Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4230
Karar No: 2021/1271
Karar Tarihi: 24.02.2021

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/4230 Esas 2021/1271 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Mahkeme, ortaklığın giderilmesi davasıyla ilgili olarak verilen hüküm üzerine yapılan temyiz başvurusunu değerlendirdi. İlk olarak, Tebligat Kanunu'nun gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsediği belirtildi. Buna göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine doğrudan tebligat yapılamaz; önce bilinen son adrese normal tebligat yapılmalı, bu adreste bulunmaması durumunda araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması gerekiyor. Muhatabın tam adresi tespit edilemezse, tebliğ evrakı geri gönderilir ve ardından yeni adres bilinmiyorsa tebligat açık mavi renkli zarfla yapılabilir. Bu ilkeden hareketle, kararda davalıların gerekçeli karar tebligatlarının usulüne uygun yapılmadığı ve yeni adres araştırması yapılmadan aynı adrese tebligat yapılamayacağı belirtildi.
İkinci olarak, Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanun'un harçtan muafiyet kuralının, ortaklığın giderilmesi davalarında harcın yükümlüsü olan kayyım için geçerli olmadığı ifade edildi. Bu nedenle, kayyım tayin edilen mal memurunun temyiz harcını ödemesi gerekiyor.
Ayrıca, taşınmazların tapu kayıdının güncellenmesi ve İcra Hukuk Mahkemesi dosyasından alınan yetki belgesinin dosyaya eklenmesi gerektiği belirtildi.
Kanun maddeleri açıklama ise şöyle:
- Tebligat Kanunu'nun 10/2, 21/2, 35/1, 35/2, 35/4 maddeleri
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 434, 344, 366.
- İcra ve İflas Kanunu'nun 236. maddesi.
14. Hukuk Dairesi         2017/4230 E.  ,  2021/1271 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı kayyım vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    _ K A R A R _
    1- I-7201 sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir.
    a) Bu kanun değişikliğine göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligatın, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine, mavi renkli zarf kullanılmaksızın ve adres kayıt sistemindeki adres olduğuna ilişkin şerh verilmeksizin Kanunun 10. maddesine göre normal bir şekilde çıkarılması gerekir. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca Kanunun 20 ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesi uyarınca, muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir.
    b) Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekir. Ancak bu aşamadan sonra, Kanunun 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanunun 21/2. maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir.
    Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından, Anayasanın "Hak arama hürriyeti" kenar başlıklı 36. maddesi ve 6100 sayılı HMK’nin “Hukuki dinlenilme hakkı” başlıklı 27. maddesi ile Tebligat Kanununun yukarıda bahsi geçen hükümlerine aykırı olacaktır.
    II- Tebligat Kanununun 35. maddesinin;
    a) Birinci ve ikinci fıkralarında, gerçek kişilerle ilgili olarak, muhatabın kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmasından sonra, eğer bu kişi adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecbur olduğu; adresini değiştiren kişinin yeni adres bildirmemesi ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshasının eski adrese ait binanın kapısına asılacağı ve asılma tarihinin tebliğ tarihi sayılacağı hükmüne yer verilmiştir.
    b) Dördüncü fıkrasında, tüzel kişi muhataplara daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişilerin resmî kayıtlarındaki adreslerinin esas alınacağı ve bu madde hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.
    Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince;
    a- Davalılardan ..., ... ve ..."e yapılan gerekçeli karar tebligatlarının, yukarıda açıklanan ilke ve kurallara aykırı olarak TK"nın 10/2. maddesi gözardı edilmek suretiyle, yasal şartları oluşmadan ilk seferde doğrudan doğruya TK"nın 21/2. maddesine göre yapıldığı ve usulüne uygun olmadığı anlaşıldığından adı geçen davalıların adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde gerekçeli karar tebliği sağlanıp yasal temyiz süresinin beklenilmesi,
    b- Davalılardan ..., ... ve ..."e yapılan gerekçeli karar tebligatlarının tanınmadığından veya adres yeterli olmadığından iade edilmesine rağmen mahkemece bu davalıların yeni adresleri araştırılmaksızın ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresleri bulunup bulunmadığına bakılmaksızın aynı adreslerine Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebliğ yapılması usulüne uygun olmadığı anlaşıldığından adı geçen davalıların adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde gerekçeli karar tebliği sağlanıp yasal temyiz süresinin beklenilmesi,
    c- Davalılardan ... hakkında ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/719 Esas, 2013/360 Karar sayılı ilamı ile oğlu Salih Arslan"ın vasi atandığı ancak dosya arasında vasiye çıkartılmış tebligata rastlanamadığından adı geçen vasinin adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde gerekçeli karar tebliği sağlanıp yasal temyiz süresinin beklenilmesi,
    2)3561 sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanunun 2. maddesinde sözü edilen "harçtan muafiyet" kuralı, kayyım tayin edilen mal memurunun doğrudan Hazine"nin hak ve mefaatini ilgilendiren işlemleri hakkındadır.
    Ortaklığın giderilmesi davalarında harcın yükümlüsü davada kayyımla temsil edilen paydaş olduğundan harçtan muafiyet söz konusu değildir. 1086 sayılı HUMK"nun 434. maddesinde (6100 sayılı HMK"nın 366. maddesi yollamasıyla 344. maddesi) temyiz dilekçesi verilirken gerekli harcın tamamının ödenmesi gerektiği vurgulanmış, harcın ödenmemesi halinde yapılacak işlemlerin usul ve esasları gösterilmiş bulunmaktadır.
    Dava konusu taşınmazların paydaşlarından ..."i temsilen ... Defterdarı ... kayyım olarak atanmış olup bu sıfatla davalara katıldığından temyiz harcının da kayyım tarafından ödenmesi gerekir.
    ... Defterdarı ... vekilinin temyiz harcını yatırdığına dair makbuza dosya arasında rastlanamadığından, adı geçen davalı tarafından söz konusu harç eğer ödendiyse dosya arasına alınması eğer ödenmediyse anılan madde uyarınca işlem yapılması,
    3)Dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... Köyü, 55, 60, 488, 527, 771, 918, 1173, 1176, 1311, 1361, 1406, 1453, 1506, 1521, 1563 ve 1581 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydı pasif hale geldiğinden güncel tapu kaydının ilgili Tapu Müdürlüğü"nden temini ile dosya arasına eklenmesi,
    4)... İcra Hukuk Mahkemesinin 2009/120 Esas sayılı dosyasında davacı-alacaklı vekilince alınan yetki belgesinin ilgili mahkemesinden temini ile dosya arasına eklenmesi ve belirtilen eksiklikler giderildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHKEMESİNE İADESİNE, 24.02.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi