3. Hukuk Dairesi 2016/20814 E. , 2018/9114 K.
"İçtihat Metni"......
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalıların kardeşleri olduğunu, babalarından miras kalan dava konusu taşınmaz üzerindeki apartmanın 2. katının kendisi tarafından yapıldığını, taşınmazın ortaklığın giderilmesi ile satışa konu olduğunu ve davalılardan ... tarafından satın alındığını, ancak kendisine inşa ettiği ikinci kattaki bağımsız bölümün bedelinin ödenmediğini, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre; yaptığı 39.000,00 TL faydalı ve zorunlu masrafın yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalı ...; alacağın zamanaşımına uğradığını, taşınmazdan davacının faydalandığını, davacının iddiasına konu işlerin tamamının kullanım ve bakım masrafı gereği olduğunu, yine bir kısım masrafların lüks masraflar olduğunu, aynı konuda daha önce açılmış davaların davacının aleyhine sonuçlandığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Davalı ...; davacının aynı mahiyetteki taleplerinin reddine karar verildiğini, kesinleşen hüküm bulunması nedeniyle eldeki davanın görülemeyeceğini, haksız zenginleşmenin söz konusu olmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Davalı ...; dava konusu bağımsız bölümün davacı tarafından yapıldığını beyan etmiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, 5.357,25 TL"nin davalı ..."dan ,5.357,25 TL"nin davalı ..."den, 10.714,50 TL"nin ..."den olmak üzere ve dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar ......... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
./..
-2-
Dava, davaya konu taşınmazın ikinci katına davacı tarafından yapıldığı iddia olunan faydalı ve zorunlu masrafların sebepsiz zenginleşme kurallarına göre, diğer bir kısım paydaşlardan tahsili istemine ilişkindir.
Dosya içeriğinden; taraflar arasında görülen ortaklığın giderilmesi davasında, taşınmaz üzerindeki evin de arzla birlikte satışına karar verildiği, bu doğrultuda zemin ve muktesat (bina) değeri birlikte değerlendirilerek tespit edilen bedelin tapudaki payları aranında paydaşlara dağıtılmasına karar verildiği görülmüş, dava konusu taşınmazın ise; davalılardan ... ‘e satıldığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, davalıların, davacı aleyhine sebepsiz zenginleşip zenginleşmedikleri noktasında toplanmaktadır.
Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir tarafın mal varlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme borçlusunun bu muhdesatın yapıldığı anda ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği ileri sürülemez. Zira, vücuda getiren paydaş tarafından kullanılan muhdesatın, diğer paydaşlara herhangi bir katkısı bulunmamaktadır. Ekonomik yönden zenginleşme ve fakirleşmenin, satış suretiyle taşınmazdaki ortaklığın giderildiği anda gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Daha açık deyişle, sebepsiz zenginleşme; satışın yapılıp bedelinin ödendiği tarihte gerçekleşir. İyileştirmeden doğan sebepsiz zenginleşme nedeniyle hükmedilecek miktar, iyileştirmenin satış tarihinde taşınmazın değerinde meydana getirdiği artış oranında olmalıdır.
Buna göre, taraflar arasındaki uyuşmazlığın sağlıklı olarak çözümü için izlenecek yol şöyledir: dava konusu taşınmaza ilişkin ortaklığın giderilmesi dosyası ve ihale yolu ile satışına ilişkin olarak satış dosyasının uzman bilirkişi aracılığıyla incelenerek, taşınmazın satışı tarihi itibariyle, taşınmazın mevkii, konumu, imar durumu, satın alınmasındaki objektif amaç, taşınmaz üzerindeki muhdesatın alıcıya sağlayacağı muhtemel yarar ile varlığının getireceği muhtemel zarar gibi faktörler tek tek irdelenerek, taşınmazın muhdesatlı gerçek sürüm değeri ile muhdesatlar yok farz edilerek gerçek sürüm değerleri ayrı ayrı saptanmalı; davacı tarafından yapılan faydalı giderlerin yapılmış ve yapılmamış olması halleri için ayrı ayrı olmak üzere taşınmazın ihale ile yapılan satış gününde ve aynı koşullarla satılmasından elde edilecek gerçek sürüm değeri belirlenmeli, bu şekilde elde edilecek değerler arasında bir fark meydana geldiğinde bunlar birbirine oranlanmalı, bu oran ihale ile yapılan satış bedeline uygulanarak, davacının yaptığı giderlerin ihale bedeline yansıma miktarı belirlenmeli, davalıların payına isabet eden miktara hükmedilmelidir. Yok, eğer giderlerin yapılmış olması haliyle yapılmamış olması halinde belirlenen değerler arasında bir fark olmadığının anlaşılması durumunda, giderlerin satış bedeline etkisinin olmadığı, dolayısıyla davalıların bu giderlerin yapılması nedeniyle bir sebepsiz zenginleşmesinin bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmelidir.
Somut olayda, mevcut bilirkişi raporunda yukarıda açıklanan esaslar gözetilmeksizin hesaplama yapıldığı görülmüştür. Mahkemece, eksik ve yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
./..
-3-
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ...’e iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 26.09.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
......