14. Hukuk Dairesi 2017/2910 E. , 2021/1273 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.01.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; süresinde yapılmayan temyiz talebinin reddine dair verilen 07.04.2016 günlü ek kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkili ile davalılardan ... ve ... arasında müvekkilinin ..."a verdiği 502.000,00 TL"nin geri ödenmesini düzenleyen 08.04.2009 tarihli protokol düzenlediklerini, bu protokol gereği 2265 parsel E bloktaki villanın davalılardan ... ve ..."ın adına olan kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline, olmadığı takdirde müvekkilinin 08.04.2009 tarihli protokole dayanarak ödediği 300.000,00 TL"nin protokol tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka reeskont faizi üzerinden davalılar ..., ... ve ... Emlak İnş. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti."den tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında yapılan sözleşmelerde ..."ın imzası bulunmadığından ve kefil de olmadığından dolayı bu davalı yönünden davanın sıfat yokluğundan reddini, davacı tarafın geçersiz sözleşmeye dayandığını, taşınmaz maliklerine karşı yüklenicinin talep hakkı doğmadığından davacının da böyle bir hakkının bulunmadığını, tarafların arasındaki sözleşmede temlik yasağı bulunduğunu, davacının ödemesi gereken 98.000,00 TL"yi ödemediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalı ... yönünden tapu iptal ve tescil talepli davanın reddine, terditli olarak açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 222.000,00 TL"nin dava tarihi olan 18.01.2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, diğer davalılar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiş, mahkemece 07.04.2016 tarihli ek kararla, Av. ..."in davacı vekili Av. ... ile birlikte çalıştıkları, mahkeme kararını Av. ..."in bizzat müracaat ederek kalemden tebliğ alarak taraflara tebliğe çıkarttığı, yurt dışı harcının yine bu vekil tarafından yatırıldığı bu işlemlerden davacı vekilinin haberdar olmaması ihtimali olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin süresinde yapılmayan temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.
Ek kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- 07.04.2016 tarihli ek kararın temyiz incelemesi yönünden;
Gerekçeli karar davacı vekili olduğunu söyleyen Av. ... imzasına tebliğ edilmiş ise de dosya kapsamında Av. ..."in vekaletnamesinin olmadığı gibi davacı vekili tarafından verilmiş bir yetki belgesi de bulunmadığından bu kişiye yapılan tebligatın geçersiz olduğu anlaşılmıştır.
Bu itibarla mahkemenin temyiz isteğinin reddine ilişkin 07.04.2016 tarihli ek kararı usul ve yasaya aykırı olduğundan kaldırılarak işin esasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine geçilmiştir.
2-Davacı vekilinin hükmün esasına yönelik temyiz itirazlarına gelince;
492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (I) sayılı tarifenin yargı harçları başlığını taşıyan kısmında, konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden tarifede gösterilen oranda nispi karar ve ilam harcı alınacağı hükme bağlanmış ve aynı kanunun 16. maddesinde de temyize konu kararla ilgili davanın nispi harca tabi olacağı öngörülmüştür. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 434. maddesinde temyiz dilekçesi verilirken gerekli harcın tamamının ödenmesi gerektiği; 10.05.1965 tarih 1/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararıyla da peşin ödenmesi gerekli temyiz harcının hüküm altına alınan karar ve ilam harcının dörtte biri olacağı kabul edilmiştir.
Ayrıca, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 434/III. maddesinde (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 368 ve 344. maddeleri), dörtte bir oranındaki harcın ödenmemesi halinde yapılacak işlemin usul ve esasları gösterilmiştir.
Mahkemece hükmedilen karar ve ilam harcının dörtte bir tutarında nisbi harç yatırılması gerekirken, davacı vekili tarafından temyiz harcının maktu olarak yatırıldığı anlaşıldığından eksik temyiz harcının tamamlanması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda (1) No"lu bentte açıklanan nedenlerle mahkemenin 07.04.2016 tarihli 2013/38 Esas, 2015/346 Karar sayılı ek kararına yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile ek kararın KALDIRILMASINA; (2) No"lu bente açıklanan nedenlerle; belirtilen eksiklikler giderildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHKEMESİNE İADESİNE, 24.02.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.