Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/2574
Karar No: 2020/2743

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2020/2574 Esas 2020/2743 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2020/2574 E.  ,  2020/2743 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 05/03/2020 gün ve 2020/207 E. – 2020/1207 K. sayılı ilâmıyla onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili 13/06/2011 havale tarihli dilekçesi ile; müvekkilinin ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi 706 ada 4 sayılı parseldeki taşınmazın maliki olduğunu, Hazinece açılan Kuşadası 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/602 Esas - 2010/246 Karar sayılı davası ile taşınmazın 2.457,59 m²’sinin tapu kaydının iptali ile kıyıya terkinine karar verildiğini, bu durumun müvekkilinin mülkiyet hakkını ihlal ettiğini belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 2.949.108,00-TL’nin arazi üzerine tedbir konulma tarihi olan 10/08/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 2.457.590,00-TL tazminat bedelinin davalıdan dava tarihi olan 13/06/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 19.11.2013 tarih ve 2013/8761 Esas - 2013/20047 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
    Bozma kararında; “Davacıya ait taşınmazın kıyı kenar çizgisinde kalan bölümünün tapu kaydının mahkeme kararıyla iptal edilmesi nedeniyle 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesi uyarınca bedeline hükmedilmesi doğrudur. Ancak;
    1) Tapu kaydı iptal edilen taşınmaz arsa niteliğinde olup, arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.
    Bu itibarla, tapu kaydı iptal edilen taşınmaz ile emsal taşınmazların şehir hali hazır harita üzerinde konumları işaret ettirilerek birbirine olan uzaklıkları ve çarşı, marina, belediye binası vs. gibi, yerlere olan mesafeleri işaret ettirilerek emsal satışların tapu sicil müdürlüğünden dosyadaki tapu kayıtları ve resmi akit tabloları da getirtilerek değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile tapusu iptal edilen taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekirken, bilirkişi raporunda bu yönteme uyulmadan değer biçilmiştir.
    Bu nedenle, taraflara tapu kaydı iptal edilen taşınmaza yakın bölgeden, benzer yüzölçümlü ve yakın tarihli satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re"sen emsal celbi yoluna gidilmesi ve yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile keşif yapılarak dava tarihine göre değer biçilmesi ve değerlendirme tarihi olan 2010 yılında tapu kaydı iptal edilen taşınmaz ile bilirkişi kurulunca emsal kabul edilecek taşınmazların, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri, ilgili
    Belediye Başkanlığı Emlak Vergi Dairesinden istenip, tapu kaydı iptal edilen taşınmazın, emsal taşınmazlara göre üstünlük oranı yönünden bilirkişi kurulu raporu da denetlenerek, sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, taşınmaza, genel deyimlerle ve piyasa rayicinden söz ederek değer biçen geçersiz bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmesi,
    2) Davalı Hazine harçtan muaf olduğu halde, yargılama giderlerine dahil edilmek suretiyle aleyhine harca hükmedilmesi doğru görülmemiştir.” gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulü ile 1.360.497,24-TL tazminat bedelinin davalıdan dava tarihi olan 13/06/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle Dairemizin 05/03/2020 gün ve 207 E. - 1207 K. sayılı kararı ile hükmün onanmasına karar verilmiştir.
    Bu kere davalı Hazine vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
    Davalı Hazine vekilinin karar düzeltme talebi doğrultusunda dosya tekrar incelendiğinde ise; dava konusu 706 ada 4 parsel sayılı taşınmazın 27.20.1986 tarihinde hükmen tescil ile dava dışı Ünal Temel adına tescil edildiği, davacının 15.03.2004 tarihinde taşınmazı satın aldığı, Hazinece açılan Kuşadası 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/602 Esas - 2010/246 Karar sayılı davası ile taşınmazın 2.457,59 m²’sinin tapu kaydının iptali ile kıyıya terkinine karar verildiği, kararın temyiz edilmeksizin 11.11.2010 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 13.06.2011 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
    Her ne kadar, mahkemece dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibariyle arsa niteliğinde olduğu kabul edilerek emsal satış metodu ile değerinin belirlenmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmasa da; dosyada bulunan Kuşadası Belediyesinin yazılarından çekişmeli 706 ada 4 sayılı parselin değerlendirme tarihi itibariyle imar uygulaması görmeyen kadastral parsel olduğu, emsal olarak alınan 141 ada 5 sayılı parselin ise satış tarihi itibariyle olduğu gibi bırakılan kadastro parseli olmayıp, 3194 sayılı İmar Kanununun 15 ve 16. maddesince imar uygulaması gören imar parseli olduğu belirtildiği halde dava konusu taşınmazın m² bedelinden D.O.P kesintisi yapılması gerekirken, mahkemece dava konusu taşınmazla ilgili düzenleme ortaklık payına ilişkin hiçbir encümen kararının bulunmadığı, bu nedenle D.O.P kesintisi yapılmasının hak ve adalete uygun olmayacağı kabulüyle dava konusu taşınmazın m² bedelinden D.O.P kesintisi yapılmaksızın belirlenen değerin hüküm altına alınmış olması doğru görülmemiş ve hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 05/03/2020 gün ve 2020/207 E. – 2020/1207 K. sayılı onama kararının KALDIRILARAK 28/11/2017 gün ve 2014/58 E. - 2017/826 K. sayılı yerel mahkeme kararının BOZULMASINA 09/09/2020 günü oy birliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi