3. Hukuk Dairesi 2016/21436 E. , 2018/9122 K.
"İçtihat Metni"......
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili ; müvekkili ..."nın tarım işçisi olarak geçici ikamet ettiği köyde uzun süreli elektrik kesintisi olduğunu, elektrik arızasını kontrol etmek amacı ile evlerinin bulunduğu sokakta bulunan ve davalı kuruma ait olan çevresinde üzerine çıkılmaması için hiçbir engel ve korkuluk bulunmayan ve standarda uygun olarak yapılmayan elektrik trafosuna çıktığını, akabinde elektrik akımına kapılarak trafodan düşüp ağır yaralandığını, olayın davalı kurumun tedbirsizliği ve haksız fiili nedeni ile meydana geldiğini ,yaşanan bu olayın davacı ve ailesi için derin bir üzüntüye sebep olduğunu ileri sürerek davalı kurumdan toplam 140.000,00 TL manevi ve 1.000,00 TL maddi olmak üzere toplam 141.000,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, trafonun bulunduğu bölgede yaşayan kişilerin güvenliğini sağlamak görevinin davalı kurumun sorumluluğunda olduğunu ancak bir arıza durumunda elektrik konusunda hiçbir teorik bilgi veya mesleki tecrübe sahibi olmayan ve yaptığı işin sonuçlarını değerlendirecek yaş ve tecrübeye sahip bir kişinin öncesinde ilgili kurumu hiçbir şekilde bilgilendirmeden kendi inisiyatifi ile gerçekleştirdiği bir eylemden davalı kurumun sorumlu tutulması hakkaniyet ve nesafet ilkelerine uygun olmayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
......
HMK"nın 266. maddesi hükmüne göre; genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkesin bilmesi gereken konularla hâkimlik mesleğinin gereği olarak hâkimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konular dışında kalan ve çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Bilirkişi incelemesinin zorunlu olduğu konularda bilirkişi dinlenmeden karar verilemez.
Borçlar Kanunu 58 (TBK 69) md. yapı eseri malikinin sorumluluğunu düzenlemiştir. Buna göre bir bina veya diğer inşa eserinin maliki, bunların tesis ve yapımındaki bozukluğu veya bakımındaki eksikliğin üçüncü kişilere verdiği zarardan sorumludur. Yapı eseri malikinin sorumluluğu bir kusur sorumluluğu olmadığı gibi, bir tehlike sorumluluğu da değildir. Bu sorumluluk niteliği itibariyle bir olağan sebep sorumluluğudur. Bu nedenle sorumluluğun doğması için yapı eseri (bina veya inşa eseri) malikinin veya yardımcılarının kusurlu olması şart değildir. Yapı eseri malikinin sorumluluğunun sebep sorumluluğu olarak ağırlaştırılmasının sebebi menfaat (nimet-külfet) ilişkisine, hakkaniyet fikrine dayanmaktadır.
Bu anlatılanlar ışığında, enerji nakil hattının sahibi bulunan davalı ......, tehlike arzeden bu yapı eserinin fena yapılmasından, bakımı ve işletilmesindeki eksikliklerden BK.nun 58.(6098 sayılı TBK.nun 69.) maddesi uyarınca sorumludur. Bu sorumluluk hukuki niteliği itibariyle kusura dayanmayan (objektif) bir sorumluluktur.
Somut olayda, mahkemece; dava konusu olayın nasıl ve ne şekilde gerçekleştiği, olay nedeniyle fiil ve zarar arasında illiyet bağının kesilip kesilmediği gibi hususlar araştırılmadığı gibi, gerekli kusur ve zararın hesabı hakkında herhangi bir bilirkişi incelemesi yapılmadan, hüküm tesis edilmiştir.
Hal böyle olunca mahkemece; tarafların kusur oranını belirleyen ve kusursuz sorumluluğu da değerlendiren ,konusunda uzman bilirkişiden Yargıtay denetimine uygun rapor alınıp, hasıl olacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken, bilirkişi raporu alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.09.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi .
........