3. Hukuk Dairesi 2016/22640 E. , 2018/9156 K.
"İçtihat Metni"....
Taraflar arasındaki tanıma tenfiz davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı ile ..... sayılı ilamı ile boşandıklarını, velayeti kendisinde olan müşterek çocuklar adına nafakaya hükmedilmediğini, bu nedenle....vatandaşı olması nedeniyle ........ açtığı nafaka davasında her bir çocuk için 317 Euro"ya hükmedildiğini, kararın kesinleştiğini belirterek iş bu kararın tanınması ve tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davacının, boşanma kararında müşterek çocuklar lehine nafakaya hükmedilmediğinden.... hükumetine başvurarak çocuklar adına nafaka almaya başladığını, babadan nafaka bağlandığı takdirde bu nafakanını kaldırılacağını, davacının haksız nafaka talebinde bulunduğunu, istenen nafakanın fahiş olduğunu, gelir durumuna göre bunu ödemesinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; yabancı mahkeme kararınını usulune uygun olarak onanmış kesinleşme şerhli aslı ile onanmış tercümesinin sunulduğu, nafaka davasının Türk Mahkemelerinin münhasır yetki kapsamında kalmadığı, usul ve esas yönünden kamu düzenine aykırı bir uygulama tespit edilmediği, tanıma ve tenfiz şartlarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulü ile..... (Aile Mahkemesi)"nin......K sayılı 30/04/2012 tarihli ve ..... kesinleşme şerhli tarihli tarafların müşterek çocuklarıyla ilgili davalının 01/04/2012 tarihinden itibaren başlayan müşterek çocuk .... için aylık 317 Avro, Müşterek çocuk İlayda........ 01/04/2012 tarihinde başlamak üzere aylık 317 Avro nafakanın müşterek çocuklara ödeneceğine ilişkin kararın tanınması ve tenfizine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
......
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Dava; yabancı mahkeme tarafından verilen iştirak nafakasının tanınması ve tenfizine ilişkindir.
Önemle vurgulanmalıdır ki, tenfiz hâkiminin yabancı mahkeme ilamının maddi hukuk bakımından doğruluğunu inceleme ve değerlendirme yetkisi yoktur. Bu yasak çerçevesinde, tenfiz hakiminin ilamda mevcut olan bir gerekçeyi inceleyip değerlendirmesi de söz konusu olamayacağı gibi verilen hükmü değiştiremeyecektir.
Dosyanın incelenmesinde; tenfize konu ...."nin ..... sayılı 30/04/2012 tarihli ilamının karar bölümünde, müşterek iki çocuk yönünden ayrı ayrı “...halihazırda 225 avro olarak devlet tarafından ödenen çocuk parasının yarısını çıkartarak davacıya ele teslim olarak ödemekle mükellefiyetine, geri kalan taleplerin reddedilmesine karar verildiği, mahkemece ise hüküm verilirken 317 avro olarak yabancı mahkeme kararının tanınmasına ve tenfizine karar verildiği, böylelikle hükmün kapsamının aşıldığı anlaşılmaktadır.
O halde; mahkemece, tanıma ve tenfize konu ....ayılı 30/04/2012 tarihli ilamında müşterek çocuklar için davalı babanın ayrı ayrı 225 avro iştirak nafakasına yönelik sorumlu tutulduğu anlaşılmasına göre, bu miktara yönelik tanıma tenfiz hükmü kurulması gerekirken, yazılı şekilde yabancı mahkeme kararının kapsamı haricinde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.....