14. Hukuk Dairesi 2021/330 E. , 2021/1280 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26/06/2013 gününde verilen dilekçe ile suya elatmanın önlenmesi ve tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 22/10/2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili, davalı ... vekili ve bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, suya elatmanın önlenmesi ve tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemesince; suya el atmanın önlenmesine, tazminat isteğinin reddine karar verilmiştir.
Hüküm, davacı vekili, davalı ... Belediyesi vekili ile bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK"nun 341. maddesi “İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.” hükmünü içermektedir. Ancak, aynı kanunun Geçici 3. maddesi ile de “Bölge adliye mahkemelerinin 26/09/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı ilk derece mahkemeleri ile bölge adliye mahkemelerinin kuruluş, görev ve yetkileri hakkında kanunun geçici 2.maddesi uyarınca Resmi Gazete"de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar 1086 sayılı kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmü getirilmiştir.
6100 sayılı HMK"nun 373/4 ve geçici 3. maddelerinin düzenleniş amacı, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlara karşı Yargıtay yoluna başvurulmasını ve karar kesinleşinceye kadar kanun yolu denetiminin Yargıtay tarafından yapılmasını sağlamaktır.
5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 25 ve Geçici 2.maddeleri uyarınca kurulan Bölge Adliye Mahkemeleri, 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan karar ile 20/07/2016 tarihinden itibaren tüm yurtta göreve başlamıştır.
6100 sayılı HMK"nun Geçici 3.maddesinin 2.fıkrası uyarınca; Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden sonra verilen kararlar hakkında, istinaf yoluna başvurulabilir.
Dosyanın incelenmesine gelince; ilk derece mahkemesince, davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulüne dair verilen ara karara, davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine 31/07/2013 tarihli itirazın reddine dair ara kararın davalı tarafça temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 06/02/2014 tarih ve 2014/252 Esas, 2014/1556 Karar sayılı ilamı ile, ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine dair verilen 31/07/2013 günlü hükmün onanmasına karar verilmiştir. Dairemizce yapılan bu incelemenin geçici hukuki korumalardan olan ihtiyati tedbir ve ihtiyati hacze ilişkin talep ve kararlara ilişkin olan ve esasa taalluk etmeyen sınırlı incelemele olduğu anlaşılmaktadır. Bir başka deyişle; bu incelemelerde işin esasına girilmeyip sadece ihtiyati tedbir ya da ihtiyati hacze ilişkin sınırlı incelemeler yapıldığı ve esasın tartışılmadığı nazara alındığında bu incelemeler bahsi geçen kanun hükmü ve uygulama kapsamında değerlendirilemez. Daha açık bir deyişle; verilen son karar temyiz incelemesine değil, istinaf incelemesine tabidir.
Somut uyuşmazlıkta; ilk derece mahkemesince esasa ilişkin yargılama yapılıp, nihai karar verilmiş ve taraflarca esasa ilişkin konularda kanun yoluna başvurulmuştur. Bu itibarla, 22/10/2020 tarihinde verilen ve daha önce Yargıtay denetiminden geçmeyen nihai kararın kanun yolu denetimi "İstinaf" olup, istinaf incelemesinin bölge adliye mahkemeleri tarafından yapılması zorunlu olduğundan, HMK"nun 343/4. maddesi uyarınca gereği yapılmak üzere dosyanın bölge adliye mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; gereği yapılmak üzere dosyanın görevli ve yetkili Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Dairesine gönderilmek üzere İLK DERECE MAHKEMESİNE İADESİNE, 25/02/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.