.09.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
.....