Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/8866
Karar No: 2020/600
Karar Tarihi: 16.01.2020

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2019/8866 Esas 2020/600 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2019/8866 E.  ,  2020/600 K.

    "İçtihat Metni"

    BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ: ... 6. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ: İŞE İADE

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı işçi, davalı ... Müdürlüğüne bağlı işyerinde alt işveren olan davalı şirketin işçisi olarak gösterilmek suretiyle çalıştırıldığını, iş sözleşmesinin geçerli bir sebep olmadan ve sözlü olarak feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve buna bağlı mali hakların tespitine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.Davalı ..., davacının alt işverenin işçisi olduğunu belirterek davanın sıfat yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Davalı şirket, dava dilekçesi ve duruşma günü usulüne uygun tebliğ edildiği halde yazılı cevap vermemiş, duruşmalara da katılmamıştır. İlk derece mahkemesince davalı ... Müdürlüğünün asıl işlerine yönelik daha önceki alt işverenlik uygulamalarının muvazaalı olduğu mahkeme kararları ile tespit edilmesine rağmen, aynı uygulamaya devam ettiği gerekçesiyle asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğuna ve feshin yazılı yapılmadığı gerekçesine feshin geçersizliğine karar verilmiştir.Kararın davalı ... tarafından istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkmesi 6. Hukuk Dairesince davalılar arasındaki sözleşmenin işçi teminine yönelik olduğu, ilişkinin muvazaalı olduğu sonucuna varan ilk derece mahkemesinin isabetli olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Karar davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine göre davalı ...’ne ait işyerinde, yol bakım, onarım, kar ve buzla mücadele işlerinin yapılması yapım işinde Ekim 2012 tarihinden itibaren değişik alt işverenlere bağlı olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. İş sözleşmesi 31.12.2013 tarihinde sözlü olarak feshedilmiştir.
    6001 sayılı ... Teşkilatı ve Görevleri Hakkında Kanunu’nun 4.maddesi uyarınca, davalı kurumun görevleri kapsamındaki işlerin bir kısmını üçüncü kişilerden satın alması mümkündür. Bu durumda İş Kanunu’nun 2.maddesinin altıncı fıkrasında öngörülen işin teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirmesine ilişkin unsurun varlığı aranmaz. Başka bir anlatımla, davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi geçerli olarak kurulmuştur. Bununla birlikte, geçerli bir şekilde kurulan asıl işveren-alt işveren ilişkisi muvazaa denetimine tabidir.Mahkemece emsal dosyalarda asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğuna ilişkin kesinleşmiş kararlar bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmişse de, emsal olduğu belirtilen kararlar, 2012 ve önceki yıllara ait alt işverenlik sözleşmelerine ilişkindir. Dairemiz uygulamasına göre, her ihale kendi dönemi ve şartlarında değerlendirmeye tabi tutulmalıdır. Önceki ihale sözleşmelerinin muvazaalı olması, sonraki ihale sözleşmelerinin de muvazaalı olduğunu göstermez. Daha sonra yapılan sözleşmenin ayrıca muvazaa yönünden değerlendirmeye tabi tutulması gerekir. Bu sebeple davalı tarafından yapılan önceki sözleşmelerin muvazaalı olduğuna ilişkin kesinleşmiş kararların son döneme ait ihale sözleşmesi yönünden bağlayıcılığından söz edilemez.
    Dosyada son ihale dönemine ilişkin ihale sözleşmesinin muvazaalı olduğuna yönelik her hangi bir delil bulunmamaktadır. Tanık anlatımlarında iş ile ilgili emir ve talimatların davalı ... yetkililerince verildiği belirtilmişse de, bu husus tek başına ilişkinin muvazaalı olduğunu kabule yeterli değildir. Asıl işverenin işin yapımına ilişkin genel emir ve talimatlar vermesi olağan karşılanmalıdır. Mevcut delil durumuna göre davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu kabul edilemez. İş sözleşmesi İş Kanunu’nun 19. maddesinin 1.fıkrasına aykırı olarak sözlü feshedildiğinden feshin geçersizliğine karar verilmesi isabetlidir. Ancak fesih tarihi itibariyle davalılar arasındaki ilişki muvazaaya dayanmadığından davacının davalı şirkete ait işyerine iadesine karar verilmesi gerekirken, davalı ... Müdürlüğüne ait işyerine iadesi hatalı olmuştur.
    Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
    HÜKÜM: Yukarıda belirtilen sebeplerle;
    1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE, davacının davalı ... İnş. Taah. Tic. San. Ltd. Şti.’ne ait işyerine İŞE İADESİNE,
    3-Davacının kanuni sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde davalılarca müştereken ve müteselsilen ödenmesi gereken tazminat miktarının fesih sebebi ve kıdemi dikkate alınarak dört aylık ücreti olarak belirlenmesine,
    4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacının işe başlatılması halinde varsa ödenen ihbar ve kıdem tazminatının bu alacaktan mahsubuna,
    5-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 54,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 25,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 29,20 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, davacı tarafından peşin yatırılan 29,20 harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
    6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi göre 3.400,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
    7-Davacı tarafından yapılan 143.30,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
    8-Yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili tarafa iadesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16/01/2020 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi