Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4685
Karar No: 2018/15707
Karar Tarihi: 19.12.2018

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2018/4685 Esas 2018/15707 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2018/4685 E.  ,  2018/15707 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;


    -KARAR-

    Dava, tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacı, mirasbırakanı ..."ün, 129 ada 4 ........ sayılı taşınmazını davalı ..."e satış suretiyle temlik ettiğini işlem tarihinde mirasbırakanın kanser hastası olduğunu, vekaletname verebilecek durumda olmadığını, işlemin muvazalı şekilde gerçekleştiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının miras payı oranında iptali ile taşınmazın adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    İddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar Dairece ‘’...Davacı tarafın davadan ........a ilişkin beyanının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 307 ve 311 maddeleri uyarınca sonuç doğurucu nitelikte olduğu anlaşılmakla; Hukuk Genel Kurulu"nun 21.11.1981 gün ve 1981/2-551 sayılı kararları uyarınca, hükümden sonra ortaya çıkan ve temyiz incelemesine engel oluşturan davadan ........ bakımından hüküm verme yetkisi hükmü veren mahkemeye ait olduğundan, bu konuda bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına’’ karar verilmiş, mahkemece ek kararla davanın ........ nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    Hemen belirtmek gerekir ki, bir davanın taraflarının o dava yönünden mahkemece hangi nedenle haklı veya haksız bulunduklarını anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada usûlüne uygun şekilde oluşturulmuş kuşkuya yer vermeyecek açıklık taşıyan direnme ya da uyma kararının bulunması zorunludur.
    6217 sayılı Kanunun 30’ncu maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun, bozma sonrası mahkemece yapılacak işlemleri düzenleyen 429’ncu maddesinin ikinci fıkrasında,, “…Mahkeme, temyiz edenden 434"ncü madde uyarınca peşin alınmış olan gideri kullanmak suretiyle, kendiliğinden tarafları duruşmaya davet edip dinledikten sonra, Yargıtay’ın bozma kararına uyulup uyulmayacağına karar verir.” hükmü öngörülmüştür.
    Bu açık hüküm karşısında, mahkemece tarafların beyanlarının alınmasından sonra yapılacak iş, açıkça bozma nedenlerine uyulması ya da eski kararda direnilmesine dair ara kararı oluşturmak olmalıdır.
    Ne var ki, mahkemece bu usul kuralı göz ardı edilerek, ek karar ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Öte yandan; Yargıtay, kanuna açıkça aykırılık hallerinde ve kamu (439/3 m.)düzenine ilişkin durumlarda tarafların iddia ve savunmalarıyla bağlı olmadan temyiz incelemesi yaparak kararı bozabilir.(HUMK 439 m.).
    Hal böyle olunca, yukarıda değinilen ilkeler ve somut olgular birlikte değerlendirildiğinde kanun hükmünün yanlış uygulanması hususunun resen dikkate alınması gerektiği gözetilerek; öncelikle dosyanın yeni bir esasa kaydedilmesi ve tarafların duruşmaya davet edilmesi, bozma kararına uyulup uyulmayacağına dair ara karar verilmesi ve ondan sonra sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken değinilen yol izlenmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Davacının temyizi üzerine resen yapılan inceleme sonucunda açıklanan nedenlerden ötürü hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi