1. Hukuk Dairesi 2016/48 E. , 2018/15708 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
ASIL DAVADA DAVACI : ...
ASIL DAVADA
DAVALILAR : ... VD.
DAVA TÜRÜ : TENKİS
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davacı ...’ın davasının davalı ... yönünden kabulüne, birleşen diğer davaların reddine ilişkin olarak verilen karar bir kısım asıl davada davalı, birleşen davada davacılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Asıl ve birleştirilen davalar, tenkis isteğine ilişkindir.
Asıl davada davacı, mirasbırakanı Mehmet Kavurmacı" nın bedelini ödeyerek satın aldığı 1643 ada 1 parseldeki 1 nolu bağımsız bölümü davalı ..., aynı taşınmazdaki 4 adet bağımsız bölüm ile iki dükkanı, 503 ada 90 parsel sayılı taşınmazı ve 245 ada 20 parseldeki 27 nolu bağımsız bölümü davalı ..., 26 nolu bağımsız bölüm ile 63 ec 004 plakalı otomobili davalı ..., 1 nolu bağımsız bölümü de davalı ..., birleşen 2005/256 Esas sayılı dosyada 753 ada 27 parseldeki 9 nolu bağımsız bölümü davalı ..., 64 eh 544 plakalı aracı da davalı ... adına tescil ettirdiğini ve bu şekilde saklı payına müdahale edildiğini ileri sürerek; tenkise karar verilmesini istemiş, birleşen 2005/330 esas sayılı davadaki iddiaların doğru olmadığını, mirasbırakan tarafından kendisine herhangi bir kazandırma yapılmadığını bildirip birleşen davanın reddini savunmuştur.
Birleşen ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/256 Esas sayılı dosyasında davacı ..., mirasbırakanın diğer mirasçılardan mal kaçırmak maksadıyla sağlığında davalı ...’e 1673 ada 1 parselde 4 dükkan ve 2 daire, 245 ada 20 parseldeki 27 nolu bağımsız bölüm ile 2005 model Toyota marka bir otomobil aldığını, davalının 1984 doğumlu olduğunu, bu malların bedellerini ödeyerek satın almasının mümkün olmadığını ileri sürerek; tenkise karar verilmesini istemiştir.
Birleşen ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/330 Esas sayılı dosyasında davacılar İsmail, Semiha ve Murat; mirasbırakanın davalı birleşen davanın davacısı Doğan’a sağlığında para verdiğini ileri sürerek tenkise karar verilmesini istemişler, asıl dava bakımından davacı tarafın tenkise ilişkin iddialarının doğru olmadığını, davacının miras payının yarısı oranında bulunan saklı payına isabet eden miktarı mirasbırakandan fazlasıyla aldığını, dava konusu taşınır ve taşınmazların bedellerinin taraflarından ödendiğini; asıl davada davalı ..., 245 ada 20 parseldeki 16 nolu meskeni kardeşi olan davalı ..."dan 09/07/2001 tarihinde bedelini ödeyerek satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davacı ...’ın saklı payına elatıldığından asıl ve birleşen 2005/256 Esas sayılı davaların davalı ... yönünden kabulüne, birleşen diğer davaların reddine karar verilmiştir.
Mirasbırakanın 22.08.2004 tarihinde öldüğü, geride asıl davanın davacısı Doğan ile asıl davavada davalı- birleşen davada davacı ..., Murat, İsmail, Semiha ve dava dışı Selda’nın mirasçı olarak kaldıkları davalı ...’in mirasbırakanın bir dönem fiilen yaşadığı kişi ve Selda’nın annesi olduğu, dava konusu 245 ada 20 parseldeki 7 ve 27 nolu bölümlerin 28.10.1993 tarihinde 3. bir kişi tarafından davalı ...’e, 26 nolu bölümün davalı ... tarafından 07.02.2003 tarihinde davalı ...’a, 16 nolu bölümün 3. kişi tarafından 10.07.1995 tarihinde davalı ...’a, Murat tarafından da 09.07.2001 tarihinde davalı ...’ye, 753 parseldeki 9 nolu bölümün 3. bir kişi tarafından 05.10.1993 tarihinde davalı ...’e, 1673 ada 1 parseldeki 3 ve 13 nolu bölümlerin 3. kişi tarafından 04.07.2001 tarihinde davalı ...’a, Murat tarafından da 11.03.2002 tarihinde davalı ...’e, 4 ve 14 nolu bölümlerin davalı ...’a ve 5 nolu bölümün de davalı ...’ya satış suretiyle devredildiği kayden sabittir.
Toplanan delillerden, tüm dosya içeriğinden ve özellikle tanık beyanlarından mirasbırakanın asıl davada davacı ... ile dava dışı mirasçısı Selda haricinde tüm çocuklarına, eşi Semiha’ya ve Selda’nın annesi olan birleşen davanın davalısı Sevim’e gizli bağış suretiyle taşınmaz edindirdiği, oğlu davacı ...’ın ise yüklü miktardaki borcunu ödeyerek onun lehine de kazandırmada bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda mirasçıların saklı paylarının zedelendiğinden sözetme olanağı yoktur. Dolayısı ile tenkis koşulları oluşmamıştır.
Hâl böyle olunca, asıl ve birleşen tüm davaların reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Bir kısım asıl davalılar -birleşeşen davada davacıların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.